alnını
dağ ateşiyle ısıtan
yüzünü
kanla yıkayan dostum
senin
uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun…
başını omzuma yasla
göğsümde taşıyayım seni
gövdem gövdene can olsun...
Arkadaş Zekai Özger’in “Aşkla Sana” şiirini birçoğumuz bilir.
Ancak bilmediğimiz bu şiirin, İstanbul- Maltepe’de Mahir Çayan’la birlikte kuşatıldıkları bir evde savaşırken katledilen Hüseyin Cevahir’e yazıldığıdır.
Hüseyin Solgun’un kaleme aldığı ve Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan “Cevahir” Hüseyin Cevahir’in kısa ancak dolu dolu süren yaşamı, Solgun’un birinci ağızdan edindiği tanıklıklar ve dönemin yazılı belgeleri, gazete ve dergilerinden yararlanılarak kaleme alınmış. Ayrıntı Yayınları Yakın
Tarih dizisinden çıkan “Cevahir” de otobiyografik bir anlatımla birlikte arka planda dönemin siyasal atmosferi ve devrimci pratiğine de tanıklık ediyoruz.
Kendisi de Türkiye Devrimci Hareketi’nin önemli isimlerden birisi olan 78 kuşağı temsilcilerinden Hüseyin Solgun, kitabının yazılması nedeni ise şöyle açıklıyor; “Cevahir hakkında çıkan kitapların yetersiz olduğunu fark ettim. Onu, yaşadığı koşullar içinde yeniden anlatan bir kitap gerekliydi. Bu kitap, Cevahir'in kısa yaşamının safhalarını, dönemin olayları içinde, şimdiye kadar ortaya çıkmamış yönlerine vurgu yaparak ortaya koyuyor. Cevahir'in eniştesine yazdığı
mektuplar bu çalışmada önemli bir yer tutuyor. Cevahir, bu mektuplarda kendini anlatıyor, hayatının dönüm noktalarına ışık tutuyor. Elbette Cevahir'in edebiyat eleştirmenliği özelliği de anlatılıyor. Bu kitap, özellikle 1965-71 döneminin olayları içinde Cevahir'i anlatmaya çalışıyor”
Kitap 1954-1964, 1964-67, 1967-69, 1970, 1971, Hüseyin Cevahir’in yayımlanmış yazıları (Kalın çizgilerle edebiyatımızın dünü, Çocuk ve Allah’ta simgeler, görüntüler, çelişmeler, "Cevizdere’de" öyküsü üstüne bir çözümleme, Doğu Anadolu raporu, Kitleler, Küba devrimi ve yeni oportünizm) ve
Cevahir’in mektupları ve fotoğrafları bölümlerinden oluşuyor. Kapak fotoğrafı ise daha önce hiçbir yerde yayınlanmış olan arkadaşı sinemacı Ziya Öztan’ın arşivinden.
Kitabı anlatan Arka Kapak yazısı da Cevahir’in bir sözüyle başlıyor: "Benim insan eli değmemiş bir kaya olma özlemim, tutkum bundan. Şimdi istesem de bizim köyden herhangi biri olamam.”