“Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de konuşsun” açıklaması üzerine birçok siyasi MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yoğun tepki gösterdi. Uzmanlar Bahçeli’nin açıklamalarını AKP-MHP iktidarını sürdürmek için yapılan siyasi bir manevra olarak yorumladı. Siyaset bilimciler Doç. Dr. Onur Alp Yılmaz ve Özgün Emre Koç söz konusu açıklamaları Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Doç. Dr. Yılmaz, Bahçeli’nin açıklamalarını Erdoğan’ın, “ölene kadar başkanlık” formülü için yapılan bir hamle olarak değerlendirdi. Yılmaz, “Bahçeli’nin ‘Ne Kandil ne Edirne adres İmralı’dan DEM’e uzansın’ sözünün sebebi, bir önceki çözüm sürecinde Öcalan’ın başkanlık sistemine ‘Kürtlerin kazanımı’ konusunda bir çıktı elde edilecekse karşı çıkmadığını gördük. Demirtaş ise başkanlık sistemine ‘Türkiye’nin anti-demokratikleştiği bir ortamda Kürt sorunun çözülebileceğine inanmıyorum’ teziyle karşı çıktı. AKP-MHP, Demirtaş’ı kriminalleştirirken Öcalan’ı aktörleştirme sürecine başlamak istiyor. Çünkü biliyorlar ki Erdoğan’ın ‘ölene kadar başkanlık’ formülü için ya DEM Parti’nin parlamentodaki desteğine ya da DEM Parti’nin tabanının desteğine ihtiyaçları var” dedi.
ERDOĞAN İÇİN REÇETE
Siyaset bilimci Koç, Bahçeli’nin açıklamalarını “Erdoğan iktidarının içinde bulunduğu sıkışıklıktan çıkmak için bir reçete” olarak niteledi. Koç, “Bu siyasi reçetenin bir ayağı da anayasa değişikliği veya daha doğru ifadeyle, yeni bir halk oylamasını kullanarak Erdoğan iktidarının kaybettiği güveni yeniden kazanmasını sağlamak. Erdoğan sürekli kendi liderliğini yeniden onaylatmaya mecbur kalıyor. Çünkü cumhurbaşkanlığı sistemi sürdürülebilir değil. Kurumlar iflas etti. Ekonomik buhran ve buhranı çözmek için izlenen siyasetler sürekli kan kaybına yol açıyor. Yeniden bir toplumsal mobilizasyona ihtiyacı var Erdoğan’ın” diye konuştu.
Bahçeli’nin açıklamalarının parti tabanlarına olası etkilerini de değerlendiren Koç, “Bu yeni süreç milliyetçi bir kesimi daha da radikalleştirebilir” ifadelerini kullandı.