Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Açılışı, Eğitim Teknolojileri Ar-Ge ve Kalite Zirvesi’nde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bizler üzerinde yaşadığımız toprakları vatan yapmak ve ebedi vatanımız olarak korumak için yaklaşık bin yıldır mücadele eden bir milletiz. Bu uğurda nice evladımızı daha ömrünün baharındayken toprağa verdik.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde 5 PKK'lı terörist öldürüldü Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde 5 PKK'lı terörist öldürüldü

Çanakkale’den İstiklal harbimize bölücü terörle mücadeleden en son 15 Temmuz başarısız darbe teşebbüsüne kadar İstiklalimize yönelik tüm saldırıları, aziz şehitlerimizin fedakârlıklarıyla püskürttük.

Türkiye’yi yüceltme ve ilelebet payidar kılma mücadelemizde canlarını ortaya koyan kesimlerden biri de öğretmenlerimizdi.

Şehit öğretmenlerimizin özellikle de Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi genç yaşta terör örgütlerinin hain saldırılarıyla bizden koparılan eğitim neferlerimizi rahmetle yâd ediyorum.

Aynı şekilde, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden öğretmen ve öğrencilerimizi de unutmayacağımızı, hatıralarını daima yaşatacağımızı Bir kez daha ifade ediyorum. Rabbim hepsinin ruhunu şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum."

'IRKÇILIK'

"Sosyal medyanın, bir takım oyun platformlarının gençlerimizi nasıl zehirlediğine sık sık şahit oluyoruz. Oyun platformları şiddeti teşvik etme yanında, aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor.

Sadece şiddet, sadece sapkın akımlar değil, aynı zamanda ırkçılık da körükleniyor. İnsanlarımızı birlikte yaşadığı diğer fertlere karşı düşmanlaştıran ırkçı faşizm, buralardan besleniyor.

Türkiye’ni ekonomik, sosyal ve güvenlik noktasında zafiyete uğratmaya çalışan ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir.

Dijital dünyanın denetimsiz yapısı, pek çok tehdidi beraberinde getirmektedir. Artan risklere bağlı olarak eleştiriler de yoğunlaşıyor.

Dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli tedbir ve kısıtlamaların devreye alındığını görüyoruz. Özellikle batılı devletlerin kendi vatandaşlarını korumak amacıyla aldığı çok sert önlemlerde kimse özgürlüklerde bahsetmiyor.

Ülkemizdeki bazı çevreler çocuklarımızın hakkını ve hukukunu savunmak yerine uluslararası şirketlerin çıkarlarının avukatlığını yapıyor.

Özgürlük maskesiyle şiddetin, ahlaksızlığın, ırkçılığın, nefret suçlarının hatta istismarın meşrulaştırılması asla kabul edilemez."