Aşırı gücün arızalarını hastalık olarak yaşamaya başladık. Sistemik hastalık bütün bünyeyi sardı. “Doktor”lar hasta üzülmesin diye, korkudan, 'Saray'a yaranmak için, olup biteni gizlemek için görevli olduklarından bir tanı koyamaz haldeler. Aslında Kral dahil herkes her şeyin farkında GEMİ hızla su alıyor. Yaygara, tehdit, hokkabaz medya sayesinde DANİMARKA ligi gibi gösterilse de, ne yazık ki bütün iyiliklerde altlarda, kötülüklerde ilk üç sırasındayız.
Günümüz dünyasında ( İletişim, hız, keşifler dünyasında yani) hele ki Türkiye gibi sorunlar, olaylar açısından dinamik bir ülkede, kupon arazileri bile TEK adamın aklına, kararına bağlandığı yerde... Bütün kurumların görev, sorumluluk tanımları minimize edildi. Görünenden anlıyoruz, bir tek içişleri bakanı istisna. O tek adama rağmen kendi kariyer planını uyguluyor ve zaten zapt edilmez bir hale geldi.
20 yılın yorgunluğu, çürümüşlüğü, sümen altı edilemez hale gelen pislikler birikti birikti, en son, en vicdansız, en acımasız örneğine tanık olduk geçen hafta.
6 yaşındaki çocuk efendi mürit ilişkisinin kurbanı olmuş. Bu vicdansız olay bir gazeteci tarafından kamuoyuna sunulunca trol ordusu ayaklandı.Yalan, İslama saldırıyorlar, bu gazeteciyi atın içeri !!!
Oysa icra makamı hükümet sözcüleri daha mutedil açıklamalar yaptılar.
Birinci adam ERDOĞAN sustu, sustu ne dediği belli olmayan, durumun vahametine denk düşmeyen bir açıklama yaptı ve her olayın aslı faili Bay Kemali yine hedefe koydu. Ancak sosyal medya ve büyük bir SAĞduyu infial halindeydi.
Nihayet dün harekete geçildi. İki tutuklama ile dosyada adım atılmış oldu.
…
Roma hukukunun ortaya çıktığı günden bu yana insanlık tarihi AHMAK dedi diye bir yöneticiye 2 yıl 7 ay ceza ve siyaset yasağı verildiği kayıtlarda yok.
Bize ve bu döneme nasip oldu.
İstanbul büyükşehir belediye başkanı YSK hakimlerine Ahmak, dediği iddia edildi. Dava açıldı, kısa süren yargılama ile de hüküm verildi.
Ekrem İmamoğlu hükmen siyasi yasaklı hale geldi.
Absürt komedi yazsan YÖNETMEN der ki, oğlum bu ne biçim hikaye, sil bunu akla yatkın bir senaryo yaz, der.
Ahmak ne ki ? bu ülkenin Meclisinde ŞEREFSİZ diye birbirlerine bağırıyor vekiller.
…
Ekonominin bütün dünyada kötü gittiği, üretim, taşıma, enerji, tedarikte ciddi sorunlar yaşadığı bir dönemde hala yol, köprü yapımında ısrarcıyız. Geçen gün marketten aldığım ithal pirinç ve bulgur cam kabın içinde kurtlandı, mutfak sıcak o nedenle diye düşündüm. Oysa paketli ürünlerde çok fazla koruyucu kimyasal kullanılır, sayısız ürünün raf ömrü biraz abartalım son kullanma tarihi SÜRESİZdir neredeyse. Bu uygun fiyatla ithal edilen ürünler kaynağında kurtlanmış meğer. Geçtiğimiz gün kurtlu bakliyatlar konusu haber olunca anladım evdeki pirincin KURT’a dönüşme serüvenini.
…
AKP kendi döneminde ve bizzat teşviği ile pıtırak gibi her yerde açılan zincir marketleri hedef aldı. Ne olduğunu anlamadık bile. Pahalılığın ve zamların sorumlusu BİMlermiş. Yoksulların neredeyse tek tedarik yeri olan bu zincir marketleri TEMSİLİ olarak taşladılar YAHU.
3 gün süren BİM gündemin nedenini hala resmi olarak bilmiyoruz ancak analiz yapabiliriz.İktidar seçim dönemi için özellikle BİM gibi en güçlü olandan seçim öncesi her zamankinden çok adetli SEÇİM PAKETİ istemiş olabilir. Seçime kadar fiyatları maliyetlerinin altında tutun demiş olabilir, enflasyonu düşük göstermek için ürünlere zam yapmayın zorunlu olsanız dahi, ricasında (!) bulunmuş olabilir. Gerçeği bilmiyoruz hala.Bunları varsayım olarak okuyun.
…
Ez cümle bir tatsızlık çıkmadan, bu ülke vahşi bir iç çatışma yaşamadan AKP'yi seçimle attaya gönderse de herkesin hayrına bu kabus sona erse.
Sahi AHMAK nedir ki?