FETÖ şike kumpasında yargılanan eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın FETÖ’ye ilişkin “Kripto olarak bazıları uykuda. Sanmayın ki FETÖ bitti. Yargıda, başka kurumlarda, başka tarikatların içindeler ve uykudalar” açıklamasıyla “kripto FETÖ”cüler tartışması gündeme geldi. 

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 11 Temmuz’daki “FETÖ’nün kripto damarının siyaset, bürokrasi, ekonomi ve diğer alanlarda dip dalga halinde faaliyet içinde olduğunu bilmeyen, kalmadı” açıklamasıyla tartışma alevlendi. 

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un özel kalem müdürü olarak atadığı Silvan Cumhuriyet Başsavcısı Seçkin Yılmaz hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) müfettişi tarafından FETÖ soruşturması yürütüldüğü ortaya çıktı. Buna göre HSK 1. Dairesi, 26 Nisan 2022’de, Yılmaz’ın da arasında olduğu, bir kısmı görevden ihraç edilen ancak daha sonra geri dönen 146 hâkim ve savcı hakkında “FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı oldukları” gerekçesiyle inceleme izni verilmesini kararlaştırdı. 

Yılmaz'ın “FETÖ ile irtibat ve iltisak” iddiasının yanı sıra kararda, ÖSYM tarafından 25 Aralık 2011 tarihinde yapılan Adalet Bakanlığı adli yargı hâkim ve savcı adaylığı yarışma sınavı da gündeme geldi. FETÖ mensuplarınca ele geçirilerek kendi yandaşlarına verildiği belirtilen sınavda yer alan isimlerin, “sınav sorularının sınavdan önce kendilerine verilmesi suretiyle hileli şekilde başarılı olduğu öne sürüldü. 

Kendisine sunulan “inceleme izni verilmesi” teklifine Eski Adalet Bakanı Bozdağ, HSK başkanı olarak 27 Mayıs 2022’de “olur” verdi. Söz konusu incelemenin halen sürdüğü, buna karşın Yılmaz’ın Bakan Tunç’un özel kalem müdürü olarak atandığı öğrenildi.

'FETÖ İLE MÜCADELENİN KAMUDA KARŞILIĞI KALMADI'

Yargı kaynakları, “özel kalemin, bakanın bütün görüşmelerini ve randevularını düzenleyen, gizlilik derecesi bulunan yazışmalarını yapan, özel işlerini yerine getiren kişi olduğunu, bakanın ‘eli, kolu ve sesi’ anlamına geldiğini, bu nedenle bürokraside özel kalemden gelen her talebin, rica ve emir olarak bakandan gelmiş olarak kabul edildiğini” vurguladı. 

Yılmaz hakkındaki soruşturmaya işaret eden yargı kaynakları, “Böyle bir kimsenin özel kalem müdürü olarak atanması, temsil ettiği bakan adına hakkında soruşturma yapan HSK’ye talep iletebilmesi, FETÖ mücadelesinin ne kadar ciddiyetsiz yürütüldüğünün, cumhurbaşkanın FETÖ ile mücadele konusunda söylemlerinin kamuda bir karşılığının kalmadığının delilidir” değerlendirmesi yapıyor.