Son iki haftada moderatörlüğünü yaptığım 3 programa Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Eski Bakan Mehmet Sevigen katıldı. Bu yazımda siyasetin 3 önemli isminin programlardaki performanslarını mercek altına alacağım.

SARIGÜL

Başörtüsü konusunda yaptığı, “Başörtüsü için referanduma gidilecekse sadece kadınlar oy kullansın” çıkışıyla gündeme olmuştu Sarıgül. Dikkat çeken ve herkesin hak verip alkışladığı bir öneriydi bu. Benzer bir farklı bakış açısını sığınmacılar konusunda da sergiledi. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olabilmesi için Türkiye’nin oyu zaruri biliyorsunuz. Sarıgül diyor ki, “Bu iki ülkenin NATO’ya katılışını onaylamamız için ülkemizdeki 6,5 milyon sığınmacının NATO ülkelerine eşit olarak dağıtılmasını dayatalım.” Karşı çıkanlar olabilir, imkansız diyenler de olabilir... Ne var ki herkesi tekrar etmiyor Sarıgül. Yarın böyle bir tarihi fırsatta aklının nasıl çalışacağının emarelerini veriyor. 

Programda başbakanlığa aday olduğunu da söyledi. Program sonrasındaki sohbette ise uzun vadeli hedefini açıkladı. Başbakanlık ve Galatasaray başkanlığı görevini aynı anda yürütmek istiyorum dedi. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı ayrılmalı, 5T projesi, torpil ve mülakatı kaldırmak, kumarhanelerin yasallaşması gibi konularda da farklı bakış açıları getirdi Sarıgül. 

Sarıgül’ün sosyal medyadaki paylaşımlarına bakarak yanılgıya düşmek doğru olmaz. Sarıgül bunu bir iletişim tekniği olarak kullanıyor. Buradan yola çıkarak Sarıgül’ü hafife almak doğru değil. Toplamda Sarıgül farklı bir vizyonu ve uzun vadeli planları olan bir genel başkan.

PERİNÇEK

Cumhur İttifakı’nın üyeleri son günlerde Amerika karşıtı açıklamalar yapıyorlar. Beni en çok şaşırtan MHP Lideri Bahçeli oldu. Son 4 grup toplantısının tümünde Amerika’yı yerden yere vurdu. NATO’dan çıkmayı bile düşünmeliyiz dedi. Rusya’ya ise eskiye göre daha ılımlı bir yaklaşımı var. Tahıl koridoru dolayısıyla teşekkür ediyor, gelir düzeyi düşük ülkelere yardımları için takdir ediyor. İçişleri Bakanı Soylu, İstiklal’deki terör saldırısının ardından Amerika’nın taziyesini kabul etmediğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin arasındaki ilişkiler de malum. Bu eksen değişiklşiği sürecinde Perinçek’in rolü nedir diye düşünüyordum. Kendisine sorma şansı buldum.

Perinçek, “Türkiye eksen değişikliği yapmıyor. Ait olduğu Asya’ya dönüyor” dedi. 2014 yılını bir milat olarak nitelendirdi ve sonrasındaki politikalar Vatan Partisi politikalarıdır dedi. Bu arada kimsenin cesaret edemeyeceği düzeyde yüksek perdeden AK Parti’yi eleştirdi. “AK Parti; 2014 öncesinde FETÖ’yle hükümet kuruyordu, PKK ile açılım yapıyordu, PKK ile yol haritaları çiziyordu, Ermeni açılımı yapıyordu. 2002’de Erdoğan’ı Amerika getirdi. İktidar partisi olarak 2014 öncesi ülkeyi bölme planları yapıyordu.” dedi. Suriye İç Savaşı’ndaki politikaları eleştirdi. Amerika’nın emellerine alet olmakla itham etti. Perinçek’in bu cesur eleştirileri yaparken elinin güçlü olmasına güvendiğini düşünüyorum. Elindeki güç büyük ihtimalle yükselen Doğu Dünyası ile ilişkileri olabilir. 

Perinçek’in hedef tahtasında Akşener de vardı. Akşener benim karşıma çıkamaz, bana cevap veremez dedi. Akşener’in ne cevap vereceğini merak ediyorum. 

SEVİGEN

2000’lerin başında CHP’nin en önemli birkaç isminden birisi olan Devlet Bakanlığı görevi de yapmış Mehmet Sevigen konuğum oldu. CHP’ye öyle şeyler söyledi ki yenilir yutulur gibi değil. Mesela Sezgin Tanrıkulu, Cihangir İslam, Mehmet Bekaroğlu gibi isimlerin CHP’de yer bulmasını eleştirdi. Canan Kaftancıoğlu il başkanlığına çökmüştür dedi. Mansur Yavaş CHP’li değildir dedi. Bazı sözlerine hak verdim, bazılarına katılmadığımı belirttim.

En çok dikkatimi çeken durum Erdoğan’ın bugünkü politikalarını -özellikle dış politika- beğendiğini söyledi. Geçmişte AK Parti’nin yaptığı hataları 3 kişiye yıktı; Erdoğan, Davutoğlu, Babacan.
Memleket Partisi’nden bana teklif geldi ama ben Deniz Baykal gibi, Ecevit gibi genel başkanlar gördüm, İnce bana hafif kalır minvalinde bir cümle kurdu Sevigen.

Genel anlamda Perinçek ile benzer çizgide bir görüntü verdi. AK Parti’nin geçmişte hataları oldu ama şimdi düzgün bir politika sergiliyor çizgisi bu. 

Seçim sonrasında Aslı Baykal, Mehmet Sevigen ve Yılmaz Ateş üçlüsünden yeni bir hareket gelebilir. Siyaset sahnesi yeni bir partiye gebe gibi duruyor.