Büyük depremin üzerinden 20 gün geçti. Acımız azalacağına, artıyor. En acısı da, bugün bile hala evleri yıkılan ve sokakta kalan “Depremzedeler” için hala yeterli çadır sağlan(a)madı. Yine, tuvalet ve banyo ihtiyaçlarına yönelik çözümler ise hepten yetersiz kaldı.
AFAD yönetiminin, 2020 Ağustos ayından 2022 Aralık ayına kadar, yani yaklaşık 2,5 yıl Kızılay’dan bir tek çadır bile almadığı ve Kızılay’ın Ankara Etimesgut’taki tesisinin, 2,5 yıl süresince AFAD’a çadır üretmediği anlaşıldı. AFAD tarafından, sadece 3 ay önce Kızılay’a 60 bin çadır siparişi verildiği ortaya çıktı. AFAD ve Kızılay’ın kadro yetersizliği, planlama hataları ve stok yetersizliği çadırsızlığın ve tuvalet yetersizliğinin temel nedeni.
Tüm bunların yanısıra, deprem bölgesinde tüm yardımların AKP hükümetince AFAD tekelinde yürütülme ısrarı, sürecin Ankara’dan yönetilmesi, TSK’nın tüm gücüyle sahaya çıkartıl(a)maması ve ciddi eşgüdüm sorunları hem can kayıplarını artırdı, hem de bölgeye ulaşan yardımların ihtiyaç sahiplerine acilen ulaştırılmasını da engelledi ve engellemeye de devam ediyor. Şehir merkezlerinde bulunan depremzedelere büyük ölçüde ulaşan gıda, giyim ve çadır yardımları, ne yazık ki hala köylere tam anlamıyla ulaştırıl(a)madı.
Bölgede yaşamı idame ettirmeye yönelik çalışmalar ise artarak devam ediyor. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlatılan “Bir Kira, Bir Yuva” kampanyası da on binlerce depremzedeye çare oldu.
Deprem bölgesinde yer alan binalar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, 16 Şubat 2023 tarihli rapor hazırladı. Rapor, depremin 11 ildeki hasarının ayrıntılarını ortaya koydu.
· 11 ilde toplam 717 bin 614 binanın 90 bin 609’u acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina olarak belirlendi.
· Bu durumdaki binalardaki konut sayısı ise 269 bin 51 olarak tespit edildi.
· 11 ildeki 77 bin 754 binadaki 231 bin 878 bağımsız bölümle ilgili tespit yapılamadı.
· Hasarsız olarak kayıtlara giren bina sayısı 351 bin 426,
· Bağımsız bölüm sayısı bir milyon 260 bin 659 oldu.
· 197 bin 825 bina ise az veya orta hasarlı olarak kayıtlara geçti.
· Toplam yıkılan bina sayısı 18 bin 200 oldu.
· Yine acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık ticarethane sayısı 61 bin 890 olurken,
· Benzer durumdaki ahır sayısı 3 bin 809 oldu.
Binalar ait hasar raporu böyle, peki bölgedeki değerlerimizin sigortalılık durumu nedir? Binaların, araçların ve işyerlerinin ne kadarı sigortalı?
SEDDK’dan verilen bilgilere göre;
· Bölgede zorunlu DASK kapsamında olan yaklaşık 2.150.000 konut bulunmakta. Ancak, ülke genelinde % 55 olan oran bölgede (OHAL deprem kapsamı)% 50 nin altında ve 1.129.000 adet geçerli DASK poliçesi mevcut.
· TARSİM kapsamında olan sigortalı varlıklar ise,
o 2 Milyon adet Küçüknaş/Büyükbaş hayvan,
o 4.5 dekar Sera alanı,
o 6 Milyon Kanatlı Kümes hayvanı, arı
· Bölgede, 3.150.000 civarında trafiğe kayıtlı araç bulunmaktadır. Ne yazık ki, bu araçlarında % 17 si kadarı (540.000 adet) kasko sigortasına sahiptir.
· Bölgede 1.700.000 kişininde hayat sigortası var ve bunların toplam teminatının 234 Milyar TL ,
olarak belirtilmiştir.
DASK kurum hesaplarında 23 Milyar TL kaynak olmakla birlikte, Kurumun toplamda 117 Milyar TL civarı bir hasarı ödeme imkanı vardır. Tabii, DASK konut inşaat maliyet birim M2 bedeli 3.016 TL ve konut büyüklüğüne göre hesaplanacak konut başına azami 640.000 TL tazminat ödeyecek.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 2023 yılı için belirlenen “Meskenler İçin 2023 İnşaat Maliyet Bedelleri” normal inşaat metrekare maliyet bedeli Asgari: 2.930,55 Lira Azami: 6.423,65 Liradır.
Genellikle piyasanın altında belirlenen resmi bedellere göre bile, DASK tarafından belirlenen, 3.016 TL inşaat maliyet birim M2 bedeli yetersiz kalacaktır. Bu nedenle yurttaşlarımızca, DASK teminatını aşan maliyet bedelleri, diğer riskler (Yangın, Hırsızlık, Komşu Sorumluluk, vs) ile konutta bulunan eşya, ilave dekorasyonlar ve diğer eşyalar için mutlaka “Konut Poliçesi” yaptırılmalıdır.
Bölgede bulunan 2.150.000 adet konutun, sadece % 20 sinin yangın(konut) poliçesi var ve bu kayıpların çok az bir kısmının sigorta sektörünce karşılanabileceğini gösteriyor.
DASK kurumuna Zorunlu Deprem Sigortası(ZDS) hasar talebi için 20.02 2023 itibariyle 222.000 adet hasar talebinde bulunuldu. Bu taleplerin toplamda 600.000 dosyaya ulaşması bekleniyor.
Sektör depreme bağlı oluşan hasar taleplerini karşılamak üzere;
· Kasko hasarları için 1 Milyar TL,
· Ticari iş yerleri için 12 Milyar TL,
· TARSİM kapsamında 80 Milyon TL,
· Hayat sigortaları için 850 Milyon TL
karşılık ayırmış durumda.
Ülkemizin % 85 i ve nüfusumuzun % 90 ı ölümcül deprem kuşağındayız. Alınterimiz olan varlıklarımızı, deprem başta olmak üzere tüm risklere karşı sigortalamamızın önemini bir kez daha görmüş olduk.
“Deprem öldürmez, bina öldürür” bilimsel gerçeğini her depremde tekrardan hatırlıyoruz. Umarım, bu deprem son uyarı olur da, bu kez hem başta ülkemizi yönetenler hem de halkımız bu gerçeği artık kabul ederler. Artık, her şeyimizi (iğneden ipliğe) “DEPREMSELLİK” gerçeğine uygun olarak planlamalı ve ona uygun biçimde hayata geçirmeliyiz.