Mesela onların Aspirin’i varsa bizim de Gripin’imiz var..

1904 yılında Gaziantep Nizip’te doğmuştu. Ailesiyle 1909 yılında İstanbul’a geldi. İlköğrenimini Kadıköy’de tamamladıktan sonra zamanın en iyi liselerinden Vefa Lisesi’ni bitirdi ve eczacılık okuluna başladı.

1924 yılında mezun olduğu eczacılık okuluna devam ederken aynı zamanda bir eczanede çalışmaya başladı. Bu dönemde her eczanede ilaç üretimi için bir laboratuvar bulunurdu. Eczacılık okulunda kazandığı teorik bilgileri ile çalıştığı eczanede edindiği pratikle geliştiren, özellikle krem ve diş macunu yapımıyla ilgili edindiği bilgiler ve tecrübeler onun geleceğini belirleyecekti.

Okul sonrası askerlik görevi vardı ve bunu tamamlaması gerekiyordu. Bu süreçten sonra Ankara’daki bir eczanede çalıştıktan sonra abisi ile ortak şampuan, krem ve diş macunu üretimine başladı.

İlk markaları; Şampuan Cemil, Necip Bey Kremi ve Necip Diş Macunu idi…
Kısa süre sonra diş macununun içeriğini de adınında döneme hitap etmediğini düşünerek değiştirme gereği duydu. Ve ardından, 1927 yılında yeni bir isim ile Radyolin markasıyla üretime geçti. 

Bu yeni adı ile Radyolin yep yeni formülü ile mucize denilebilecek bir başarı elde etti.  Daha önce Necip Bey markasıyla iki yılda yapılan satışı bir ayda yapıldığını görmeye başlamıştı. 

Ve  maalesef yine bu dönemde çocukluk yıllarında tüm dünyayı olduğu gibi İstanbul’u da kasıp kavuran İspanyol Gribi başlamıştı ne yazık ki..

Belkide bu salgın hastalık onun için bir şans olacaktı. Bunun farkına vararak o yılların etkisiyle yeni bir formül geliştirdi.
Ve ateşe, halsizliğe, ağrıya iyi gelecek olan ilacı Gripin adıyla üretime geçirmişti.

Yıl 1935’ti ve artık piyasada çok uygun bir fiyat ile herkese derman olacak olan Gripin var oluyordu..

Gripin piyasaya sürüldükten sonra hiç düşünülemeyecek kadar büyük bir ilgi görmüştü. Ve artık üretim yetiştirilemez hale gelmişti. 

Yıllar geçtikçe anlaşılacaktı ki bu düşünce ve üretim onun en büyük başarılarından biri olacaktı.

1950 yılında abisi ile yolları ayrılıyor, ve sabun,t emizlik tozu gibi ürünleride üreterek başarılarına inanılmaz bir talep ile devam ediyordu..

Döneme göre düşüncesi ve mucit yanı ile müthiş bir iş insanı olan ve  yaşasaydı daha kimbilir neler yapacaktı, neler üretecekti dedirten bir hayat yaşayan ve  ne yazık ki henüz 53 yaşındayken bir deniz kazası ile hayatını kaybederek aramızdan  ayrılacaktı..

Mucit, müteşebbis, reklamın öneminin farkına ilk varan işadamlarından biri ve büyük bir hayırsever olarak bu dünyaya iz bırakmıştı. 

Beklenmeyen bu ölümü sonrası  eşi  ve kızı şirketinin faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiler. 
1968 yılında şirket, şekil değiştirilerek Gripin Laboratuarı Necip Akar A.Ş. unvanı altında anonim şirket olarak faaliyetine devam etti. 

1971 yılında Üretim kapasitesini arttıran Gripin, Zincirlikuyu’daki yeni fabrikasına taşınarak ciddi bir şekilde büyümeye devam ediyordu .

2000 yılında Avcılar’da yeni yapılan modern ve daha yüksek kapasiteli üretim yapan fabrikasına taşınmıştı.

Bugün Gripin İlaç AŞ; yerli bir marka ve ilaç olarak 85 yıldır insanlığa şifa dağıtan ve Aspirin'e karşı  etkili bir ilaç olarak tutunmaya devam ediyor. Hepimizin daha çok sahip çıkması gereken bu markamız umarım ticaret hayatına devam eder ve satılıp yok olmaz..

Bu hikaye ömrünü  53 yıl ile tamamlayan ve aramızdan ayrılan Gaziantep Nizip doğumlu Necip Akar’a aittir.

Özümüzden gelen bu girişimci iş insanları bizlere iş hayatı ve dünyasını öğreten örneklerdir. 

Bu insanlarımıza ve markalarına sahip çıkma dileğiyle..