AK Parti iktidarının başlattığı ‘yeni anayasa’ tartışmalarına, eski IŞİD sanığından tepki çeken bir yorum geldi. Tevhid dergisi başyazarı Halis Bayancuk, anayasal düzen için “topluma giydirilen bir deli gömleği” tanımında bulundu.
Geçtiğimiz yıllarda “Türkiye’nin IŞİD emiri” olarak dört kez tutuklanan, en son “kaçma şüphesi bulunmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılan Halis Bayancuk, önceki gün dergide yaptığı bir sohbette, Cumhuriyeti hedef alarak şu ifadeleri kullandı:
“100 sene önce emanete ihanette bulundular. 100 sene önce bize giydirilen bütün anayasalar deli gömleğidir. Bizi yöneten yasaların İslaml'a alakası yoktur. Bu bizim suçumuzdur. Temizleyecek olanlar da biziz. Kemalistlere suç bulmaya gerek yok. Zaten gidenler Allah katında hesabını veriyorlar. Ateşleri bol olsun.”
İLAHİYATÇI FİLİZ'DEN DEĞERLENDİRME
Cumhuriyet'ten Aytunç Ürkmez'e konuşan ve Bayancuk’un açıklamalarını değerlendiren ilahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, “Şeriat, Arapçada her türlü hukuk, düzen için kullanılır. Yani hem seküler hem de dini hukuk için kullanılır” diyerek şunları söyledi:
"TAMAMEN BİLİMDIŞI YANLIŞLARDAN İBARET"
“Şaibeli, şeriatçı, IŞİD’çilikten hüküm giymiş bu kişinin söyledikleri tamamen bilimdışı yanlışlardan ibarettir. Yüzyıl öncesine kadar şeriat anayasası oluşturulmamıştır. Bu sözler tarihe, dine aykırıdır. Türk gençlerini yanıltma amacı taşımaktadır. Bayancuk dediklerinin örneğini göstermek zorundadır. Atatürk düşmanlığı yapan gericilerin temel uygulaması şeriat yalanıdır. Şeriat, Arapçada her türlü hukuk, düzen için kullanılır. Yani hem seküler hem de dini hukuk için kullanılır. İslam anayasası olarak öne sürülen düzen ise birtakım uygulamalardan ibarettir. Hukuk değişkendir. Bu nedenle tevhit (Tanrı’nın birliği) kavramından şeriat çıkmaz. Bahsettikleri şeriat anlayışı Yahudilere ait olup Tevrat geleneğinin İslam geleneğine eklenmesi amacını taşımaktadır. Kendi yalan ve çıkarlarını tevhit kavramıyla insanlara satıyorlar. Bu zorbalıktır. Bu zorbalık da anayasal düzeni yıkmak için kullandıkları bir yöntemdir. Yaptıkları baştan başa bir Şark kurnazlığıdır.”