YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan İmamoğlu'na verilen siyasi yasak kararı, bir can simidi gibi oldu.
Ekrem İmamoğlu'nun popülaritesi son aylarda hızla düşüyordu. Yaptığı hatalarla aslında bu düşüşü de hak etmiş gibi görünüyordu.
31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan Ekrem Başkan profili; genç, özgüvenli, sempatik ve kararlı bir profildi. Seçimi kazanan ve mazbatasını alan İmamoğlu ise bambaşka bir profil çizdi. Siyasi olaylara sık sık müdahil olan, cumhurbaşkanı adayı gibi şehirleri gezen, bu gezilerden birinde yanında Nagehan Alçı gibi bir profili gezdiren, buna gelen eleştirilere de 'vız gelir, tırıs gider' diyen, afet anlarında tatilde olan İmamoğlu profili halk nezdinde değer kaybına uğradı.
İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini düşünüyorum. Ancak bir süre kendisini belediye başkanlığında ispat ettikten sonra seçim sürecine yakın bir vakitte bu isteğini belli etmesi daha doğru olurdu.
İmamoğlu'nun ekonomik sebeplerle yapamadıklarını asla eleştirmiyorum. Sorarlar adama; hükümet ekonomi yönetiminde çok mu başarılı? Neden akaryakıt bu kadar pahalı? Neden döviz rekor kırıyor? Neden enflasyon rekor kırıyor? Vergiler ve harçlara yapılan FAHİŞ zamların sebebi nedir? Suya zam yapmasını eleştiren iktidar yetkilileri neden elektrik ve doğlagaza zam yapıyorlar? Ulaşıma zam yapmasını eleştiren Ulaştırma Bakanı neden TCDD'ye sürekli, sürekli ve sürekli zam yapıyor? Üstelik 'berbat' bir pandemi yönetimi yaşadık.
İmamoğlu davasına bakan ilk hakim, iddia odur ki siyasetin istediği kararı vermeyeceği için Samsun'a tayin edildi. Dün programıma bağlanan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, bir hakimin görev yerinin değiştirilmesi için bazı hatalar yapmış olması gerektiğini, söz konusu hakimin bu hataları yapmadığını belirtti.
Şimdi ne olacak? Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu mu olacak. Ben Kılıçdaroğlu'nun uzun süre direnmeye devam edeceğini düşünüyorum. Meral Hanım'ın aklında iki isim var. Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu. Bu sürecin ve Yavaş'ın adaylığa uzak kalmasının Akşener nezdinde İmamoğlu'nu ön plana çıkardığını düşünüyorum. Masadaki diğer bileşenler sadece kurulacak hükümette daha fazla yer almanın planlarını yapıyorlar. Ortak cumhurbaşkanı adayı çıkacaksa bu süreçte çok fazla ağırlık koyamayacaklarını düşünüyorum. Kemal Bey'in aklında kendisi, Akşener'in aklında İmamoğlu var. Süreçte Yavaş 3. sıraya düştü. Eğer masada Akşener'in direnci galip gelirse, ben Kemal Bey'in ibreyi Yavaş'a çevirerek nispeten daha kontrol edilebilir bir cumhurbaşkanı profilini aday göstereceğini düşünüyorum. Buna Akşener'in de hayır diyeceğini düşünmüyorum.
Mansur Yavaş üzerindeki bir algıya da değinmek istiyorum. Deniyor ki Yavaş mitinglerde zayıf kalır. Deniyor ki Yavaş seçim kampanyasına yüksekten başlıyor, kampanya içerisinde oyları düşüyor. Oyları yüksekte tutmak mı zordur, aşağıdan alıp yukarı taşımak mı? Yıllardır mitinglerde konuşmasını çok iyi becerenler neden oylarını bir nebze olsun artıramadı? Bakmayın siz algıcı anketörlere. Onlardan bir kısmı milletvekilliği koltuğu almak için ya da partide bir mevki kapabilmek için bol keseden oy dağıtırlar. Seçimlerde oyların artmadığını gördük. Mitinglerde konuşanlardan bir fayda göremedik, bari susarken oyları artanı da bir deneyelim.