Özel, "Bugün Türkiye’de yaşanan demokrasiye karşı bir cinnet hali mevcut. Ve 1 Ekim de Sayın Bahçeli’nin uzattığı bir el ve ona yüklenen anlamlar üzerinden başlayan süreçte hiçbirimizin detaylarına hakim olmadığı bilgilerle bir takım hırçınlıklar, güç gösterileri, cezalandırmalar, restleşmeler yaşanıyor ama yaşananın kendisi doğrudan demokrasiye karşı bir cinnet hali. Esenyurt‘ta da olsa dün gittiğim Mardin’de de olsa yapılan iş tek karar verici olan halkın verdiği karara karşı bir meydan okumadan başka bir şey değil" dedi.
TBB olağanüstü encümen toplantısı için Ankara'ya gelen Ekrem İmamoğlu, kayyum atamaları gündemini değerlendirmek üzere siyasi parti liderlerini ziyareti kapsamında ilk olarak TBMM'de CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir araya geldi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
"Bugün encümen toplantımızdan sonra ilk sizi ziyaret ederek bütün genel başkanlara bir randevu talebimizi ilettik. Büyük bir kısmı ile irtibatımızı kurduk bir kısmı burada olamadığı için başka bir zamana planlamamızı yaptık. Bugün sizden sonra da beş genel başkanı ziyaretimiz olacak haber beklediğimiz bir genel başkan da var. Malumunuz konumuz kayyumla ilgili uygulanan yöntemin hukuki olmadığına dair bir mücadele başlatmak ve bu konuda da aslında bir çok konunun merkezi olduğu gibi bu konunun da merkezi aslında TBMM. Elbette burada bir siyasi irade gerekiyor ve bu iradenin sahibi buradaki gruplar. Bu çerçevede öncelikle TBMM başkanı Numan kurtulmuş‘tan da randevu talep ettik, yurt içi seyahatinden sonra buluşma arzusunu dile getirdi. Kendileriyle de buluşacağız.
"Anayasa zemininde bunun düzeltilmesi gerçekten Türkiye’mize ciddi bir soluk aldırır umarım başarırız"
Biz hukuka aykırı uygulamanın zemininde aslında sonradan çıkarılan bir maddedeki yanlış bir ifadenin mal olduğu bir süreç aslında kaldı ki orada da kayyum uygulamasının net amiri belirlenmemekle beraber geçmişten gelen maddedeki uygulayıcı İçişleri Bakanlığı’na yetkiyi devreder biçimde yanlış bir ilişki kurulmakta. Hukuki bir mesele. Biz de encümende bunu değerlendirdik ve bu uygulanan sürecin milletin iradesini gasp eden hem seçme hem seçilme hakkı çerçevesinde tarihi bir yanlış olduğunu ifade ettik. Ne yazık ki sekiz yıldır kayyumla ilgili nice kötü uygulamalara maruz kaldı Türkiye’deki yerel demokrasi süreci. Bu eksende bugün genişçe bir kamuoyu açıklaması yaptık basınla paylaştık ve sizinle başlayan bu genel başkan ziyaretleriyle de birlikte Türkiye Belediyeler Birliği encümeni olarak süreci sizlere de paylaşacağımızı ifade ettik.
Burada özellikle arzu ettiğimiz şey bu işin hem yanlış olduğunu genel başkanlarla paylaşmak ama daha da ötesi Türkiye Belediyeler Birliği'nin hazırlamış olduğu yerel yönetimler reformu için özellikle kayyumla ilgili kısmın tümden ortadan kaldırılması, bu yetki gaspının ortadan kaldırılması kötü uygulamanın yani görevi boşaldığı anda Meclis'in devreye girdiği bir çok uygulamanın tam aksine burada keyfi bir uygulamayla bırakın yetkisine devam etmesi ya da kendi içinden başka ya da başkanvekili seçmesini malumunuz gördüğünüz üzere belediye meclis üyeleri belediyeye sokulmaz duruma geldi. Bu bağlamda bütün bunların düzeltilmesi zemini sağlayacak bir önerimiz de çok yakın zamanda siyasi partilerin gruplarıyla grup başkanvekilleri ile paylaşacağımızı da ifade etmiş olalım. Bu Anayasa zemininde bunun düzeltilmesi gerçekten Türkiyemize ciddi bir soluk aldırır umarım başarırız."
"Son derece doğru bir görünüme sahip olan bir encümenle birlikteyiz"
Özel ise şöyle konuştu:
"Kritik ve ağır bir gündemde bir aradayız. Belediyeler Birliği'nin oluşmuş bu yapısı bence çok kıymetli ve böyle bir kriz anında da geçmişte sadece delege çoğunluğunu elinde bulunduran bir partinin bütün Belediyeler Birliği’nin encümenine yönetimine hakim olması refleksinin tarafınızdan ve tarafımızdan terk edilmiş olmasının ne kadar doğru bir mesele olduğu bugün ortaya çıkıyor. Bugün Türkiye Belediyeler Birliği’ne encümeni AK Parti ve MHP dahil bütün partilere en az bir temsil ve güçleri nispetinde katılma teklif edilmişti. Aslında ilk el bizim tarafımızdan kendilerine uzatılmıştı ama AK Parti ve MHP bunu istemediler. Onun dışındaki partilerin temsil edildiği son derece doğru bir görünüme sahip olan bir encümenle birlikteyiz.
Bugün Türkiye’de yaşanan demokrasiye karşı bir cinnet hali mevcut. Ve 1 Ekim de Sayın Bahçeli’nin uzattığı bir el ve ona yüklenen anlamlar üzerinden başlayan süreçte hiçbirimizin detaylarına hakim olmadığı bilgilerle bir takım hırçınlıklar, güç gösterileri, cezalandırmalar, restleşmeler yaşanıyor ama yaşananın kendisi doğrudan demokrasiye karşı bir cinnet hali. Esenyurt‘ta da olsa dün gittiğim Mardin’de de olsa yapılan iş tek karar verici olan halkın verdiği karara karşı bir meydan okumadan başka bir şey değil. Bu CHP için olursa da fark değil DEM için olursa da farkı değil İYİ Parti için olursa da farklı değil Yeniden Refah için olursa da farklı değil. Geçmiş dönemlerde bu Meclis'in çatısı altında aynı anda hem CHP’nin hem bugünkü adıyla DEM'in o günkü adıyla BDP’nin ve MHP’nin aynı anda tutuklu milletvekilleri vardı. Biz hepsine aynı güçte aynı kararlılıkla ve aynı ilkesel yerden itiraz ettik, kendilerini ziyaret ettik büyük bir mücadele verdik ve sonunda hepsinin buraya gelip yemin etmesi mümkün olmuştu.
"Meclis çatısı altında hepsini birden aynı ilkesel yerden savunmak en doğrusu"
Bugün DEM'le CHP’nin belediyelerine kayyuma tanıyor ama meselenin partilere özgü bir mesele olmadığı bir demokrasi meselesi olduğunu görmek Meclis çatısı altında hepsini birden aynı ilkesel yerden savunmak en doğrusu. Bence de hem bugün yapmış olduğunuz olağanüstü toplantı hem de toplantıdan sonra ilk gittiğiniz başvurduğunuz yerin mileti meclisi olması son derece anlamlı son derece özel. Meseleyi en doğru yerden gören bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum.
Ümit ediyorum tüm genel başkanlarla yapılacak değerlendirmeler aynı yapıcı yaklaşım için de gerçekleşir ve sorunları çözmek için kurulmuş olan hatta bu ülkeyi önce kurtarmak için sonra Cumhuriyet'i kurmak için kurulmuş olan bu Meclis'in bugünkü demokrasi krizinde çözmek için üzerine düşeni yapacağına yürekten inanıyorum. Bir kez daha süreçle ilgili üzüntülerimi ve tüm belediyelerle ilgili dayanışma duygularımı ifade ediyorum."