Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, "cumhurbaşkanına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa sevk etme" iddiasıyla Ankara'da yemek yerken gözaltına alındı. Gözaltı kararının uygulanmasının ardından sağlık kontrolünden geçirilen Özdağ, soruşturmanın başlatıldığı İstanbul'a getirildi.
Özdağ, Çağlayan Adliyesi'nde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vermek için bekletiliyor.
ALİ MAHİR BAŞARIR, KRİTİK ÜMİT ÖZDAĞ SORUSUNU SORDU
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasına ilişkin Çağlayan Adliyesi’nde konuştu.
Ali Mahir Başarır, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
''Bir türlü sevk edilemiyor, savcı ifadesini alamıyor. Öncelikle buradan Türkiye’ye bir şeyi söylemek ve işaret etmek istiyorum. Bir partinin genel başkanını ya partiden alırsınız ya evinden alırsınız. Ümit Özdağ’ı yemek yediği restorandan, özel bir yerden alınıyor. Bu neyi gösteriyor? Demek ki polis savcının talimatıyla tetkik ve fiziki takip yapıyor. Bir partinin genel başkanını takip ediyor. Bakın bu ülkeye yakışmayan demokraside derin yarıklar oluşturan bir hareket bu.
Ankara’dan yola çıktığında neydi? Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu. Buraya geldiğinde 'halkı kin ve nefrete yöneltme' suçu. Şimdi üçüncü bir dosya çıkmış, savcı diyor ki; bir dosya daha var ama ‘hazırlıyoruz’. Ne hazırlıyorsun kardeşim? Yemek mi hazırlıyorsun? Madem bu dosyan hazır değildi madem bu dosyan hazırlanmamıştı niye alıyorsun? Neden alıyorsun?
Bakın buradan bir kez daha Türkiye’ye sesleniyoruz. Bu sorun artık sadece Zafer Partisi’nin, CHP’nin İstanbul Belediye Başkanımızın ya da diğer siyasi partilerin değil; 86 milyonun sorunudur. O yüzden bugün hep beraberiz. Bugün zafer partisi için buradayız yarın kimin kapısının sabahın köründe çalınacağı belli değil. Bu ülkedeki vatanseverler, demokratlar, bu ülkeyi sevenler bir araya gelmeli, beraber yürümeli ve bu güzel ülkeyi seçime götürmeli."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, konuya yönelik şöyle konuştu:
"Bulunduğumuz bu meydanın adı Hürriyet meydanı, mahallenin ismi hürriyet mahallesi, hemen bu Çağlayan Adliyesi’nin arkasındaki yapı da Abide-i Hürriyet. Yani bu ülkeye özgürlük ve demokrasiyi getirmek için yaşamını yitirmiş olanların anısına yapılan bir heykelin anıtın tam önünde de bir adliye binasının içindeyiz. Bundan tam 150 yıl sonra biz Türkiye’de yeniden özgürlüğü yeniden adaleti, basın özgürlüğünü, yeniden siyasetçilerin düşündüğünü söylemesiyle ilgili bir tartışmanın içinden geçiyoruz. Ülkemiz açısından son derece düşündürücüdür. Bir siyasi partinin lideri, Zafer Partisinin lideri Ümit hocayla ilgili yürütülen bu soruşturma, artık bir iddianameye de dönüşmedi. İçeriğinde ne olduğunu da bilmiyoruz. Ama bugüne kadar gördüğümüz emsallerinden farklı bir biçimiyle Türkiye’de farklı siyasi partilere mensup, belediye başkanlarını, siyasileri, gazetecileri, düşün adamlarını göz altına almayı onları susturmayı, ülkeyi baskı ile yönetmeyi yani istibdatı geri getirmeye dayanan bir yeni dönem anlayışının egemen olduğunu görüyoruz. Biz CHP milletvekilleri, grup başkan vekilimiz, ben Genel Başkan Yardımcısı olarak burada dayanışma duygularımızı belirtmek için bulunuyoruz. Türkiye asla baskılara yenilmeyecektir. Korkmayacağız, susmayacağız ve asla kaybetmeyeceğiz."
Kaynak: ANKA Haber Ajansı
