Türkiye, son yıllarda büyüyen ekonomik zorluklar ve toplumsal huzursuzluklarla mücadele ederken, bazı yapısal sorunlar da giderek daha görünür hale geliyor. Bu sorunlar, sadece vatandaşları değil, aynı zamanda kamu kurumlarını ve devletin işleyişini de olumsuz etkiliyor. ''Türkiye'nin karşı karşıya olduğu beş ana sorunun başında ise imar çeteleri, beton lobisi, arsa çeteleri, ihale çeteleri ve uyuşturucu ticareti geliyor.''Son yıllarda hızla artan dikey yapılar ve betonlaşma, Türkiye’nin büyük şehirlerinde yoğun bir şekilde görülüyor. Ancak, bu projelerin çoğunun arsaları devletin mülkü olan alanlardan alınıyor ve çeşitli grupların eline geçiyor. Kamu arazilerinin satışları ve imar planlarına yönelik yapılan müdahaleler, çevreye ve topluma zarar veren büyük inşaat projelerinin önünü açıyor.
‘’SAYIŞTAY DENETİMİNDEN GEÇMİYOR’’
''Bir diğer dikkat çeken sorun ise ihale süreçleri. Geçmişte, 12 Eylül dönemi ve darbe dönemi dahil olmak üzere devletin kurumsal denetimi oldukça etkin bir şekilde yapılıyordu. Ancak bugün, ihale süreçleri şeffaflık ve denetimden uzak bir şekilde sürdürülüyor. Sayıştay gibi denetim kurumlarının bu süreçleri izlemesi ve kamu harcamalarını denetlemesi gerekiyor. Ancak bugün bunlara baktığımızda hiçbirisi sayıştay denetiminden geçmiyor.Geçse bile o sayıştay yöneticilerini başına gelmedik kalmıyor.''
‘’KENDİNİ ÖZGÜRCE İFADE EDEBİLENLER TÜRKİYE’Yİ SOYANLAR’’
Hükümetin iktidara gelirken vaat ettiği özgürlükler ve adalet, maalesef çoğu zaman gerçekleştirilememiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2001’de yaptığı konuşmasında, “Öylesine bir iktidar yaratacağız ki, herkes kendisini özgürce ifade edebilsin” demişti. ''Ancak bugün, kendisini özgürce ifade edenlerin yalnızca Türkiye’yi soyanlar olduğu görülüyor.'' Türkiye’nin siyasi yapısı, güçlü tek partili sistemin etkisi altında kaldıkça, gerçek anlamda özgürlükler ve demokratik denetim zorlaşıyor.
‘’ŞEFFAF VE DENETLEBİLİR BİR SİSTEM''
''Bu sorunların çözülmesi, yalnızca iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de ortak çabalarını gerektiriyor.'' Şehirlerdeki imar ve inşaat sorunları, ihale usulsüzlükleri ve kamu kaynaklarının yanlış kullanımı gibi meselelerin, yalnızca iktidarın değil, muhalefetin de güçlü bir işbirliğiyle ele alınması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, toplumsal özgürlüklerin ve demokratik denetimlerin sağlanabilmesi için daha şeffaf, adil ve denetlenebilir bir sistem kurulması gerektiği vurgulanıyor.
