İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, temmuz ayında 144 işçi çalışırken hayatını kaybetti.

İSİG Meclisi’nin hazırladığı iş cinayetleri raporuna göre; temmuz ayında en az 144, yılın ilk yedi ayında en az 1022 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

İş Ci̇nayeti̇-1

Mevsimlik tarım işçiliği, çobanlık ve besicilik yapan 5 çocuk; 2’si MESEM kapsamında çalışan 4 inşaat işçisi çocuk; muavin ve eşya taşımacılığı yapan 2 çocuk; ücretsiz aile emeği kapsamında çalışan 1 çocuk olmak üzere 12 çocuk işçiyi kaybettik. Bu ay, uzun zamandır hayatını kaybeden en fazla çocuk işçinin olduğu aydı.

Bizler, anaakım medyanın pompalamaları sonucu Dilan Polat’ın tutuksuz yargılanması ve Alpay mıdır ne karın ağrısıdır AKP tetikçisi çapsız, yeteneksiz futbolcu eskisinin yediği haltları konuşurken, ülkede işçi kıyımı her yıl, her ay, her gün, her saat katlanarak artıyor.

Isig Mecli̇si̇ Temmuz'24 Veri̇leri̇ 1

15 yaşındaki Alperen Kocayavuz’un yüksekten düşmesi ve 16 yaşındaki Eren Dağ’ın akıma kapılması ile birlikte 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde MESEM kapsamında çalıştırılırken ölen çocuk sayısı da dokuz oldu. Meslek edindirme bahanesi altında her gün yasal, MEB onaylı çocuk cinayetlerinin sayısı katlanarak artıyor ve ne meclis içindeki ne de meclis dışındaki muhalefet partilerinin işçi cinayetleri hakkında kılı kıpırdamıyor. Özellikle kendinin sosyal demokrat, sol ve sosyalist olarak tanımlayan CHP, DEM, TİP gibi meclis çatısı altındaki ya da meclis dışında yüzlerce binlerce fraksiyona bölünmüş sosyalist partilerin işlevi nedir? Her Salı meclis grubunda konuşmayı muhalefet etmek mi sanır bu alıklar? Ya da Kadıköy, Yüksel, Kordon meyhanelerinde her akşam devrim yapan arkaik sinik sosyalistler yetmedi artık 80 öncesi Fatsa, 1 Mayıs 77 güzellemeleriniz? Yetmedi mi devrimci muharipler toplantılarınız? Askerlik anısı gibi devrimcilik anılarınız? Ya da 12 Eylül acılarınızdan, travmalarınızdan bıkmadınız mı? Ne zaman silkinip ayağa kalkacak o anlata anlata bitiremediğiniz asr-ı saadet günlerinize dönecekseniz? 500 bin kişiyle Taksim’i ne zaman zorlayacaksınız?

G E Z İ

Hoş sadece iş cinayetleri değil, kadın cinayetleri, çiftçi eylemleri, HES veya altın madeni mücadeleleri veya işçi grevlerinde de (beşer onar kişi yasak savmak için katılıyor olabilirsiniz) kitlesel olarak neden göremiyoruz sizleri? CHP, DEM veya TİP’li vekiller arkalarında yüzlerce binlerce parti üyelerini de alarak “pankartlı yürüyüşlere ve halaylı grevlere katılmayı bir aşk gibi ta şuralarında duymamışsa” neden otururlar o ceylan derisi meclis koltuklarında? Milyonlarca emekçi, her gün dövülen, öldürülen kadınlar, sözde iş kazalarında katledilen işçiler, mahsullerini yerlere, denize döken çiftçiler, evlerine
rezerv alan diye çökülen depremzedeler sizi o koltuklara taşımadı mı? Bir yanıtınız yoksa o halde son söz büyük ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil’den gelsin yine: “Sen de iş yok be kardeşim. Alnındaki
çizgilere, gözündeki ışıltıya, borçlusun sen yaşamın kendisine…”