Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Suriye'deki son gelişmelere ilişkin olarak, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin Türkiye için temel bir öncelik olduğunu belirterek, "Özerklik talepleri ve bu yöndeki açıklamalar, Suriye'nin egemenliğine ve bölgesel istikrara zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına ve hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza gösteremeyiz. Net bir biçimde vurgulamak gerekir ki, özerk bölge ve/veya ademi merkeziyetçi söylem veya faaliyetlere Suriye yeni yönetiminin karşı olduğu gibi biz de karşıyız" açıklamasını yaptı.

Ahmet Ercan son noktayı koydu! İstanbul'da büyük deprem olacak mı? Ahmet Ercan son noktayı koydu! İstanbul'da büyük deprem olacak mı?

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, MSB Harita Genel Müdürlüğü'nde haftalık basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Sözlerine, Harita Genel Müdürlüğü'nün kuruluşunun 130'uncu, Genel Müdürlük oluşunun 100'üncü yıl dönümü olduğunu belirterek başlayan Aktürk, "Destansı bir mücadele olan Kut'ül Amare Zaferi'nin yıl dönümünde aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor; Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu kahraman ve fedakar pilotlarımız başta olmak üzere tüm pilotlarımızın Dünya Pilotlar Günü'nü bir kez daha, ülkemiz ve milletimiz için gece-gündüz demeden özveriyle çalışan personelimiz başta olmak üzere tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü ise şimdiden kutluyoruz" dedi.

"TÜRKİYE-YUNANİSTAN GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER TOPLANTISI OLUMLU BİR HAVADA GEÇTİ"

Aktürk, Yunanistan ile son dönemde oluşan olumlu atmosferin korunması ve ileriye taşınması adına karşılıklı iyi niyet ve diyalog çabalarının devam ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Türkiye ile Yunanistan heyetleri arasında Güven Artırıcı Önlemler Toplantılarının yeni turu 28 Nisan’da Selanik'te gerçekleştirilmiştir. Olumlu bir havada geçen toplantıda; 2025 boyunca daha önce mutabık kalınan Güven Artırıcı Önlemler ile 2026 yılı uygulama planında yer alacak faaliyetler ele alınmış, bir sonraki toplantının Türkiye’de icra edilmesi konusunda karara varılmıştır.

2025 yılı uygulama planı çerçevesinde, 28-29 Nisan'da Kara Kuvvetleri Komutanlığımızdan bir heyet, Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanlığını ziyaret etmiş, yine 6-7 Mayıs’ta 9’uncu Hudut Tugay Komutanımızın Yunanistan 3'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı'nı; 6-9 Mayıs tarihleri arasında ise Yunanistan Milli Savunma Koleji'nden bir heyetin Milli Savunma Üniversitemizi ziyaret etmesi planlanmıştır."

"STRATEJİK ORTAKLIĞIN DAHA DA GÜÇLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN KARARLILIK VURGULANDI"

Tuğamiral Aktürk, 28 Nisan’da Ankara’da, Savunma ve Güvenlik Genel Müdürümüz ile ABD Savunma Bakanlığından Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili başkanlığındaki heyetlerin katılımıyla yapılan Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı’na ilişkin olarak, "Söz konusu toplantıda; savunma ve savunma sanayi iş birliği imkanlarının geliştirilmesi ile bölgesel ve uluslararası güvenlik konularında görüş alışverişinde bulunulmuş, stratejik ortaklığın daha da güçlendirilmesine ilişkin kararlılık vurgulanmıştır. Taraflar bir sonraki toplantının önümüzdeki yıl ABD ev sahipliğinde yapılması konusunda mutabık kalmıştır" bilgilerini paylaştı.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik toplu katliamlarına, onları yerlerinden etmeye ve temel insani ihtiyaçlarından mahrum bırakmaya devam ettiğini kaydeden Aktürk, "Bölgede istikrar ve güvenliğin en büyük tehdidi haline gelen İsrail'e karşı barış çabalarının hızlandırılması, ateşkese geri dönülmesi ve insani yardımların bir an evvel ulaştırılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in programlarına ilişkin Aktürk, "29 Nisan'da Cumhurbaşkanımızın Türkiye-İtalya Dördüncü Hükümetlerarası Zirvesi dolayısıyla İtalya'ya gerçekleştirdiği ziyarete refakat eden sayın Bakanımız; 2-3 Mayıs'ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) düzenlenen TEKNOFEST'e katılacaktır" diye konuştu.

"İDARE AJAN" TABİRİ KAMU GÖREVİ İCRA EDENLER İÇİN SIKLIKLA KULLANILAN HUKUKİ BİR TERİMDİR"

MSB kaynakları, teğmenlerin idare mahkemesine başvurması sebebiyle Bakanlık savunmasında geçen ifadelere yönelik sorular üzerine, "MSB savunmasında ‘ajan’ kelimesinin kullanılmasına ilişkin, bahsi geçen ifade "idare ajanı" terimi olup, devlet tüzel kişiliği veya diğer yönetim idareleri adına kamusal faaliyetleri yürüten kamu görevlisine verilen isimdir. Memur, hakim, savcı, asker, akademisyen gibi diğer özel nitelikli kamu görevlilerini de kapsar. Bu tabir kamu görevi icra edenler için literatürde sıklıkla kullanılan hukuki bir terimdir" yanıtını verdi.

"SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN PARÇALANMASINA RIZA GÖSTERMEYİZ"

Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine kaynaklar şu değerlendirmede bulundu:

"Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği, Türkiye için temel önceliktir. Bu kapsamda, özerklik talepleri ve bu yöndeki açıklamalar, Suriye'nin egemenliğine ve bölgesel istikrara zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına ve hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza gösteremeyiz. Net bir biçimde vurgulamak gerekir kii özerk bölge ve/veya ademi merkeziyetçi söylem veya faaliyetlere Suriye yeni yönetiminin karşı olduğu gibi biz de karşıyız.

Tişrin Barajı'nın kontrolüne ilişkin olarak Suriye'nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir. Baraj'ın devredilmesine ilişkin hususlar Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı ve bölgesel aktörler ile koordine edilmekte ve gerekli görüşmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda süreç yakından takip edilmektedir."

"PAKİSTAN-HİNDİSTAN GERİLİMİNİ BÜYÜK BİR ENDİŞEYLE TAKİP ETMEKTEYİZ"

"Türkiye’nin Pakistan’a silah yardımı yaptığına" ilişkin haberlerle ilgili sorular üzerine kaynaklar şu yanıtı verdi:

"Bazı basın yayın organlarında yer alan, "Türkiye, Pakistan'a 6 uçak dolusu silah gönderdi" iddiası doğru değildir. Türkiye'den hareket eden bir adet nakliye uçağı yakıt ikmali sebebiyle Pakistan'a iniş yapmıştır. Ardından belirlenen rotasında hareketine devam etmiştir. Yetkili kişi ve kurumların açıklamaları dışında yapılan spekülatif haberlere itibar edilmemelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı olarak, Güney Asya'da istikrarı tehdit eden ve bölgesel güvenliği ciddi biçimde zedeleyen Pakistan-Hindistan gerilimini büyük bir endişeyle takip etmekteyiz. İki ülke arasında artan sözlü ve askeri tansiyonun, yalnızca bölge halklarını değil, tüm uluslararası toplumu tehdit eden sonuçlar doğurabileceği açıktır. Bu nedenle Hindistan’ın sorumluluk sahibi davranarak gerilimi tırmandırıcı adımlardan kaçınması, uluslararası hukuk ve diplomasi çerçevesinde hareket etmesi zaruridir. Türkiye, kardeş Pakistan'ın haklı güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamakta; tarafların barışçıl çözüm yollarına yönelmesini ve uluslararası toplumun bu süreçte yapıcı bir rol üstlenmesini beklemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti, Güney Asya'da istikrarsızlık yaratan her türlü tahrik ve provokatif eylemin karşısında olmaya devam edecek, barış ve güvenliğin tesisi için uluslararası platformlarda kararlılıkla çaba gösterecektir."

"TÜRKİYE KIBRIS'TA BARIŞ, HUZUR VE GÜVENLİĞİN TEMİNATI OLMAYA DEVAM EDECEK"

MSB kaynakları, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) KKTC’ye yönelik faaliyetleriyle ilgili soruların ardından şu değerlendirmede bulundu:

"Akdeniz ve Ege Denizi'ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istediğimizi ancak barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken milli hak ve menfaatlerimizden de asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Nitekim son dönemde Kıbrıs Türkü kardeşlerimize yönelik bilinçli ve kasıtlı olarak nefret eylem ve söylemlerinin arttığı, Türk düşmanlığının körüklendiği, EOKA'cı terör zihniyetinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini hedef almaktadır. Daha önce de benzerleri yaşanan bu tarz durumlar Kıbrıs'taki iki devletli çözüm vizyonunun ne kadar haklı ve gerçekçi olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

Türkiye, garantör devlet olarak uluslararası anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklar çerçevesinde Kıbrıs'ta barış, huzur ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecek, garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan asla çekinmeyecektir."

(ANKA)