Eski CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, yaşanan çarpık kentleşme, rant uğruna yapılan denetimsiz yapıların ve İstanbul'da binlerce bulunan 'Dere yataklarının' rant uğruna 'İmar çetelerine' feda edildiğini vurguladı.
Gündemden hiç düşmeyen ancak İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından varlığını İstanbul'luların ve tüm Türkiye'nin üzerinde hissettiren ''Büyük İstanbul Depremi'' gerçeği sadece çarpık kentleşmenin değil ''doğa ile savaş'' verilerek yapılan yapıların tehlikesini de gündeme getirdi.
Eski İstanbul'da su yollarını oluşturan İstanbul'un dereleri gün geçtikçe yok olmaya ve 'İmar çetelerine' alan olmaya devam ediyor. Geçmişte İstanbul'da yüzlerce dere yatağı ve dere bulunurken günümüzde bu derelerein olduğu alanlara inşaatlar yapılmış ve bir çoğu imar çetelerine peşkeş çekilmiş durumda.
İNTİKAMI AĞIR OLUR DOĞA İLE SAVAŞMAYIN!
Eski CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin 'İmar çetelerine' karşı sesini yükseltmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yaşanan 6.2'lik depremin ardından İstanbul'da önceden bulunan ancak günümüzde imar kurbanı olmuş ve sadece 'bir elin parmağını geçmeyecek kadar kalan' derelere dikkat çekti. Tekin, " Yüzlerce dere varken bugün parmak sayısı kadar kaldı çünkü imar çetesine kurban edildi derelerin intikami ağır olur! " dedi.
DERELER YOK OLDU! EKOLOJİK DENGE BOZULDU!
Gürsel Tekin, özellikle son 40 yılda yoğun kentleşme ile bu derelerin büyük kısmı: Islah adı altında beton kanal haline getirildi, Üzeri kapatıldı, yollar, siteler veya alışveriş merkezleri inşa edildi, Yağmur suyunun tahliyesi engellenmiş olduğunu vurguladı. Tekin bu derelerin, Zemin suyunun düzenlenmesini sağlardığı, heyelan ve erozyonu önlerdiği ve doğal ekosistemi dengede tuttuğuna dikkat çekerek "Derelerin intikami ağır olur!" dedi.
İHMALİN VE RANTIN SONUCU!
Eski CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin konu ile ilgili, "İstanbul’umuzun dereleri, bu kentin binlerce yıllık doğal nefes borularıdır. Ancak yıllardır rant hırsıyla, bu su yolları yok sayıldı, üzerleri kapatıldı, altına beton döküldü, yerine rezidanslar, AVM’ler dikildi. Bu, sadece doğayı değil, hepimizin can güvenliğini tehdit eden büyük bir hatadır.
Dere yatakları sadece su taşımaz. Onlar aynı zamanda zeminin güvenliğini belirler. Bu alanlar, alüvyonlu ve gevşek toprak yapısıyla, deprem anında sıvılaşma riski taşıyan bölgelerdir. Eğer siz bu zeminlerin üstüne binalar dikerseniz, deprem geldiğinde o binalar ya çöker, ya da yıkılır. Bu, bilimsel bir gerçek, Malesef bunu artık herkes biliyor çünkü daha yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketinde acı bir şekilde gördük! Bu durum ihmalin ve rantın sonucudur!" dedi.
