11 kentte büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş merkezli 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki 6 Şubat depremlerinin üzerinden 18 ay geçti. Hatay'ın Antakya ilçesindeki Güzelburç ve Kızılay Konteyner Kentleri'nde yakının bulunan beton fabrikalarından çıkan toz bulutları yurttaşlar için risk yaratmaya devam ediyor.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyesi doktor Ali Kanatlı, bölgedeki süreci ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Kanatlı, şöyle konuştu:
"6 Şubat'tan itibaren depremzedeler zaten şehirdeki enkazlardan dolayı toz yutuyor. Tozun içerisinde bir sürü zararlı kanserojen yapan maddeler var. Asbestten, kurşun, civaya kadar... Tozun ana maddesi silika da kanserojendir. Biz bunu daha önce Türkiye'de İstanbul'da kot taşlayıcılarının arka arkaya ölmesinden biliyoruz. Kot taşlamadan ortaya çıkan zararlı madde silika tozun içerisinde yüzde 95 vardır.
Tam enkazlar bitecek tozdan kurtulacağız derken bu sefer taş ocağı ve beton santralleri sorunsalı başladı. Normalde beton santrallerinin şehir merkezlerine kurulmaması gerekiyor. Yerleşim yerlerine ve zeytinliklere yakın kurulmaması gerekiyor. Maalesef bu beton santralleri son günlerde yaygın bir şekilde kuralsız, ruhsatsız, kanunlara uyulmadan kurulduğunu görüyoruz. Bu santrallerden ortama yayılan anlık toz hacmi, toz miktarı enkazlarda yayılan toz miktarından çok çok fazladır. Özellikle yazın sıcağında, elektriklerin sık sık kesildiği konteyner kentlerde iç ortam ısısının 40-50 dereceye vardığı konteynerlerden dışarı çıkmak isteyen vatandaşlar bu toz saldırısına uğradıkları için çıkamıyorlar. Dışarısı yoğun toz, içerisi de çok sıcak... Maalesef kronik hastalığı olanlar bu durumdan çok etkilenmektedir. Bu toz sorunsalı astım, kronik akciğer, kalp yetmezliği, tansiyon, şeker hastalığı olan, kalp damar hastalığı olanların yaşam sürelerini kısaltmaktadır. Kronik hastalığı olanlarda da AKUT alevler yaratmaktadır.
Bu beton santralleri kuralsız bir şekilde her tarafa kurulduğu gibi bunların denetimi de yapılmamaktadır. Depremde birçok yakınını kaybeden depremzedelerin henüz yaslarını yaşayamamışken, hayatta kalmak için mücadele verirlerken bu durum onların travmalarının uzamasına, morallerinin bozulmasına, motivasyonlarının bozulmasına ve psikolojik sağlık durumlarının gitgide kötüleşmesine neden olmaktadır. Depremzedeler sadece temiz su ve temiz hava istiyor."