AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum olarak açıklanırken, TOKİ mağdurları Kurum’u her yakaladıklarında, tamamlanmayan projeleri, yaşanan sorunları anlatırken, gazeteci Barış Terkoğlu, Kurum’un ‘hırsız diye çağırılan’ tanıdığını anlattı.
AK PARTİ'NİN KURUCULARINDAN MACİT HALDIZ
İstanbul Kadıköy’ün Fikirtepe semtinde mağdur yurttaşların yaptığı eylemi hatırlatan Terkoğlu, “6 Şubat’ta Fikirtepe’de ellerinde pankartlarla buluşmuşlardı. "Yeter artık, 3 sene dediler 10 sene oldu" yazıyordu. "Hırsız Haldız" diye bağırıyorlardı. Kastettikleri AKP Kurucusu Müteahhit Macit Haldız’dı. Yanındaki pankartta ise "Çevre ve Şehircilik Bakanı sözünü tut" yazıyordu. İşaret ettikleri Murat Kurum’dan başkası değildi” diye yazdı.
Terkoğlu yazısının devamında şu bilgileri paylaştı:
Emlak Konut’un, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, TOKİ’nin tabelalarının görüldüğü yarım kalmış inşaatların önünde toplanmış açıklamalarını okumuşlardı. Enkaz altındakiler gibi "sesimizi duyan var mı" diye sesleniyorlardı. Zira ortada ne kendilerine destek olacak bir muhalefet partisi ne de açıklamalarını dinleyecek bir basın mensubu vardı. Gittiğim marketin manav bölümündeki emekçi amca, "sorsan Fikirtepe’de evim var ama yıllardır kiracıyım" diye mağduriyetini anlatmasa benim de haberim olmayacaktı.
2 BİN AİLENİN EVİ 11 YILDIR BİTMEDİ
Fikirtepe, bir zamanlar Kadıköy’ün kenar mahallesiyken, yıllar içinde şehrin göbeğinde kalmıştı. Bu kıymetli bölge müteahhitlerin ağzını sulandırıyordu. 2005 yılında "özel dönüşüm alanı", 2007’de "kentsel dönüşüm alanı" ilan edildi. Sonrasında etrafına göre oldukça avantajlı sayılabilecek planlar hazırlandı. CHP’li diye Kadıköy Belediyesi’ne bölge hakkında tek mesele bile danışılmadı, tek yetki verilmedi. Küçük sanmayın, 4 bin 500 adet parselden oluşan, toplamda 1 milyon 300 bin metrekarelik bir alandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve TOKİ’nin öncülüğünde projeler başlarken, mahalle vatandaşlara hayal satan müteahhitlerle doldu. İmzalar atıldı, binalar yıkıldı. Fikirtepe uzun ve karanlık bir harabeye döndü. Sonuç ise tam bir fiyaskoydu. Yıkılıp da yapılamayan, yarım kalan bölgeler… Bitse de tapusunu alamayan ev sahipleri… İflas eden müteahhitler… Ödenemeyen kiralar...
İşte Haldız İnşaat’ın yaptığı binalar da yarım kalanların arasında. 2 bin aile, müteahhit evimizi bitirse de otursak diye 11 yıldır bekliyor. Gelgelelim, AKP kurucusu Macit Haldız, "yapamıyorum" diyor. Bir eksiğini gördüğü yoksul vatandaşın tepesine çöken devlet ise kredi yağdırdığı müteahhitler karşısında eli kolu bağlı bekliyor.
VERİLEN SÖZLER ASLA YERİNE GETİRİLMEDİ
Fikirtepe mağdurlarıyla konuştuğunu belirten Terkoğlu, AKP’li Cumhurbaikanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı döneminde Murat Kurum’un, AKP’nin Kadıköy Belediye Başkan adayı Veli Arslan’ın defalarca inşaatların tamamlanacağına söz vermesine rağmen yurttaşların 11 yıldır mağdur edildiğini anlattı.
Terkoğlu, “Sorsanız, "mağdur eden biz değiliz müteahhit" diyorlar. Oysa o müteahhitler için çıkardıkları yasaları, yaptıkları planları, vatandaşa çağrıları unutuyorlar. "Fikirtepe’de başardık" diyen Murat Kurum’a bir öneri… Fikirtepe sokaklarında dolaşıp duvar yazılarına baksın, "Bakanım sözünüzde durun", "seçimlerde görüşmek üzere" yazanları gözleriyle görecek” dedi.
PARASINI VERDİ TAPULARI ALAMADI
Terkoğlu, dükkan ve dairelerin parasını ödemesine rağmen tapu alamayanlarında bulunduğu mağduriyet olaylarını anlatmaya şöyle devam etti:
"Kurum, Anadolu Adliyesi’ne Fikirtepe merkezli kaç dava olduğunu sorsun, rakama kendisi bile şaşıracak.
Bir tanesi önümde duruyor. Şikayetçi bölümünde Enes Karpuz yazıyor. Karpuz AKP’li. 2014 yılında, parasını vererek, Emay İnşaat’tan topraktan 10 dükkan 3 daire aldığını söylüyor. Elinde iki tarafın da imzaladığı sözleşme, parayı verirken yanında olan tanık da var. Gelgelelim anlattığına göre müteahhit inşaat bitince tapu devrini yapmamış. Olay mahkemeye taşınmış. Bilirkişi raporu da Karpuz’un lehine çıkmış. Gelgelelim müteahhit para almadığını, sözleşmeyi baskı altında imzaladığını söylemiş. Karar, şikayetçi olan Karpuz’un lehine çıkarken şirketin talebiyle hakim değişmiş. Yeni hakim bu kez müteahhit lehine karar vermiş. Dosya hem temyize gitmiş, hem de hakim HSK’ya şikayet edilmiş. İşin ilginci, bu süreçte anlaşmazlık Cumhurbaşkanlığı’na kadar taşınmış. "Bir dükkana işini çözeriz" diyen çeşitli arabulucular çıkmış."