MHP'ye yakın yargı mensuplarının tırmandırdığı gerilim, ülkücülerin, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ve vekilini FETÖ'cülükle açık açık suçlamasıyla farklı bir boyut kazandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan ve Sinan Ateş soruşturması üzerine MHP'lilerin hedefi oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendisini ittifaka mecbur bırakan yüzde 50+1’in kaldırılması gerektiğine yönelik sözleri sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den tatlı sert hem destek hem rest açıklaması geldi.
Gerçek Gündem'den Furkan Karabay'ın haberine göre, Erdoğan’ın “MHP’yi sırtından atma hamlesi” olarak yorumlanan açıklamasına Bahçeli’nin, “Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1'dir” diye yanıt vermesi AK Parti-MHP krizinin siyasi boyutta da büyüdüğünü gösterdi.
MHP’LİLER SİNAN ATEŞ CİNAYETİ DOSYASINA BAKAN SAVCIYI HEDEF ALDI
Cumhur İttifakı ortağı olarak MHP’nin yargı ve emniyetteki yapılanmasının son dönemdeki tepki çeken çıkışları ise devlet içindeki iktidar mücadelesinin göstergesiydi. Son olarak, ismi eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinde geçen MHP’li yöneticilerin kontrolünde olduğu ileri sürülen Orhun Haber, yargı mensupları ile AYM üyelerini art arda açıkça hedef aldı.
SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ AYHAN BORA KAPLAN DOSYASI
MHP’ye yakın Orhun Haber’in hedef aldığı isimlerden biri de FETÖ’cü olmakla suçladığı Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça’ydı. MHP’nin, Ahmet Akça’yı hedef almasının bir sebebi, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığıyla bilinen Ayhan Bora Kaplan ve Sinan Ateş dosyasıydı.
SİNAN ATEŞ SORUŞTURMASINDA KRİTİK İSİMLER
Ankara’da silahlı saldırı sonucu öldürülen Sinan Ateş dosyası mafya-siyaset ilişkisinin son dönemdeki en büyük göstergelerindendi. Ateş cinayeti soruşturması, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyordu. Devlet Bahçeli’nin adını bile ağzına almadığı Sinan Ateş cinayetinde, MHP’li vekillerin parmağı olduğu çeşitli olgularla destekleniyordu.
Geçen ay Ankara Başsavcılığı, Sinan Ateş cinayetinde ismi geçen eski vekil Olcay Kılavuz’u cinayete yardım suçlamasıyla “şüpheli” olarak soruşturmaya dahil etti. Soruşturma sırasında milletvekili olan Kılavuz’un dosyası milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosuna gönderildi. Soruşturmada Ateş’i öldüren tetikçi Eray Özyağcı’nın, Eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş tarafından Ankara dışına çıkarıldığı belirlenmiş, Demirbaş, eski vekil Kılavuz’un kullandığı bir evde gözaltına alınmıştı. Olcay Kılavuz’u gözaltına almak isteyen Ateş soruşturmasının ilk savcısı Ayhan Ay ise dosyadan el çektirilmişti. Ancak cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından savcı Ay, yeniden Sinan Ateş dosyasına Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça tarafından atandı.
ORHUN HABER'DEN BAŞSAVCIYA FETÖ SUÇLAMASI
Yaşanan bu gelişmeler üzerine yargı kulislerinde, Sinan Ateş soruşturmasının derinleştirilip MHP’li vekil ve yöneticilere sıçrayacağı konuşulurken Orhun Haber, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Akça ile savcı Ayhan Ay’ın “kripto FETÖ’cü” olduğunu ve Hak-Yol adıyla gizlendiklerini iddia etti. Haberde, Ayhan Ay, “Sinan Ateş dosyasına bakan savcı” olarak tanıtıldı ve yargıda güçlü olduğu bilinen Hak-Yol’cular için “Aslında birçoğu FETÖ terör örgütüyle iltisaklı olan” tanımı yapıldı.
Haberin devamında Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Akça da “Suç örgütlerine yönelik yürütülen soruşturmada kendisine bağlı KOM biriminden sorumlu Başsavcı vekili A.Y. ile birlikte şüphelilerin avukatlarına bilgi sızdırdıkları gelen bilgiler arasında” ifadeleriyle hedef alındı.
Burada Akça’nın suç örgütleriyle hedef alınmasının perde arkasında ise Bahçeli’nin hemen her zor durumda sahip çıktığı Süleyman Soylu’ya yakınlığıyla bilinen Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının olduğu iddiası ortaya çıktı.
Üç yıldır Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan Ahmet Akça, koltuğu Soylu’ya yakınlığıyla bilinen ve Hak-Yol’cularla güç mücadelesi veren Yüksel Kocaman’dan devralmıştı. Kaplan’ın lüks bir villa ile otomobil hediye ettiği öne sürülen Kocaman’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, Kaplan hakkındaki 7 ayrı dosyada “takipsizlik” kararı verilmişti.
Kaplan dosyasında henüz iddianame yazılmamışken, soruşturma aşamasında yargı mensuplarına rüşvet ve Soylu ile MHP’ye yakın isimler hakkındaki iddiaların ortaya çıkmasıyla başsavcı Akça’nın hedef alınması da bağlantılıydı.
AYM BAŞKANI ZÜHTÜ ARSLAN DA HEDEFTE
MHP’nin Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan dosyaları üzerinden Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olmak üzere yargı mensuplarını hedef alması Yargıtay-AYM kavgasıyla da benzerdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uymadı. MHP’ye yakın yargı mensuplarının bulunduğu Yargıtay’ın, Bahçeli’nin sık sık “kapatılsın” dediği ve FETÖ’cülükle suçladığı AYM’ye başkaldırması krizi gözler önüne serdi. Üstelik Yargıtay, “hak ihlali” kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Kararda imzası olanlar ise başta AYM Başkanı Zühtü Arslan olmak üzere yargıdaki Hak-Yol’culardı.
Bu noktada, Bahçeli’nin, Zühtü Arslan ve AYM üyelerine “terörist” imasında bulunmasının ardından MHP’ye yakın Orhun Haber de yargıdaki Hak-Yol’cuları FETÖ ile suçlamaya başlaması dikkat çekiciydi. Bahçeli’nin AYM üyeleri ve yargıdaki Hak-Yol’cuları hedef alması ise AK Parti’de rahatsızlık uyandırmıştı.
ÜLKÜ OCAKLARI VE MHP PAYLAŞTI
Orhun Haber’in bugün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım, MHP ve AK Parti’nin devlet kadrolarındaki kavgasının farklı bir boyuta evirildiğinin de göstergesiydi. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile MHP’lilerin de paylaştığı açıklamada, Ankara Başsavcısı Ahmet Akça’nın FETÖ taktiği uyguladığı iddia edildi. Paylaşımda, “Senin esas niyetini biliyoruz: 15 Temmuz başarısız FETÖ Darbesinin intikamını ve FETÖ'nün bölge imamı olan cezaevindeki amca çocuklarının intikamını almak istiyorsun” ifadeleri de yer aldı.
FETÖ SUÇLAMASI YAPAN YÖNETİCİLERE OPERASYON
Son olarak T24’ün aktardıklarına göre, Orhun Haber yöneticisi olduğu öğrenilen iki isim, başsavcı ve vekilinin hedef gösterdiği için gözaltına alındı.
Türkiye'de "FETÖ" suçlaması son dönemde güç sahipleri tarafından ya kendilerinden olmayanı susturmak ya da kendi suçlarını saklamak için kullanılmaya başlandı.
Peki yargıda, MHP’ye yakın isimlerin kritik kadrolara getirildiği, Hak-Yolcuların ise güçlerini korumaya çalıştığı kavgalı dönemde, mevcut soruşturmalar siyasilere de sıçrayacak mı? AK Parti’nin içinde giderek büyüyen rahatsızlıklar, Bahçeli’yi ve MHP'yi nasıl etkileyecek?