Osmanlı'nın son döneminde ısrarla okur yazar oranının yüzde 50'nin üzerinde olduğunu iddia edenler olduğunu biliyorsunuz. Evet bu konuda haklı olduklarını söylememizde bir mahsur yok. Tabii ki bu oranın nasıl ve hangi kategoride çıkarılmış olduğu önemli. Bu kategorilerin benim için çok önemli olduğunu söyleyerek konuya girelim. 

Evet Osmanlı'nın son döneminde özellikle ecnebi dediğimiz azınlıkların içerisinde okuma yazma oranının yüksek olduğu bilinmektedir. Neden biliyor musunuz? Çünkü ecnebiler askere gitmezlerdi. Ancak devlet erkanın da kilit makamlarını hep ecnebiler işgal ederdi.

Bu konuya geçmeden önce şu bilgiyi paylaşmakta fayda var.

Çanakkale Savaşı henüz başlamamış ancak Osmanlı Balkanlardan çekilme sürecine girmişti.  Bir taraftan Osmanlı hanedanın Avrupalılaşma adına yemedikleri nane kalmamış, ancak “Din elden gidiyor yaşasın padişah” diyenlere avuç avuç altın dağıtıldığı garip bir dönem yaşanmaktaydı. Türk devletinin sarayında “bi idraki etrak” demek sıradanlaşmıştı. İngilizlerin kucağında kuluçkaya yatan Arap şeyhler “Türk askerinin katledilmesini sevap” sayacak fetvalar vermekteydi. Aynı tarihlerde İstanbul'da bir imtihan yapılır, savaş kapıdadır. Savunma Nazırlığı dönemin Eğitim Nazırlığı'nı ikna etmeye çalışır.

Savunma Nazırlığı Eğitim Nazırlığı'ndan şunları ister. Dört işlem yapabilen ve imla kurallarına göre yazı yazabilen kişileri medreselerde eğitim alıyor sayacaktır. Ancak Eğitim Nazırlığı bu imtihanın çok zor olacağını toplama ve çıkarma imlada da düz yazı yazabilenlerin bu imtihandan başarılı olması gerektiğini söyler. Savunma Nazırlığı Eğitim Nazırlığı'nın teklifini kabul eder.  Ancak imtihana girenlerin yüzde 90'ı düz yazı yazamadığı gibi toplama ve çıkarmayı bile bilmedikleri ortaya çıkar. 

Bu vatanın evlatları cepheden cepheye savaşarak canlarını verirken korkaklar, hainler ve ecnebiler bu savaşlardan hiç etkilenmemişler hatta servetlerine servet katmışlardır. Bir kısmı her zaman olduğu gibi sermayesiz din ticareti yapmaktan vazgeçmemişlerdir. 

İşte tam bu noktada Cumhuriyet sonrası İskilifli Atıf gibi tipler ya da Fesli Kadir gibiler akla evvel şeyler söylemekten çekinmemişlerdir. Bu kişiler sahiplerinin o kadar çok sesi olmuşlardır ki tam manası ile Fahri İngiliz Konsolosu gibi ya da Yunanistan Fahri Konsolosu gibi davranmaktan ileri söylemlerde bulunmuşlardır. 

Gel gelelim bu günkü duruma... Türk siyasetinde önemli rol almış olan Mahir Ünal Bey'in son söylemleri... “Maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim lügatımızı, alfabemizi,  dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe’yle düşünce üretemeyiz.” demiştir. 

Sayın Mahir Bey'e sormak lazım: Sizin ana diliniz ne?  Yukarıda bahsettiğim gibi  Osmanlı'nın son döneminde okuma yazma oranı yüksek olan gurupların hangisinin içerisinde hissediyorsunuz kendinizi? Siz hangi alfabeyi geçer sayıyorsunuz? Sizin düşünce setinizi beslemek için hangi alfabe ve hangi dil lazım? 

Osmanlı'nın son döneminde ki cahil bırakılmış bir Türk toplumu artık yok, unutmayın! Çünkü artık Türk toplumu sorgulayan bir bilince ulaşmıştır. Artık Türk toplumu hurafelere inanan bir toplum değildir. Türk halkı artık din tüccarlarının sabit müşterisi değil; bilakis kendi yüzyılını yazacak engin bilgi ve tecrübeye sahip bir millettir. Siz isteseniz de istemeseniz de Türk Milleti tüm Türk coğrafyasında ortak alfabeyi kullanma kararı almıştır. Sizin bu sözlerinizin sorgulanmadığına bakmayın zamanı gelince sizi de sorgular bu millet. 

Hulasa kelam Çanakkale Savaşı sırasında tüm eğitimli gençlerini kaybetse de bu millet emin olun kendini aydın sayan hain, korkak ve ecnebilere pabuç bırakmayacak on milyonlar yetiştirmiştir. Bu gençlik ne tarihinden utanır, ne de Fatih'in kemiklerini sızlatan Abdulhamit'i gereğinden fazla sahiplenir. Sakarya'da  kızıl kıyamet koparken Türk milletini kefene koymaya çalışan işgalcilerle mücedele edilirken Vahdettin'in zevk-ü sefasını unutmayacaktır. 

Sayın Mahir Ünal yukarıda söylediğiniz sözler özür ile bile telafisi mümkün olmayacaktır. Ne zaman Türk milleti ve Atatürk'le hesaplaşmayı bırakırsanız belki o zaman makul bir düşünce setine ulaşırsınız. 

Not: aşağıdaki oranlar çeşitli kaynakların ortalamasıdır. 
-1923 yılında Müslüman erkeklerde okur yazar oranı yüzde 5.
-1923 yılında Müslüman Kadınlarda okur yazar oranı yüzde 03.
-1923 yılında ecnebi olarak tanımlanan azınlıklarda okuma yazma oranı yüzde 30.
-1923 yılında sadece din eğitimi alıp askere gitmeyenlerin oranı yüzde 10un üzeri olduğu tahmin ediliyor. 
-1923 yılında sahte Seyit belgesi ile askerden muaf olanların sayısı yüzde 3 olduğu tahmin edilmektedir.