8 milyon civarında üniversite öğrencisi var.
KYK yurtlarında 850 bin konaklama kapasitesi var.
Depremzede bölgede 13 milyon yurttaş var.
850 bin depremzedeyi KYK yurduna yerleştirmek için
8 milyon öğrenciyi,
184.000 akademisyeni,
1 milyon kiralık öğrenci evi,
7 bin civarı özel yurt,
Geçimini üniversiteden sağlayan işyerlerini (çoğunluğu daha yoksul Anadolu il/ilçeleri) etkileyecek bir karar alınıyor.
Hatta, ailesi deprem bölgesinde olan gençler nereye gidecek? Bu kış kıyamet de nerede ve nasıl barınacak? Bu gençler belki aile fertlerin kaybettiler, yakınlarını kaybettiler. Depremzede olmanın yanısıra, yeni bir mağduriyetle nasıl başa çıkacaklar?
Bir depremzedeyi barındırmak için, yaratılacak yeni maddi ve manevi mağduriyetleri ve çözüm maliyetleri hiç düşünülmedi mi?
Yeni mağduriyetlere ihtiyacımız mı var? Bu ağırlaşan sosyal ve iktisadi şartlarda?
Bu kararın, maddi külfetleri dışında gençlerin ruh hallerinin bozulması, aralarındaki etkileşimin dayanışmanın azalması ve daha da önemlisi nitelikli eğitimden yoksun kalmaları çoğu uzmanın da dediği gibi “BEKA” sorunudur. Belki bu daha da önemli bir sorun olarak görülmüyor mu?
Sanki alternatif yokmuş gibi.
Alternatif var:
Enez-Mersin hattındaki tüm kamu (sosyal) tesisleri,
Bölge dışındaki tüm boş lojmanlar, Öğretmenevi, Polisevi, Konukevi, Misafirhaneler,
Turizm bölgesi dışındaki şehir otelleri,
Sezon durumuna göre, Fethiye (sezon 15 mayıs gibi başlıyor)
ve kuzeyinde yer alan Enez'e kadar olan turizm otelleri,
Bölge dışındaki 1.6 milyon boş konut (ohal kapsamına alınır)
Ayrıca, deprem bölgesindeki üniversite öğrencileri ve akademik kadro acilen, bölge dışı üniversitelere aktarılarak misafir akademisyen/öğrenci olarak okulda kalmaları sağlanmalı ve eğitim devam ettirilmelidir. Derhal, diğer üniversitelerde planlama yapılıp, gecikmeden tüm okullar(MEB dahil) eğitime açılmalıdır. Özel vakıf üniversite öğrencileri de, kamunun yanında tam burslu olarak diğer vakıf üniversitelerine aktarılmalıdır. Böylece, depreme maruz kalan, travma yaşayan üniversite camiasının acılarını hafifletmek ve hayata tekrar dönüşünü de kolaylaştırmış oluruz.
Bizi yönetenler, bu kararın alınmasında sorumluluk taşıyan YÖK ve MEB yönetimi ve kabinemizden ülkemizin iyiliği için hep birlikte lütfen bu yanlıştan dönmek için harekete geçelim.