Türkiye'nin, 11 gün süren taarruz sonrası Suriye'deki rolüne ilişkin ilk değerlendirmesini yapan Trump, Türkiye’yi “savaşla yıpranmamış büyük bir askeri güç” olarak tanımladı ve övgüyle bahsetti.

Trump, Florida’daki Palm Beach’te bulunan konutunda düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye, muhaliflere destek vererek, çok fazla can kaybı olmadan, yönetimle bir müzakere planı olmaksızın kontrolü ele geçirdiğini” dedi.  

“Suriye’de şu anda çok fazla belirsizlik var... Sanırım Türkiye, Suriye’nin anahtarını elinde tutacak,” diye konuştu.

Suriye'de YPG/PKK milislerine karşı sınır ötesi operasyonlar düzenleyen Ankara, 2011’de başlayan iç savaşta, İran ve Rusya tarafından desteklenen Esad’a karşı, SMO'nun en büyük destekçisiydi.

Esad’ın devrilmesinden bu yana Washington ve Ankara, Suriye’de IŞİD militanlarının yeniden güç kazanmasını engellemek için görüşmeler yürütüyor. Washington, doğu Suriye’de IŞİD’e karşı güvence olarak yaklaşık 900 asker bulundurmayı sürdürüyor.

İki kez birinci oldu, Türkiye rekoru kırdı ama üç kez mülakatta elendi! İki kez birinci oldu, Türkiye rekoru kırdı ama üç kez mülakatta elendi!

Trump’a bu askerlerle ilgili planları sorulduğunda net bir yanıt vermedi, bunun yerine Türkiye’nin askeri gücünü öne çıkararak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilişkisine vurgu yaptı.

Trump, “Erdoğan, çok iyi anlaştığım biri... Çok güçlü, çok kuvvetli bir ordu kurdu” dedi. Suriye'nin kuzeyinden ülkelerine giriş yapan insanların Türkiye tarafından kontrol edildiğini belirten Trump, "benim için bir sorun yok" dedi.

YPG/PKK'YA DEĞİNDİ

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, ABD’nin Suriye’de SDG adı altında faaliyet gösteren PKK/YPG’ye verdiği desteğin, Türkiye ile aralarındaki en önemli anlaşmazlık konularından biri olduğunu söyledi.

Miller, bu konuda Türk yetkililerle yürütülen müzakerelerin “son derece hassas ve zor” olduğunu belirtti. “Bu mesele, Bakan Blinken ile Türk muhatapları arasındaki görüşmelerin önemli bir kısmını oluşturdu,” dedi.

Türkiye’nin PKK ile mücadelesinin Suriye’deki PKK/YPG unsurlarını da kapsadığına ilişkin bir soruya yanıt veren Miller, “Türkiye’nin, ABD’nin de terör örgütü olarak tanımladığı bir örgüt olan PKK’ya karşı meşru harekete geçme hakkını tanıyoruz,” ifadesini kullandı.

Ancak Miller, Suriye’deki PKK/YPG’nin gelecekteki konumu hakkında detay vermekten kaçındı. “NATO müttefikimizle görüşmeler yapıyoruz ve en iyi yolun ne olacağına karar vermeye çalışıyoruz,” diye ekledi.

BEYAZ SARAY DA TÜRKİYE'Yİ KONUŞTU

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Türkiye’nin Suriye sınırında meşru terör tehditleri konusundaki endişelerinin anlaşıldığı vurgulandı.

Açıklamada, “Suriye’de sonuç ne olursa olsun, Türklerin burada önemli bir oyuncu olduğuna şüphe yok,” denildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye’deki rolünü kabul ederek bu durumun uzun süredir devam ettiğini belirtti.

Kirby, bir basın mensubunun Trump’ın daha önce “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde” sözlerini hatırlatması üzerine, “Son 14 yıldır olduğu gibi, Suriye’de sonuç ne olursa olsun Türklerin burada önemli bir oyuncu olduğuna şüphe yok,” dedi.

Kirby, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bu yüzden Türkiye’ye gittiğini ve burada Suriye ile ilgili tüm başlıkları ele aldığını ifade etti.

Türkiye’nin sınır güvenliğine yönelik endişelerini haklı bulduklarını belirten Kirby, “Türklerin, terörist faaliyetlerden endişe duymasını anlayabilirsiniz. Suriye sınırında bir terör tehdidi var ve Türk vatandaşları bu faaliyetlerin kurbanı oldu. Bu konuda Türkleri suçlayamazsınız,” dedi.

Kirby, ABD’nin Suriye’deki önceliğinin DAEŞ’in yeniden canlanmasını önlemek olduğunu söyledi. SDG adı altında faaliyet gösteren PKK/YPG ile olan ilişkilerinin bu çerçevede devam ettiğini belirtti.

Kirby “Hem bizim hem de SDG’nin odağı DAEŞ ile mücadele olmalı,” diye konuştu, Türkiye ile bu konudaki görüş ayrılıklarının sürdüğünü ancak diyaloğun devam ettiğini vurguladı.