İlk gün Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında yaşanan "darbe-darbeci" polemiği ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin Kürtçe konuşması nedeniyle zaman zaman tansiyon yükseldi.
TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmeleri bazı ilklere de sahne oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve DEM Parti eş başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra, Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan da ilk kez genel başkan olarak bütçe üzerinde söz aldı.
Gelecek Partisi ile grup kuran Saadet Partisi’nin sözcüleri de ilk kez grupları adına konuşma olanağı buldu.
Cevdet Yılmaz ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak ilk bütçe sunumunu yaptı. Genel Kurul’da bütçe üzerinde konuşmalar sürerken, Meclis kulislerinin gündemi ise 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlerdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AKP hükümetleri olarak 22’nci bütçelerini Meclis’e getirdiklerini söyledi ve “Siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar ve sosyal refah olmuyor, belirsizlikler ekonominin düşmanı özellikle uzun vadeli yatırımlar yapacaklar için siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması gerekiyor” dedi.
2025’te yıllık yüzde 15’ler civarına düşen bir enflasyon görmeyi planladıklarını belirten Yılmaz, “2026’da da yeniden tek haneli rakamlara ulaşacağız” diye konuştu.
Büyüme rakamlarından da bahseden Yılmaz, "İlk 9 ayda yüzde 4,7 büyümeyi başardık, gelecek yıl biraz daha ılımlı, yüzde 4 bir büyüme, sonra ivmesini artırarak 4,5; 5 şeklinde giden bir büyüme perspektifimiz var” diye konuştu.
BAKIRHAN KÜRTÇE SELAMLADI; KURTULMUŞ, TÜRKÇE AÇIKLAMA İSTEDİ
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, konuşmasına Kürtçe selamla başladı.
Partili belediyelere kayyum atanmasın eleştiren Bakırhan, yaklaşan yerel seçimleri anımsatarak, izleyecekleri stratejiyi güncellediklerini bildirdi.
2019’da bölgede kendi adaylarını çıkardıklarını, batı illerinde ise AKP-MHP ittifakına kaybettirmek için aday çıkarmadıklarını anımsatan Bakırhan, “2019 yılında seçim sonucunu belirleyen 'kaybettir-kazan' formülünü 'kazan-kazan' formülüyle tekrar güncelliyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakırhan’ın Kürtçe konuşmasına ilk itiraz İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’ndan geldi. Ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş da Genel Kurul’da Türkçe konuşulması gerektiğini anımsatarak, söylediklerinin Türkçe karşılığını da istedi.
Bakırhan, Kurtulmuş’un uyarısı üzerine selamlamasını Türkçe de yaptı ve şunları söyledi:
“Sayın Başkan, Genel Kurul üyeleri ve bizleri izleyen çok değerli halkımız; sizleri en içten duygularla selamlıyor, başta cezaevinde rehin tutulan tüm yoldaşlarımız olmak üzere özgürlük ve barış mücadelesi için gece gündüz emeğini ortaya koyan ve direnen herkese en içten selam ve sevgilerimi iletiyorum. Türkçesi buydu.”
Kurtulmuş, kişisel söz alan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın da genel kurulu Kürtçe selamlaması üzerine aynı uyarıyı yaptı.
BAHÇELİ’DEN BAKIRHAN VE KURTULMUŞ’A TEPKİ
Bütçe görüşmelerini baştan sona izleyen tek lider olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, uzun yıllardır bütçe üzerinde söz almadığı biliniyor. MHP lideri tutumunda bu yıl da bir değişiklik yapmadı.
Ancak Bahçeli, kuliste gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, yerel seçim ittifakına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soru üzerine Bahçeli, "Şu aşamada öyle bir bilgi yok bizde ama komisyon çalışmaları devam ediyor. Zannederim sonuçlanmaya da yakın hale geliyor. Ondan sonra olabilir ancak” yanıtını verdi.
Bahçeli’ye yöneltilen bir başka soru ise Bakırhan’ın Genel Kurulu Kürtçe selamlamasıydı. Bahçeli, bu konuşma nedeniyle Bakırhan’ın yanısıra, Kurtulmuş’u hedef alırken söz konusu “konuşmanın ruhu” nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) “Türkiye’ye sahip çıkma” çağrısı yaptı.
AYM’nin tavrı sebebiyle de birçok kesimin şımardığını savunan Bahçeli şöyle devam etti:
“Bu konuşma bize göre kabul görmemiştir. Ama onlar keçeyi suya atmışlar. Çıkacağı yeri taşladıkları için, zihinlerinde kursaklarında ne varsa dökmeye çalışıyorlar. Meclis Başkanı’nın Kürtçe sözünü dinledikten sonra ‘Bunu Türkçe’ye tercüme edin’ cümlesi ise Anayasa Mahkemesi Başkanı kadar yanlış bir tutum olmuştur. Böyle şey olamaz.”
ÖZEL, SOYLU İÇİN MECLİS SORUŞTURMASI İSTEDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasında iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi.
Özel, izlenen hatalı politikalar, yetkin olmayan isimlere ekonominin teslim edilmesi nedeniyle ülkede bir “suç ekonomisi” olduğunu savundu.
Varlık barışı düzenlemeleriyle, “sorgusuz sualsiz” para girişine izin verildiğine işaret eden Özel, “kötü paranın mafya liderleri, insan ve uyuşturucu kaçakçılarıyla birlikte geldiğini” iddia etti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bu yapılarla mücadele ettiği için övgü aldığını kaydeden Özel, “Arkadaşlar, bu pisliklerden bizi kurtarsın, Bakanın arkasında duralım, itirazım yok” dedi.
Ancak Özel, Yerlikaya’nın da selefi Süleyman Soylu’nun da Erdoğan tarafından hatırlattı ve iktidarın bu yapılarla mücadeleyle övünmek için Soylu’nun yaptıklarıyla yüzleşmesi gerektiğini savundu ve Meclis soruşturması açılmasını istedi.
Özel, AYM’nin cezaevinde tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay kararını uygulamayan Yargıtay’a karşı Kurtulmuş’un ve iktidarın tutumunu da eleştirdi.
15 Temmuz darbe girişimine, ana muhalelefet partisi olarak iktidarla birlikte karşı durduklarını kaydeden Özel, “Bir gün size darbe yaptılar, biz sizinle birlikteydik. Şimdi, bize darbe yapıyorlar” dedi.
Özel, Yargıtay’ın, AYM’nin kararının tanımamasının ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş’u arayarak, Danışma Kurulu toplantısı istediğini anımsattı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Başkan önce ‘Tamam’ dedi -gerekçesini açıklama tasarrufu; bugün mü tercih eder, anılarında mı yazar- üç saat sonra vazgeçti. Çünkü biz altımız birlikte darbeye direnemeyecektik. Sonra, 13.30’a kadar ambargolu bir yazı geldi, Cumhurbaşkanı uçaktaymış. Bir baktık ki Anayasa’yı, bir maddesini yürürlükten kaldıran darbe girişiminin başında Recep Tayyip Erdoğan varmış.”
KURTULMUŞ: DANIŞMA KURULU’NA GEREK KALMAMIŞTI
Özel’in konuşmasının ardından Kurtulmuş, iki kez ismini anarak sataşmada bulunduğu yanıt vermek istemesi üzerine gerginlik yaşandı.
Özel’in Yargıtay kararının ardından kendisini telefonla aradığını doğrulayan Kurtulmuş, Özel’e belli bir saat vermediğini ifade etti.
Kurtulmuş şöyle devam etti:
“O gün Meclis'i yönetecek olan Bekir Bozdağ. Bozdağ'ın Meclis'teki diğer partilerin grup başkanları ve başkanvekilleriyle bir toplantı yaptığını gördüm. Ve zaten böyle bir toplantı yapılmasına gerek kalmadı.
"Telefon ederek Ali Mahir Başarır'la da bu durumu paylaştım. Ama bizim maksadımızın dışında, saat verilerek sanki bir toplantı sözü verilmiş gibi bir hava oluşturulmaya çalışıldı."
ALA’DAN CHP’YE: 28 ŞUBAT DARBESİNİ ALKIŞLADINIZ
AKP Grubu adına ilk sözü alan Genel Başkanvekili Efkan Ala’nın, CHP’lileri “darbecilere destek vermekle suçlaması” da tansiyonu yükseltti.
Ala, bazı CHP’lilerin Filistin’de mücadele edenleri "terörist" olarak nitelendirdiğini, bunun CHP tarihine kara bir leke olarak geçtiğini öne sürdü.
CHP’nin muhalefet tarzını eleştiren Ala, “Öyle Sayın Cumhurbaşkanına hakaret eden şarlatanlıklarla lider olunmaz” dedi ve şöyle devam etti:
“Siz 28 Şubat darbesini alkışladınız, siz ‘28 Şubat 1000 yıl sürecek’ diyenlerle kol kola girdiniz. Erdoğan 28 Şubatı 10’uncu yılında bitirdi, tarihin çöp sepetine attı.”
CHP sıralarından bu sözlere “İftira etme” sesleri yükselirken, Ala “Yasaksız Türkiye’de siyaset yapıyorsunuz” dedi.
CHP’liler ise “Yasaksız Türkiye’de milletvekili içeride” diyerek Ala’ya cevap verdi.
Konuşma ve tartışmaların uzaması nedeniyle, bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler gece yarısı tamamlanabildi.