Seçim döneminde uygulanan para politikası sonrası zora giren reel sektörün dövize erişimin zor ve maliyetli hale gelmesinden dolayı firmaların zorlanmasına neden olmaya devam ediyor. Ekonomim’den Merve Yiğitcan’ın haberine göre, sahadan bankaların kurumsala günlük bin ila 5 bin dolar arası limit verdiği ve saat 11:00’e kadar gelen döviz taleplerinin bankalarca değerlendirildiği, sonraki saatlerde ise döviz satışı yapılmadığı aktarıldı.

Söz konusu durum özellikle hammaddesini ithal edip üretim yapan firmalar şu sıra ithalat evrakını toplamakta zorlanmasına neden oluyor. Habere göre, birçok şirket kur kaynaklı fiyat geçişleri yapıyor, reel sektör temsilcileri dövizdeki sıkışıklığın bir an önce açılmasını istiyor.

'DÖVİZİ SABAH ALDINIZ, ALDINIZ YOKSA MÜMKÜN DEĞİL'

Piyasada sıkıntıların devam ettiğini belirten TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, özellikle fiziki dövize talebin karşılanması noktasında sıkıntının büyük olduğunu kaydetti. “Dövizi sabah saatlerinde aldınız, aldınız. Yoksa mümkün değil” diyen Fayat şu ifadelerde bulundu:

“Alsak da yine zarardayız. İhracatçılar olarak TL reeskont kullandığımızda bize verilen yüzde 2 primi dahi yüzde 3-4 fark vererek alıyoruz. Yani kendi dövizimizi ucuza satıp pahalıya alıyoruz.”

'TÜRKİYE’NİN ARJANTİN OLMASINI İSTEMEYİZ'

Fayat, seçimden sonra bu politikaların devam etmesi halinde sermaye kontrolü endişelerinin artacağına değinerek, “Kurumsaldan bireysele doğru giden bir sıkılaşma söz konusu. Ancak ben yeni gelen ekonomi yönetiminin bundan vazgeçeceğine, sert olmasa da yumuşak geçiş yapacağına eminim. Aksi hiçbir ülkede görülmemiş. Kimse Türkiye’nin Arjantin olmasını istemeyecektir. Döviz krizine sebebiyet verilmeden bu politikalardan bir dönüş olacağına inanıyorum. Çünkü Türkiye’nin ödemeler dengesi için dış finansmana ihtiyacı var, TL yatırımlarına yabancının gelmesine ihtiyacı var” dedi.

'SIKINTI HAMMADDE TARAFINDA'

İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, seçim öncesi bankaların son iki işlem gününde hiç döviz vermediğini hatırlatırken, şu anda kurumsala bin ila 5 bin dolar arası verdiklerini kaydetti. 

Bunun farkında olan döviz bürolarının da doları yüksekten sattığına işaret eden Önel, “Dövize erişimde en büyük sıkışıklık hammaddede tarafında. Çünkü şu an ithalat evrakını almakta zorlanıyoruz. Alırken de mecburen yüksek maliyetli kurdan alıyoruz. Bu da otomatikman bizim nihai ürün fiyatlarımıza yansıyor. Şu anda birçok şirket fiyatlarında geçiş yaptı. İthalat evrakını alamadığımızda şöyle bir sıkıntı var. Çoğu gemi yanaşmış oluyor; bunun demurajı, ardiye masrafları gibi tüm operasyonel maliyetleri üzerimize yük olacak ve bunlar düşük rakamlar değil, hepsi dolar bazında” şeklinde konuştu.

'SÖZLEŞME FİYATINDAN ZARAR EDİLİYOR'

Firmaların çoğunun gelen hammadde ile ilgili fiyat sözleşmesini önceden yapmış olduğuna değinen Önel, “Yani mal gelmeden bir kısmını belli fiyattan satmışız. Ama bunu yaparken doların maliyetini ortalama almıştık, 19,50 ise 20 lira almışız, şimdi ise her 1 doların maliyeti 2-3 lira daha fazla geliyor. Yani sözleşme fiyatından zarar ediyoruz. Bu durum üretim sürecine de yansımaya başladı, reel sektör zorlanıyor.

'SEKTÖRLER ZORDA'

Elbet bir maliyet artışı olacak, bu da sonuçlara yansıyacak. Taahhüt edilen malı müşteriye zamanında veremeyeceksiniz. Yanı sıra fiyat oynaklıkları nedeniyle piyasada rekabet şansınız kalmıyor. Yani rakibiniz 20 liradan malı çekiyor, siz aynı malı 22 liradan çekmek zorunda kalabiliyorsunuz. Bahsettiğim bu kriterlere baktığımızda sektörler zorda” diyerek sözlerini tamamladı.

'PARAYA ERİŞİM DE ZOR'

Çelik İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler de döviz konusunda ve kur makasında her gün farklı şeyler duyulduğunu söylerken, “Bir şeyin fiyatı artıyor, erişimi zorlaşıyorsa demek ki burada bir kısıtlama söz konusu. Ortalıkta birçok tevatür var. Bir sıkıntı söz konusu” dedi. Sadece dövize değil, paraya erişmekte zorlanıldığına işaret eden Dalbeler, firmalar için taahhüdü yerine getirmenin eskisi kadar kolay olmadığını vurguladı.