3 Aralık günü 1992 yılından bu yana “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” olarak Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası bir gün olarak kabul edilmiştir. Günümüzde dünyada 1 milyarın, Türkiye’de ise 10 milyonun üstünde engelli bulunuyor ancak tüm insanlar engelli adayıdır.3 Aralık Dünya Engelliler Günü bir kutlama değil, engelli haklarını savunuculuk ve engellilerin yaşadıkları sorunlara karşı tüm toplumun farkındalık kazanması için özel bir gündür. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engellilerin, anayasal haklara erişilebilirlik ve bağımsız yaşama dair taleplerinin, gerçekçi ve sürdürülebilir bir engelli politikasının seslendirildiği evrensel bir mücadele günüdür.
Ülkemizde milyonlarca engelli eğitim, sağlık, istihdam ve erişilebilirlik gibi yaşamsal haklara ulaşamazken; 1 trilyon 750 milyar 1957 milyon TL’lik 2022 bütçesinin sadece yüzde 1,6’sı engellilikle ilgili tahsis edilmiştir. Parlamentoda 2023 bütçe görüşmelerinin yapıldığı bugünlerde yeni yılda da engellilere reva görülen payın %2’nin bile üstüne çıkmayacağı ortada. Bu yaklaşım 10 milyonun üstünde engelli olduğu düşünüldüğünde engellilerin ve ailelerinin toplam nüfus içerisindeki varlığı ile orantılı olmadığı gibi var olan sorunlara da kalıcı ve yapısal çözümlerden uzak.
İstihdam engellilerinde en can alıcı sorunlarından biridir
Türkiye’de genel işsizlik oranı, TÜİK’in resmi verilerine göre %13 dolayında, oysa bu oran, çalışabilir engelliler arasında % 80’ler seviyesinde.
2018, 2020 ve 2022 yıllarında yapılan EKPSS sınavından sonra yaklaşık olarak 200 bin engelli aday atanmayı ve bir iş bulmayı beklerken, engellilere 2020 yılında 2005, 2022 yılında ise 2927 kişilik kadro açılması en hafif anlamıyla ayıptır.
4857 Sayılı İş Kanununun 30. maddesi gereği kamu iş yerlerinde çalışanların %4'ü kadar işçi kadrosunda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 53. maddesi gereği ise çalışanların %3'ü kadar memur kadrosunda engelli personel çalıştırma yasal zorunluluktur. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın 2021/Eylül dönemi verilerine göre kamuda memur ve sözleşmeli personel kadrosunda toplam 3.516.538 kişi çalışmaktadır. Bu rakamlara göre kamuda memur ve sözleşmeli kadrosunda en az 105.496 engelli personel çalıştırılması gerekirken istihdam edilen engelli personel sayısı 63 bin 87'dir. Ülke yönetiminin en üst noktasının açıkladığı bu veriler atama bekleyen engellilere nasıl bir haksızlık yapıldığını ortaya koymakta.
Yapılacak engelli atamasının en az 20 bin olması gerekiyor, bu konu geçiştirilecek bir konu değildir. Engelli bireylerin insan ve yurttaş onuruna yaraşır bir yaşam sürmesi için en önemli şartlarından birisi çalışma hakkıdır. Çalışma hakkını kullanamayan engelliler evlerine ekmek götürememekte, sosyal güvenlik ve emeklilik başta olmak üzere birçok haklarından mahrum bırakılmakta.
Gıda başta olmak üzere bütün temel ihtiyaç malzemelerinde resmi rakamlarla bile enflasyonun %100'den fazla arttığı ülkemizde, çalışma hakkı verilmeyen engelli kişilere iktidar yetkilileri, 'Sen temel ihtiyaçlarını 1.124 TL engelli aylığıyla karşıla' demekte.
Engellilerin çalışma hakkı tanınmalı! Yarın değil hemen şimdi!
Ülkemizde engellilerin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürme olanağından uzak olduğu ortada. Anayasamızın 10. ve 90. maddesi, Engelliler Hakkında Kanunun 14. maddesi, Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşmenin 27. maddesi ve engelli haklarına ilişkin diğer tüm mevzuat gereğince engellilerin çalışma hakları tanınmalı ve devlet yöneticileri tarafından bunun gereği yerine getirilmelidir; Yarın değil hemen şimdi!