İsrail'in Lübnan'a askeri ve stratejik müdahaleleri, tarihsel olarak Orta Doğu'daki en karmaşık ve çok taraflı  çatışma dinamiklerinden biridir. Netanyahu hükümetinin son yıllarda geliştirdiği stratejiler, İsrail'in bölgedeki uzun vadeli hedeflerine ulaşmayı ve Hizbullah'ı ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Hizbullah Lübnan'da kendisi için bir tehdit oluşturduğu düşencesinde . O zaman ,bu hedeflerin arka planında Hizbullah'ın askeri ve siyasi hedeflerini , İran'ın buradaki  rolünü  ortadan kaldırmak çok görülmektedir , Arap dünyasının ve uluslararası toplumun tepkilerini de içeren demografik, sosyal ve siyasi dinamiklere bakmak gerekiyor.

İsrail'in Lübnan'a yönelik politikaları, 1948 Arap-İsrail Savaşı'ndan bu yana sürekli bir değişim ve dönüşüme sahne oldu. İsrail, siyasi önceliklerinden kaynaklanan Lübnan'a yönelik siyasi dosyasında, Lübnan'ın bir yandan İsrail'in kuzey sınırlarının güvenliği açısından stratejik öneme sahip olduğunu, diğer yandan bölgedeki ,Filistinli direniş gruplarının etkisiz hale getirilmesini panlamıştı . .

İsrail, 1978 ve 1982'de Lübnan'a iki büyük askeri müdahalede bulundu; özellikle 1982'de Beyrut'a ilerleyerek FKÖ'yü ve diğer Filistinli grupları hedef aldı. Bu müdahale Lübnan'daki güç dengesini kökten değiştirirken, İsrail'in Lübnan'da uzun vadeli bir askeri varlık kurma girişimi olarak görüldü.

1978 Lübnan işgali: "ve Litani Operasyonu"

İsrail'in "Litani Operasyonu", 1978 yılında Lübnan'ın güneyinde bulunan FKÖ kamplarını hedef alan askeri bir operasyon olarak başladı. Ancak çok geçmeden daha geniş hedeflerini açıkladı.

Bu operasyonun amacı, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Lübnan'daki varlığını sona erdirmek ve İsrail'in kuzey sınırlarındaki güvenliğini güçlendirmekti. Ancak operasyon bölgedeki Filistin mülteci kamplarında ağır kayıplara neden oldu ve Lübnan'daki iç savaşın dinamiklerini daha da karmaşık hale getirdi. İsrail'in bu süreçle Lübnan üzerindeki kontrolünü güçlendirmeye çalışması Arap dünyasında büyük tepki yarattı ve bölgedeki dengeleri daha da kırılgan hale getirdi.

Lübnan'ın İstilası 1982: "Büyük Lübnan Savaşı"

1982 yılında Lübnan'ı yeniden işgal eden ve Beyrut'a doğru ilerleyen İsrail, Lübnan'ın siyasi ve askeri yapısını kökten değiştiren bir dizi olayın fitilini ateşledi.

İsrail'in bu işgaldeki öncelikli hedefi, FKÖ'nün Lübnan'daki varlığını sona erdirmek ve FKÖ liderliğini Beyrut'tan uzaklaştırmaktı. Ancak bu işgal aynı zamanda Lübnan'ın Hıristiyan milisleri ve İsrail destekli Güney Lübnan Ordusu ile artan işbirliği yoluyla Lübnan'ın siyasi yapısını değiştirmeyi amaçlayan daha geniş bir stratejinin de parçasıydı.

Bu işgal, İran'ın Lübnan'a sızmasının ve Hizbullah'ın kurulmasının önünü açan önemli bir dönüm noktasıydı.

2000-2006 yılları arasında Lübnan Savaşı

İsrail'in 2000 yılında güney Lübnan'dan çekilmesi, Hizbullah'ın bölgede kazandığı askeri ve siyasi gücün bir sonucuydu. İsrail'in geri çekilmesi büyük bir zafer olarak değerlendirildi ve Hizbullah Lübnan'daki siyasi meşruiyetini güçlendirdi. Ancak 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasında çıkan savaş, İsrail'in Hizbullah'ın askeri kapasitesini zayıflatma girişimiydi.

Bu savaş Lübnan'da büyük yıkıma neden oldu, binlerce sivilin ölümüne, yüzbinlerce insanın yerinden olmasına yol açtı. İsrail bu savaşta Hizbullah'ın askeri kapasitesini tamamen yok edemedi ve savaş, Hizbullah'ın direnme kabiliyetini güçlendirdiği bir süreç olarak tarihe geçti.

Netanyahu'nun stratejik hedefleri

Netanyahu hükümeti, 2023'teki Gazze Savaşı'nın ardından Lübnan cephesine yönelik stratejik hazırlıklarını yoğunlaştırdı.

Bu stratejik hazırlıklar, İsrail'in Lübnan'daki varlığını artırmayı, Hizbullah tehdidini ortadan kaldırmayı ve Litani Nehri'ne kadar bölgedeki su kaynaklarının kontrol altına alınmasını amaçlıyor.

Netanyahu hükümeti bu hedeflere ulaşmak için askeri, diplomatik ve ekonomik araçları etkin bir şekilde kullanıyor.

Askeri hazırlıklar

Netanyahu hükümeti, Lübnan'a yönelik askeri müdahalelerin altyapısını oluşturmak için kapsamlı askeri hazırlıklar yaptı.

İsrail, 2024 yılından itibaren Lübnan sınırındaki askeri varlığını artırdı ve sınır bölgelerine özel kuvvetler sevk etti. Özellikle 98'inci Paraşüt Tümeni ve 35'inci Paraşüt Tugayı gibi seçkin birimler Lübnan'a yönelik olası bir kara operasyonu için konuşlandırıldı.

İsrail, bu güçlerin yanı sıra 50.000 yedek askeri de göreve çağırarak Lübnan cephesinde olası bir savaşa yönelik hazırlıklarını hızlandırdı.

Litani Nehri ve bölgesel kontrolün hedefleri

İsrail'in Litani Nehri'ne kadar olan bölgeyi kontrol etme hedefi, su kaynaklarının kontrolü ve güvenliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Litani Nehri, Lübnan'ın en önemli su kaynaklarından biridir ve İsrail'in kuzey sınırına yalnızca 30 kilometre uzaklıktadır.

Bu bölgenin kontrol edilmesi İsrail'e su güvenliği sağlayacak ve aynı zamanda Hizbullah'ın kalesi olan Tire şehrini de kapsayacak. İsrail, bu stratejik hedef doğrultusunda bölgedeki askeri varlığını artırmaya ve Litani Nehri'ne kadar olan bölgede kalıcı bir işgal planı hazırlamaya çalışıyor.

Demografik, sosyal ve politik mühendislik

İsrail aslında Lübnan'daki Şii nüfusu yerinden ederek bu bölgelere Hıristiyan veya Yahudi yerleşimcileri yerleştirmeyi planlıyor.

Bu tür demografik mühendislik projeleri, İsrail'in Lübnan'daki nüfuzunu artırmayı ve Hizbullah'ın sosyal tabanını zayıflatmayı amaçlıyor. Bu şekilde Lübnan'da mezhepsel ve etnik gerginlikler artabilir ve yeni bir iç savaşın çıkmasına yol açabilir.

İsrail bu demografik değişimi sağlamak için askeri ve siyasi araçları etkin bir şekilde kullanmayı planlıyor.