Lübnan'ın güneyindeki Nakura kentinde bulunan UNIFIL karargahındaki bir gözlem kulesinden perşembe günü İsrail tanklarının ateş açması üzerine iki Endonezyalı barış gücü askeri yaralanmıştı. Bölgedeki İrlanda Savunma Kuvvetleri'nin Kurmay Başkanı Sean Clancy, bunun “kazara bir eylem olmadığına” inandığını söylemişti. Sri Lanka Dışişleri Bakanlığı saldırıyı “şiddetle kınadığını” açıkladı.
İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) cuma günü yapılan açıklamada, Nakura'da iki Sri Lankalı askerin açılan ateş sonucu yaralandığı olaydan kendi askerlerinin sorumlu olduğunu kabul etti. İsrail, üssün yakınındaki askerlerin bir tehdit tespit ettikten sonra ateş açtığını ve olayın soruşturulacağını bildirdi.
UNIFIL, Sri Lankalı barış gücü askerlerinin “ameliyat edildiği ve durumunun şu anda stabil” olduğunu belirtti. Ortak imzacıları arasında İngiltere, Fransa, Hindistan, Almanya ve İspanya’nın yer aldığı UNIFIL’in açıklamasında, “Bu tür eylemler derhal durdurulmalı ve yeterli şekilde soruşturulmalıdır. Çatışmanın taraflarını UNIFIL'in, personelinin emniyet ve güvenliğini her zaman garanti altına alma yükümlülüğünü gerektiren varlığına saygı göstermeye çağırıyoruz” denildi.
IDF, bu son 3 gün içinde UNIFIL mevzilerine ateş açarak personelini birkaç kez yaralamış ve bu durum uluslararası alanda geniş çaplı tepki uyandırmıştı. İsrail'e bu konuda baskı uygulamak amacıyla UNIFIL gücünün katılımcıları olan 40 ülke, İsrail'e bir mektup gönderdi. Aralarında Fransa, Türkiye, Endonezya, İrlanda, Çin ve İngiltere'nin de bulunduğu 40 ülke, gönderdikleri mektupta, IDF’nin güney Lübnan'daki barış gücüne ve üslerine yönelik devam eden saldırılarını şiddetle kınadı.
İsrail'e gönderilen ortak kınamayı sosyal medya üzerinden duyuran UNIFIL katılımcısı 40 ülke, açıklamalarında; “Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü'ne katkıda bulunan ülkeler olarak UNIFIL'in misyonuna ve faaliyetlerine tam desteğimizi bir kez daha teyit ediyoruz. Bu nedenle UNIFIL barış gücü askerlerine yönelik son saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu tür eylemler derhal durdurulmalı ve yeterli şekilde soruşturulmalıdır” ifadelerine yer verildi.
İsrail'den ise, açıklamaya herhangi bir yanıt gelmedi.