Çin devleti tartışmalı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni Türk gazetecilere açtı. Türkiye’den 8 medya kuruluşundan 11 gazeteci 05-14 Ağustos tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne Guangming Gazetesi ve Harici Medya'nın davetlisi olarak ziyaret gerçekleştirdi. 12 milyon Uygur Türk’ünün yaşadığı bölgeyle ilgili özellikle batı medyasında sık sık baskı ve asimilasyon iddiaları gündeme geliyor. 

Türkiye’den giden gazetecilere bölgenin nüfus yapısı, doğası, kültürü ve ekonomisine dair bilgiler verildi. Müzeler, ibadethaneler, çarşılar ve doğal zenginlik alanları gezildi.

Devlet Bahçeli, ‘erken seçim’ üzerinden Özgür Özel’i hedef aldı: Telaffuz etmesi akıl tutulmasıdır Devlet Bahçeli, ‘erken seçim’ üzerinden Özgür Özel’i hedef aldı: Telaffuz etmesi akıl tutulmasıdır


Guangming Medya grubunun davetlisi olan gazeteciler Çin’in batıya açılan kapısı konumundaki Kuşak Yol İnsiyatifi’nin de başlangıç noktası konumunda bulunan bölgenin başkenti Urumçi'den geziye başladı. Gezi Tanrı Dağları eteklerindeki Nalati, Gulca ile Kuça ve Kaşgar'la devam etti.

Uygurlar müslümanlığı kabul etmelerinden itibaren Arap alfabesi kullanıyor. Gezide bölgenin tamamında Arap alfabesinin de Çince ile birlikte ile trafik ve diğer tabelalarda kullanıldığı görüldü. Devlet kurumlarında ve kamuya ait tabelalarda da Uygurca ve Çince kullanılması dikkat çekti.

Gazeteciler 1959’da kurulan 2005’te yeniden inşa edilerek halka açılan Sincan Müzesi'ni gezdi. Bölgenin tarihi hakkında geniş çaplı bilgi verilen müzede, “Sincan , Çin medeniyetinin Batı’ya açılan bir kapısı olup, engelsiz İpek Yolu Medeniyetinin güçlendirilmesine önemli katkı sağlamaktadır.” yazısı yer aldı.

Urumçi’nin Sincan Uluslararası Kapalı Pazarı, Gulca’da (Yining) Liuxing Street’i, Kaşgar’da Eski Şehir denen bölgedeki çarşıları gezildi. Buralarda yöresel yemekler tadıldı. Gazeteciler yerel çalıgılar eşliğinde şarkı söyleyen, dans eden sokak sanatçılarını izledi. Kâşgarlı Mahmud’un memleketi Kaşgar gezinin önemli noktalarından biri oldu. 

Kaşgarlı Mahmut Dîvânu Lugâti’t-Türk eseriyle Türk soylu halkların dil özelliklerini ve o dönemin söz varlığını olabildiğince ayrıntısıyla ortaya koymuş bir isim.  Çinlilerin Tianşan olarak isimlendirdiği Türk tarihinde ergenekon efsanesi ile anılan Tanrı Dağlarının eteklerinde Nalati yaylaları ise turizm açısından önemli bir nokta haline gelmiş. Bölgeyi ziyaret edenler uçsuz bucaksız yaylalarda ata binip, yurt denilen kıl çadırlarda kımız içerek geçmişe yolculuk yapabiliyor. 

Urumçi’de Yanghang Camii ve Kaşgar’da tarihi İdgah Camii’ni ziyaret eden gazeteciler burada görevli imamla ve camiye gelenlerle sohbet etti. 1897’de yapılan Yanghang Camii hakkında Sincan İslam dini Federasyonu Başkan Yardımcısı da olan Cami İmamı Muhterem Şerif bilgi verdi.

Şerif 5 bin metrekare alana sahip 3 katlı camiye Uygurlar, Kazaklar ve Huilerin geldiğini, yurtdışından da Pakistan, Afganistan gibi ülkelerden gelenlerin olduğunu söyledi. İmam Şerif, sürekli açık olan camiye Cuma günleri binlerce kişinin camiye geldiğini, bayramlarda da 3 bini aşkın kişinin gelip ibadet ettiğini belirtti. İmam Şerif, kütüphanesi de olan camide Uygurca, Çince, Arapça ve Kazakça Kur’an bulunduğunu söyledi.

Şerif gazetecilerden gelen bir soruya, “Radikal düşünce bizim dine ait değildir. İslam aslında buna karşı çıkıyor. Hz. Muhammed Peygamberin bu konuda bir hadisi var. Din konusunda aşırıya gitmeyelim. Sizden önce birçok etnik grup aşırıya gittiği için yok oldu” yanıtını verdi.

600 yıldır ayakta olan İdgah Camii ise ibadet saatleri dışında turistlerin ziyaretlerine açılıyor. Cami tarihi yapısı ile turistlerin ilgisini çekiyor.

Her iki tarihi cami, kısa süre önce bölgeye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan  tarafından ziyaret edilmeleriyle de gündeme gelmişti. Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan da Yanghang Camii’ni ziyaret etmişti.

Sincan’da İslam var, Budizm var, Taoizm var. Hıristiyanlık, Katoliklik, Ortodoks dini ve diğer dinler var. Camiler, kiliseler, manastırlar ve Taocu tapınaklar gibi dini faaliyetlerin gerçekleştirildiği 24.800 mekânın 24.400’ü cami…

Çin’in Uygur özerk bölgesindeki her kent için ayrı ayrı cazibe merkezleri kurduğu dikkat çekti. 
Uygur Türklerinin yaşadığı Urumçi, Kaşgar, Nalati, Gulca, Kuça gibi kentlerde büyük turizm yatırımları yapılarak bölgenin kalkınması planlanıyor. İç turizm tüm Sincan bölgesinde oldukça canlı. Kazakistan sınır kapısı ve serbest bölgeye hareket katıyor.

Uygur Türkleri turizm gelirlerinden oldukça memnun. Her kentte karnaval yeri gibi renöve edilmiş mahalleler var. Hava kararınca iğne atsan yere düşmüyor. İbadethaneler açık. Camilerin özel statüsü var. İmamlar cumaların çok kalabalık olduğunu anlattı. 

Çin ve Uygur kültürünün birlikte yaşayışını yerinde gözlemleyen gazeteciler 10 günlük ziyaretin ardından Türkiye'ye döndü.