Sabah uyandınız ,tuhaf bir farklılık var ama ne olduğunu anlayamıyorsunuz!
Televizyonu açtınız sabah haberlerini izliyorsunuz ama o da ne ...
Haberler hep iyi ve inanılmaz derecede güzel... Değişik bir huzur hakim, spikerin verdiği haberlerde!
‘Allah Allah’ diyorsunuz, ben başka bir evrende miyim, ne oldu diye sorgularken haberler devam ediyor!
‘Hukuk herkese eşit ve tarafsız biçimde uygulanıyor diyor spiker.
‘Kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçların cezası o kadar ağır ki artık kimse cesaret bile edemiyor şiddete. Kadınlar özgür, çocuklar çok mutlu.’
‘Ülkede öyle bir sistem kuruldu ki hangi lider gelirse gelsin, sistem hiç bozulmadan aksamadan tıkır tıkır işliyor.’
‘Hayvan haklarıyla ilgili dünyaya örnek olacak yasalar çıkardık’
‘Ülkede öyle bir Demokrasi anlayışı oluştu ki ,adeta demokrasi bayramı yaşanıyor sokaklarda’.
‘Ülkemiz bütün komşularıyla barış ve huzur içerisinde .Herkesle dost...’
‘Eğitim deseniz öyle böyle değil. Sorgulayan, araştıran, analitik bir yöntemle eğitim alan gençler fişek gibi. İnanmayacaksınız ama dünyada eğitim denince artık Türkiye akla geliyor.’
‘Üniversiteler bilimin, felsefenin, psikolojinin, sanatın kültürün ışığında emin adımlarla ilerliyorlar, en önemlisi de özgürce düşünmenin mutluluğuyla dünya çapında başarılara imza atıyorlar.’
‘Kamuda çalışanların hepsi liyakat sahibi. Bu yüzden sistemde hiç aksama yaşanmıyor tıkır tıkır işliyor. Çünkü herkes ne yapması gerektiğini biliyor ve sorumluluk alıyor.’
‘Yok canım bu kadarı da olamaz diyorsunuz. Fakat spiker devam ediyor...
‘Enflasyon tamamen ortadan kalktı. Tabi ki böyle bir ülkede işsizliğin sorun olmaktan çıktığını da tahmin etmişsinizdir.’
‘Tarım da ise çok öncelerden başardığımız gibi, çiftçiye verilen desteklerle toprağımızdan yine bereket fışkırıyor ve köylü efendiliğini tekrar kazandı diyor spiker. Ve ekliyor
‘İnanmayacaksınız ama , Almanya başta olmak üzere bu sefer tüm dünya bizi kıskanıyor!
İşte bu cümleyle hala uyumakta olduğunuzu fark ediyorsunuz ve kendinize geliyorsunuz!
Evet çok ütopik oldu farkındayım J
*
Şaka bir tarafa gerçekler o kadar acı ki bunlarla nasıl daha sakin yüzleşebiliriz, derdim biraz da o aslında bu girişle.
‘Çağdaş Uygarlık Düzeyine Çıkmamızı Engelleyen Sorunlarımız’ konulu bir makaleye denk geldim. İktisat uzmanı, bürokrat ve yazar Mahfi Eğilmez kaleme almış.
Her ne kadar Haziran 2021 de sıralamış olsa da bu maddeleri günümüzde de halen geçerliliğini koruyor maalesef. Hatta bugün yenilerini de ekleyebileceğimiz bir çok sorunla bu listeyi uzatabiliriz de.
Bahsedilen sorunlar Hukuk, Siyasal Konular ve Dış Politika, Eğitim, Kamu hizmeti görevleri, Ekonomi, Maliye, Yolsuzluklar, Kurumsal Eksikler ve Yanlışlar, Medya, Çevre konu başlıkları altında değerlendirilmiş. Bu sorunların ayrıntılarına bu linkten okuyabilir siniz.(Kaynak: https://www.mahfiegilmez.com/2021/06/turkiyenin-sorunlar-envanteri.html)
Burada benim asıl değinmek istediğim ise bu sorunlar çerçevesinde dünya genelindeki sıralamadaki durumumuz. Bakın dünyada nerelerdeyiz.
Hukukun Üstünlüğü Endeksinde toplam 128 ülke arasında 107. sırada yer alıyoruz.
Siyasal İstikrar Endeksinde 194 ülke arasında 174. sırada,
PISA testi sonuçlarına göre yeri 37 OECD ülkesi arasında 31. sırada,
Kamu Görevi Etkinliği Endeksinde 38 ülke arasında 32.sırada yer alıyoruz.
Ekonomik Özgürlük Endeksinde 169 ülke arasında 76. sırada yer alıyor,
Yolsuzluk Algı Endeksinde, 180 ülke arasında 86. sırada yer alıyor,
Yönetişim Etkinlik Endeksinde Yolsuzluk Algı Endeksinde, 180 ülke arasında 57.sırada yer alıyoruz.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde 180 ülke arasında 153. sırada bulunuyorken
Çevre Performans Endeksinde 180 ülke arasında 99. sırada bulunuyoruz.
Bu sorunları ortadan kaldırmadığımız da Venezüella ve Arjantin’le birlikte dünyanın en riskli ülkeleri arasında olduğumuz söyleyen Eğilmez ‘burada ele aldığım sorunları teker teker ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu işe hukukun üstünlüğünü sağlayarak başlarsak attığımız her adımdan sonra Türkiye’nin risk priminin biraz daha düştüğünü görebiliriz.’’ Diyerek noktalamış yazısını.
Yazının başındaki muhteşem rüyadan sonra bu rakamlarla da kabusu yaşıyoruz ne yazık ki. Anlaşılan bu kabusu da sadece bizler yaşıyoruz zira bu kötü sonuçlara rağmen hala somut bir adım atılmadığı ortada. Yakın zamanda atılacakmış gibi de durmuyor.