Sözde Kamu ihalelerinde ‘şeffaflık ve rekabetin sağlanması amacıyla’ getirildiği söylenen düzenlemeler tabiri caizse ‘’İmar yolsuzluklarına af’’ yasası oldu. 2013 yılında yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu’nun 235. maddesinde yapılan değişiklikler, daha önce kanunda bulunan imar ve ihale yolsuzluklarının önünü tıkıyordu ancak yapılan düzenleme ile birlikte ihaleye fesat karıştırma suçunun ve imar rantına da ‘’af’’ olarak değerlendirildi.
Yapılan düzenlemeyle, ihaleye fesat karıştırma, imar rantları gibi suçlara bulaşan siyasetçilerinde önü açılmış oldu. CHP Eski Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Bu değişiklikler imar rantına bulaşmış ne kadar güvenilmez ve kendi çıkarları için hareket eden siyasetçi varsa tekrar siyaset arenasına girmesini ve güçlenmesinin önünü açtı. Son bir yılda yapılan araştırmalar bizlere gösteriyor ki vatandaşlar artık siyasetçilere güvenmiyor. Güvensizler Partisi %41 oranına ulaştı. Bu acı verici. Halk için çalışması gereken siyasetçilere güven kalmadı. Siyaset zaten kirliydi bu değişiklikle birlikte daha çok kirlendi.” İfadelerini kullandı.
TARİH BU YASAYI ÇIKARTANLARI AFFETMEYECEK!
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Gürsel Tekin, yapılan değişikliklerin imar rantları ve ihaleye fesat karıştırma durumlarını yarattığını ve bu durumun siyaseti daha kirli bir hale getirdiğini ifade etti. Özellikle imar rantlarının ve yolsuzlukların arttırdığının altını çizdi.
Tekin ayrıca, yapılan değişikliklerin, ihalelerde ve imar konularında şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesini zedelediğini dile getirirken bu durumun, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını zorlaştırdığını ve bazı siyasetçilerin imar rantları ve ihaleleri kendi lehlerine manipüle etmelerine olanak tanıdığını ve bu yasayla birlikte önlerinin açıldığını ifade etti.
Gürsel Tekin konuyla ilgili, "Bu değişiklikler ihalelerde şeffaflık ve hesap verilebilirliği zedeliyor. Özellikle birilerinin bu açıklardan faydalanarak kendi çıkarlarını gözettiklerini görüyoruz. Bunun önüne geçilmeli. Ayrıca siyasiler son dönemde siyasi etikten son derece uzaklaştı. Halk onları kendilerini temsil etmesi için meclise gönderiyor ancak bazı isimler kendi çıkarları uğruna seçildikleri siyasi partilerden istifa edip başta iktidar partisi olmak üzere çıkarlarının daha yüksek olduğunu düşündükleri siyasi partilere katılıyorlar. Bu ne siyasi etiğe nede insan onuruna sığar. İhale kanunu da bu durum gibi. Kendi çıkarları doğrultusunda halkın varlıklarını, halkın malını kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilmelerinin önünü açan bu yasa son derece tehlikeli olmaya devam ediyor ve tarih bu yasayı çıkartanları affetmeyecek." İfadelerini kullandı.
İhaleye fesat karıştırma suçu ve imar rantları kamu kaynaklarının etkili kullanımını olumsuz yönde etkiliyor. Yapılan değişikliklerin, bu suçların önünü açtığı görülmekte. Özellikle Gürsel Tekin ve kamuoyunun bu konudaki hassasiyeti, düzenlemelerin gözden geçirilmesini ve iyileştirilmesinin gerektiğini vurguluyor.
Birinci fıkradaki değişiklikle ceza üst sınırı 12 yıldan 7 yıla indirildiği için, zaman aşımı süresi de 18 yıldan 10,5 yıla inmiştir. İhaleye fesat suçuna ilişkin davaların kesin hükme bağlanması çok uzun sürdüğü için, çok sayıda yargılama zaman aşımına uğramıştır ve hala uğramaktadır da.
Üçüncü fıkrada yapılan değişiklik sonucunda ise, henüz gerçekleşme aşamasında olan ihalelere ilişkin fesat karıştırma suçları, kamu zararı ihale tamamlanıp iş teslim edilip kesinleşmediği gerekçesiyle fiilen yok sayılmıştır. Kamu zararı şartı aranması dolayısıyla, gerçekleşme aşamasında işlenen fesat suçları için de zaman aşımı 4,5 yıla inmiştir.
