Toplumumuzun en büyük hastalığı kendinden olmayanı itelemek, ötelemek
sanki insan bir robot bir makina
sen ne istiyorsan yapmalı!
Bu siyasette
İş dünyasında
Ailede hatta
Hayvanlar aleminden bile başlar.
Beş ya da altı yavrusu olan herhangi bir hayvanın, yavrularından mutlaka bir tanesi dışlanır sevilmez hep itelenir.
Nedeni diğerlerinin bir arada kendilerini güçlü hissetme duygusu! Özgüvenle yaşaması için.
Çok önceden yazdığım günah keçisi yazımda olduğu gibi kendini güçlü hissedenin yanına mutlaka bir ezilen lazım!
Yoksa o hisse nasıl varacak,
bunu ilan etmesi lazım!
Her kesin saldırısını, hırsını
'bak iyi oldu!' demesi için bir neden gerek!
Yiyecek birilerini bulamazsa
kendileri olarak birbirlerini yiyecekler çünkü...
Geçici olarak şarj yapsa, mutlu olsa da, egolarını tatmin etse de, gelecekleri kötü!
Çünkü önce muhtaç et
sonra yardım et!
saçmalığındaki düşünce aynen uygulayanların geleceğinde de yaşanacak!
Ve daha beteri olacak!
Bir yere gelinceye kadar kullandığın bu basamaklar, bir sonraki hayal ettiğin geleceğinin veya nesilinin iniş basamakları olacak!
Binlerce yıldır yaşadağımız bu dünyada daha ölmeden yaşarken bile bir çok insan üzerinde
tecelli etmiştir bu gerçek.
Ve bir aileyi kuranlar
aynı zamanda yaşarken nasıl oldu da yok ettim!
Vicdan azabı ile “Ömer Hayyam’ın sözleri gibi niceleri geldi neler istediler sonunda bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi o gidenler de senin gibiydiler”
Sözlerini bile daha duymadan gömülüp gidecekler...
iyisi mi?
Her şeye rağmen beyninizi pozitif düşüncelerle, umut dolu gülüşlerle
ve sevgi dolu sözcüklerle besleyin...
Ailenizi, akrabalarınızı, arkadaşlarınızı, dostlarınızı, hayatınıza dokunanları sevin..
Yaşamın insan üzerinde ortalaması bellidir. Hesaplayın ve eksi olarak
Yaşadığınız geçip giden ömrünüzü düşün sadece!
Geriye ne kalmış?
ve hala neyin peşinde
neyin derdindeyiz...
Sevgilerimle
Aykut Torunoğulları
[email protected]