Savcılık, Özdemir hakkında birçok örgütsel üst düzeyde görevde bulunduğu, Fetullah Gülen’den talimat aldığı, özellikle emniyette yer alan polisleri eğittiği, Afrika’da görevlendirildiği ve burada görevlendirilecek isimleri seçtiği gerekçesiyle “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasını ve ayrıldıktan sonra pek çok itirafta bulunduğu için ‘etkin pişmanlık’ hükümlerinin uygulanmasını talep etti.
FETÖ'nün "emniyet imamı" olduğu iddiasıyla "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan hakkında dava açılan ve şimdiye kadar birçok FETÖ davasında tanıklık yapan Kemalettin Özdemir’in Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü. Özdemir, birçok FETÖ soruşturmasında ve ana davada tanık olarak dinlendi ve darbe girişiminden önce, 2015 yılında Ankara Emniyet Müdürlüğüne giderek itirafçı oldu. Kemalettin Özdemir hakkında ilk kez 2018 yılında şüpheli sıfatıyla soruşturma başlatıldı ve 7 Şubat 2018'de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Mustafa Aydın ve Mustafa Kaplan’ın katılma talepleri reddedildi
Sanık Kemalettin Özdemir avukatıyla hazır bulunduğu duruşmada Mustafa Aydın ve Mustafa Kaplan’ın avukatı, ''Basında bilinir gazeteciler ve ‘tahşiye’ olarak bilinen kumpasla alınmışlardı. Dersanelere ses kayıt cihazları yerleştirildi. Bu da FETÖ’nün emniyet içindeki polislerce yapılmışlardı. Yapılan yargılamalar sonucunda kumpas olduğu ortaya çıkmıştır ve hepsi beraat etmiştir. Ancak müvekkilim Mustafa Aydın 17 ay hapiste kalmıştır. Sanık olarak yargılanan Kemalettin Özdemir’in FETÖ’nün emniyet imamı olduğu göz önünde bulundurularak müvekkillerimin suçtan zarar görmesi nedeniyle katılma talebinde bulunuyorum” dedi.
Katılma talebine ilişkin konuşan sanık Özdemir, “Ben bu durumu hanımefendinin beyanları ile öğreniyorum. 2003-2004’ten beri ben bu yapı ile mücadele ediyorum. Dolayısıyla kimler nasıl delil yerleştirdiler bilmiyorum” dedi. Mahkeme Başkanı katılma talebini, “sanığa isnat edilen suçun ‘silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçu olduğu gerekçesiyle bu dosyaya katılma durumlarında hukuki bir yarar bulunmadığını ve suçun kamu davası olarak görüldüğü gerekçesiyle reddetti.
"21 yıl boyunca birlikteydik, illegal işlerine iştirak etmedim"
Mahkemenin kısa ara karar kurmasının ardından tanık olarak Bülent Çanakçı dinlendi. Çanakçı, “Eskiden ‘hizmet’ diye bilinen örgütün içindeydim öğrencilik yıllarımdan 2010 yılına kadar. Erzurum’da üniversitede iken İlhan Bey ile iletişimdeydim. Beni örgütten ihraç ettiler, benim de olumsuz görüşlerim vardı onlar hakkında. Askerliğimi yaparkam 1990’da biri benim yanıma geldi ve ‘Siz İlhan Bey’in yanındaymışsınız sizi Emniyet’e alalım’ dedi. Kemalettin Özdemir de beni aradı ve ‘Sizin Polis Koleji’ne geçmenizi istiyorum’ dedi. Ben de etrafımdaki insanlara sordum bana ‘Emniyet’in imamıdır, ağabeyidir dediğini yapsan iyi olur’ dedi. Daha sonra yakınlaştık ve 21 yıl boyunca birlikteydik, ailesinin doktorluğunu da yaptım. Tabi bu 21 yıl süre içinde illegal işlerine iştirak etmedim” dedi.
"Allah peygamber gönderse heralde Kemalettin Bey gibi olur, Fetullah Gülen’i de mehdi olarak düşünürdüm"
Mahkeme Başkanı’nın “Bu illegal işleri anlat” demesi üzerine tanık Çanakçı, şunları söyledi:
"Ankara’ya geldikten sonrasını biliyorum. Emniyet’in sorumlusuydu kendisi. Emniyet’te yapılan iş ve işlemlere ilişkin arkadaşlara talimat verirdi. Ben 2010’dan örgütten ayrılana kadar ‘Allah peygamber gönderse heralde Kemalettin Bey gibi olur, Fetullah Gülen’i de Mehdi olarak düşünürdüm. Ancak sonradan Özdemir hakkında, ‘bir kadınla kaseti varmış, başka bir örgüt kurmuş’ gibi söylentiler yayılmıştı. Ben de kendisine bunu sordum o da bana ‘Bana kumpas kuruyorlar’ dedi. İngiltere’ye 40 akademisyen gönderilecekti. Konuya dair Özdemir bana ‘Gittim soruları verdim ona rağmen yapamadılar yazılı olarak müdahale etmek zorunda kaldım’ dedi. Amerika’dan bir telefon geldi Fetullah Gülen aradı, Özdemir’e ‘seninle konuşacak’ denildi. ‘Bülent senden gizli saklı yok otur gitme dinle’ dedi. O sırada askeriye okullarına baskılar yapılmıştı. Gülen, ‘Bizi sıkıntıya sokacak bir durum var mı’ diye sordu. Özdemir, ‘Kısa süre önceden haber aldık temizledik her şeyi’ dedi. Gülen de ‘Nasıl böyle bir hata yaparsınız?’ dedi. Özdemir de ‘Düzelttik, sorun yok efendim’ dedi. Örgütün Kuzey Irak sorumlusu Hüseyin Kara, ‘Yaptıkları usulsüzlükleri rağmen onu Asya’da 15 okulun başına getirtti’ dedi. Bir başka kişi de bana “Hiç Kemalettin Bey ile Jandarma’nın, MİT’in, polisin yemekhanesinde gittin mi? Bak bir git ayağa kalkarlar o içeri girince” demişti.
"Özdemir ile bir defa Meclis'te gittik iktidarın tüm milletvekilleri kendisine selam verdi"
Özdemir’in emniyetten Fetullah Gülen için bir başkomiserin görevlendirdiği Ahmet Bey vardı. Şimdi kendisi Emniyet Müdürü oldu galiba. Polis Koleji’ndeki tüm rütbelilerin imamıydı. Davranışları düzgün olduğu için devlet içindeki insanlarda onu destekliyormuş. Özdemir ile bir defa Meclis'te gittik iktidarın tüm milletvekilleri kendisine selam verdi, MHP, CHP, HDP’den de kısmen selam veren oldu. Çok yönlü bir insandı bu yönden de. Bir defa Emniyet Müdürü, avukat bir kaç kişi pikniğe gittik. Arabayı bir hastanenin park yerine koyduk. Cep telefonları da topladık bir arabaya koyduk. Konuştuğumuz şeyler de sosyal etkinliklerdi. Yıllar sonra düşününce elektronik bir bağlantı sağlamak istemediğini düşündüm hiçbir şekilde. Murat diye bir arkadaş vardı. Özdemir, ‘Bana Murat’ı ara, yanıma gelsin’ de. Ben de ‘Efendim siz arayın ben babanız ile ilgileniyorum’ dedim. O da bana ‘Benim hiçbir şekilde elektronik olarak Murat ile iletişimim yok’ dedi. Ben de aradım. Murat, Özdemir’in Emniyet içindeki tüm talimatlarını yerine getiriyordu. Öyle şeyler gördüm ki efendim bir bayan işkenceye uğruyor, sonra onu hakim yapıyorlar.
"'Ben onların MİT’ten ağa babalarını, başkanlarını emekli etmiş insanım onlar kim ki çoluk çocuk’ demişti"
Aklıma gelenleri anlatıyorum. Kemalettin Bey’in bir başka bayanla CD’si çekilmiş ve örgüt bunu tüm dünyaya yayılmış. Afrika'da Amerika’ya Japonya’ya kadar örgüt üyelerine dağıtılmış. Bunun Kemalettin Bey'in haberi olmadan yapılması mümkün değil. Özdemir buna dair bana, ‘Bana kumpas kuruyorlar. Ben onların MİT’ten ağa babalarını, başkanlarını emekli etmiş insanım onlar kim ki çoluk çocuk’ demişti. Bir arkadaş, ‘Nuh Mete Yüksel ile bir arkadaş Mustafa Özcan yapmış bunu’ dedi. Daha sonra Kemalettin Bey ‘bana o arkadaş ile her söylediği söz doğru’ dedi. Nuh Mete Yüksel, 25 tane istihbarat elemanı ile birlikte Necatibey Caddesi’ni abluka altına almışlar. Başörtülü bir kız ile birlikte olmuş o sırada kaset çekmişler. Bu kasetlerden birini Atatürkçü Düşünce Derneği’nin postasına koymuş. O sırada operasyon sırasında Hizmetten biri sorun çıkmasın diye kaseti bulunca cebine atmış. Sonra da Nuh Mete Yüksel istifa etti. Özdemir’e ‘bunu sen mi yapmışsındır abi o zaman’ dedi. ‘Bizi de kullandılar’ diyerek yaklaşık yarım saat hüngür hüngür ağladı ve böylece emri verdiğini kabul etmişti.
"Şu an konuşmak istese sadece FETÖ değil FETÖ’ye bağlı tüm örgütleri göçertecek bilgiye sahiptir kendisi"
Bir defa da Meclis’te bir kadın vardı. Namazdan sonra bir telefon geldi ben kahvedeyim 'sen bekle' dedi bana. Başörtülü bir kadın var birşeyler anlatıyor. Kemalettin Bey de hüngür hüngür ağlıyor. Bayanın saçını başını açtı, size 'okunmuş bir çorba içireceğim' dedi. Oradan kalktık türbelere gittik. Bu kadın Meclis’te çalışıyormuş. Bu kadın, ‘Kemalettin Özdemir ile Allah katında evliyiz’ diyordu. Bana da ‘Sen Kemalettin’e çok benziyorsun ara sıra gel birlikte olalım, ona özlemim gitsin’ diyordu. Böyle garip şeylere de şahit olduk. Daha sonra o kişinin Mossad Ajanı olduğunu söylediler. Samanyolu TV sırasında bir toplantıda zehirlenmişti. Ben bu durumu düzelttim. Sonra ailesine haber verdim. Çorbasını ben yediriyordum. Kendisine birşeyler yapmak isteyenler oldu bence ayrıldığı dedikodularından sonra ama ben hala ayrıldığını düşünmüyorum efendim. MİT de dahil bütün güvenlik birimleri bence kendisine dahildi. 'MİT’e arka kapıdan girip emir veriyormuşsun sonra operasyon yapıyorlarmış abi' dediğimde ‘Neden arka kapıdan gireyim ön kapı varken’ diyecek kadar rahattı. Şu an konuşmak istese sadece FETÖ değil, FETÖ’ye bağlı tüm örgütleri göçertecek bilgiye sahiptir kendisi.''
"Said Nursi ile FETÖ’nün elemanlarını toplayıp güçlü bir örgüt kurmayı istiyor bence"
Mahkeme Başkanı’nın ''Ayrıldığını düşünmüyorum dediniz. 2016 darbe girişimi sonrası buna dair devam ettiğine ilişkin düşüncenizin kaynağı nedir” diye sorması üzerine Çanakçı, şu yanıtı verdi:
''Şu an hala FETÖ’de olduğunu değil de kendi örgütü olduğunu düşünüyorum. Örgüte dargınları topladı bence. KÖZ grubu bence FETÖ’nün aynı doğrultuda farklı bir versiyonu. Adliye, bürokraside üst seviyede insanlar da buna dahil olabilir. Böyle bir ekip topladığını düşünüyorum. Görüntü olarak devletçi görünebilir ama bu yapıyı KÖZ yönetiyor. Zamanında kendisi sahte belgelerle Başbakan'a rektör seçtirmek durumunda bile kalıyordu. Hangi yıl hatırlamıyorum Gazi Üniversitesinde 5’inci sıradaki aday seçilmişti böylece. Türkiye’yi rahatsız edecek bir olay oldu bence bir defa. Bir kişi de ‘Senin Arapça lisanın iyi. Suriye’nin içine koyacağımız MİT elemanı arıyoruz. Sen bunu yapabilir misin?’ diye söylemesi bir örgüt kurduğunun kanıtıdır. Bence şu an hala bir örgütün lideridir kendisi. Ya da devlet adına görevlendirilmiştir. Bu da devletin bekası için önemli bu duruşma. Said Nursi ile FETÖ’nün elemanlarını toplayıp güçlü bir örgüt kurmayı istiyor bence. Çetin Acar diye bir isim var illegal işlerine dair Özdemir’in. Bence onu da dinleyin.''
"Bu şahıs kendi işlerini, emniyet içindeki atamaları yaptığına dair işleri kapatmaya çalışıyor"
Tanık Çanakçı’nın beyanlarına karşı konuşan Kemalettin Özdemir, şunları söyledi:
"Benim doktor ihtiyacım yok kendisi pratisyen hekim. Benim yakınımda doktor var zaten. Ama Çanakçı’nın ailesi ile ciddi bir problemi vardı. Ben de ailesini korumak amaçlı ailesi ile iletişimdeydim. Bunları, hayali senaryoları nasıl uyduruyor anlayamıyorum. Nereden bu hayali senaryolar kuruluyor bilmiyorum. Uzun yıllar yurt dışında kaldım. Bunlar ne ara yaşandı anlayamadım. Erzurum’un sorumlusu FETÖ’den müebbet hapis cezası alan İlhan İşbilen’in talebesidir, Ankara’ya geldiğimde Emniyet Müdürlüğü Sağlık Daire Başkanı idi kendisi. Pratisyen birisi nasıl böyle bir göreve gelir. Bu şahıs kendi işlerini, emniyet içindeki atamaları yaptığına dair işleri kapatmaya çalışıyor. Kendisi benim ailemin doktoru değildir. Bu arkadaşla irtibatım sadece ailesi ile ayrılmamasıydı. İrtibatı kestiğim gün de zaten boşandı kendisi.''
Özdemir’in açıklamamarının ardından tanık Ümit Akdemir, SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. Akdemir, şunları söyledi:
"Örgütün Emniyet imamı olarak bilinirdi kendisi. Özellikle Mustafa Özcan cephesi Kemalettin Özdemir’e karşıydı ve mücadele ediyordu. Örgütü şu an da zaten Özcan yönetiyor. Mustafa Özcan, Kemalettin Özdemir’e düşmandı. Kemalettin Özdemir, 2006-2007 civarında görevden alındığını, buna direndiğini, pasifize edildiğini biliyorum."
Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması istendi
Açıklamaların ardından ara kararı açıklayan mahkeme, dosyanın geldiği aşama dikkate alarak dinlenemeyen tanıkların bu aşamada dosyanın esasına ilişkin katkı sağlamayacağını değerlendirerek dinlenmesinden vazgeçti.
Savcılık ara kararın ardından esas hakkında mütalaasını açıkladı. “Sanığın örgütün kuruluş aşamasında aldığı rol ve sonrasındaki hizmeti nedeniyle Ankara İl Emniyet Şube Müdürlüğü raporunda pek çok emniyet mensubu isimle görüşmelerinin tespit edilmesi, tanıkların sanığın emniyet imamı olduğunu belirtmesi, Afrika’da faaliyet gösterdiğini söylemeleri, örgüt üyeleri ile arasına para trafiği olduğu gibi pek çok gerekçeyle, aynı zamanda bir çok örgütsel üst düzeyde görevde bulunduğu, Fetullah Gülen’den talimat aldığı, özellikle emniyette yer alan polisleri eğittiği, Afrika’da görevlendirildiği ve burada görevlendirilecek isimleri seçmesi” gerekçesiyle “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasını, ancak ayrıldıktan sonra pek çok itirafta bulunduğu için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaların alınması için Mahkeme bir sonraki duruşmayı 18 Şubat’a erteledi.