CHP'li Yücel, 38'inci Olağan Kurultay sonrası Özgür Özel başkanlığında yapılan ilk Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Yücel, cumartesi günü yapılan Parti Meclisi (PM) toplantısında 24 kişilik MYK görev dağılımının belirlendiğini hatırlatarak, "Bugün ilk MYK toplantımıza, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in sunumuyla başladık. Elbette ki ülke gündemine dair değerlendirmelerimiz oldu. Bunun yanında, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili olarak partimizin izleyeceği yol ve yöntemleri de yer aldı. Genel Başkanımız kurultay sürecinde etkili bir dış politika izleyeceğimizi söylemişti. Acil bir başka gündem çıkmaz ise Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, ilk yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, ikincisini ise can Azerbaycan'a gerçekleştirmeyi düşünüyor" dedi.
'ÇİFTÇİLERİMİZ ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR'
Demokrasi ve hukuk çerçevesinde yapılan ve destek beklenen her eylemde destek bekleyenlerin yanlarında olacaklarını vurgulayan Yücel, "Egemenlik yetkisini milletimiz adına kullanan TBMM'nin, yani milletimizin kısıtlanan yetkileri için şeffaflık ve hesap sorulabilirlik için çalışacağız. Ekonomiyi gündemden düşürmek için çaba harcayan iktidara karşı; hayat pahalılığını, yüksek enflasyonu, her hafta artan fiyatları, 8 liraya yükselen ekmeği konuşacağız, konuşturacağız. KYK'lardaki sorunları da konuşacağız. Devletin yurtlarındaki durum içler acısı. Sosyal devlet tamamen yok edildi. Çocuklarımız tarikatların kucağına bırakılıyor. Beslenmeden anladıkları kurtlu yemekler. Barınmadan anladıkları, çocukları yer yataklarına mahkum etmekten ibaret. Güvenlikten anladıkları, kontrol edilmeyen, bakımı yapılmayan ve evlatlarımızın canına mal olan asansörler. Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olan emekli çiftçilerimizin emeklilere ödenecek olan 5 bin TL'lik ikramiyeden mahrum bırakılması dolayısıyla, CHP olarak AYM'ye başvurumuzu yaptık. Çiftçilerimiz girdi maliyetleri nedeniyle zor günler geçiriyorlar. Bu ücretlerin verilmesi onlara az da olsa nefes aldıracaktır" diye konuştu.
'SOKAKLARA KOLA DÖKMEKLE BİR YERE VARAMAYIZ'
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının durdurulması için tavır almanın herkesin insanlık görevi olduğunu söyleyen Yücel, "Ancak bu saldırıların Hamas'ın bir gece sivillere yönelik yaptığı saldırılarla başladığını da unutmamak gerekir. Diğer yandan Batı dünyası sivil ölümlerini görmezden gelmekte ve sadece İsrail'in tek taraflı söylemlerini ön plana çıkarmaktadır. Bu durum asla kabul edilemez. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Gazze mitingi yapan Erdoğan'ın mart ayında yapılacak yerel seçimlere kadar bu Filistin'de yaşanan insanlık dramını, sivil ölümlerini iç politika malzemesi yapacağı da aşikardır. Biz CHP olarak Erdoğan gibi tutarsız, kimliksiz, sürekli bir yerlerden mesaj bekleyerek dış politika üretmiyoruz. 7 Ekim'de söyledik, bir aydır vurguluyoruz; biz Filistin'in ve Filistinlilerin yanındayız. Protesto anayasal bir haktır, Filistin'de yaşananları eleştirmekten, oradaki insanlık dramına karşı ses yükseltmekten daha doğal bir şey olamaz ancak tepki, doğru ve tutarlı dış politika ile konulur. İş yerlerini kapatmak, yerli kahve ikram etmek, sokaklara kola dökmekle hiçbir yere varamayız" ifadelerini kullandı.
'ANAYASAYI TANIMAYAN ANLAYIŞLA ANAYASAYI TARTIŞMAYIZ'
Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yücel, hükümetin anayasa değişikliği çağrısı ve AYM ile Yargıtay arasındaki tartışmalara ilişkin, "Biz anayasayı tanımayan, uygulamayan, anayasanın açık hükümlerini yok sayan bir anlayışla anayasa değişikliğini konuşmayız ve tartışmayız. Bu yapılanlar aslında bir senaryonun hayata geçirilmesinden ibaret. Aslında gömlek baştan yanlış iliklendi. Can Atalay ile ilgili mahkumiyet kararını veren ve hak ihlalinin tespit edildiği İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin, AYM kararı kendisine bildirildiğinde o kararın gereğini derhal yapması gerekiyordu. Anayasa değişikliğini bir süredir gündeme getiren AK Parti ve Sayın Erdoğan, burada anayasa tartışmasını belli bir noktaya çekip istedikleri bir sonucu yerel seçimden önce ya da sonra almanın hazırlığı içerisindeler. Ama biz anayasayı tanımayan, anayasanın açık hükümlerini yok sayan bir anlayışla bu tartışmalara girmeyiz" dedi.
'ÖZEL'E DE, İMAMOĞLU'NA DA SAYGISIZLIKTIR'
Yücel, PM ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin Ekrem İmamoğlu'na yakın isimlerden oluştuğuna ilişkin eleştirileri de değerlendirerek, "Burada Sayın Özgür Özel'e emanetçi başkan yakıştırmasını yapmaları en hafifinden Özgür Özel'e de Ekrem İmamoğlu'na da yapılmış bir saygısızlıktır, hatta daha da ötesi hadsizliktir. CHP'nin Parti Meclisi ya da Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri bir kişiye yakınlığı ile ya da uzaklığı ile belirlenmiyor" diye konuştu.
'ZAMANLAMA AÇISINDAN BİR SIKIŞIKLIK VAR'
Yücel, belediye başkan adaylarının ön seçimle seçilip seçilmeyeceği konusunda da "Bugünkü MYK toplantımızda yerel seçimde uygulanacak yol, yöntem, strateji ile ilgili değerlendirmeler oldu. Önümüzdeki haftalarda yapılacak toplantılarımızda bu konular tabii ki çok daha detaylı bir şekilde irdelenecek. Ön seçimin en demokratik yöntem olduğunu her zaman savunduk, söyledik. Hala da savunuyoruz. Ama ön seçimle ilgili zamanlama açısından bir sıkışıklık var. Hakim denetiminde ön seçim yaptığınız zaman, adaylar açıklandığında seçimlere yaklaşık 35-40 gün gibi bir süre kalmış oluyor. Dolayısıyla şu anda ön seçimin yapılıp yapılmaması veya CHP denetiminde eğilim yoklaması yapılıp yapılamaması tartışılıyor. Değerlendirme aşamasında. Önümüzdeki günlerde Genel Başkanımız Özgür Özel, 81 il başkanımızla birlikte bir toplantı yapacak. Onların da bu konuda kendi illeri özelindeki beklentiyi ve talebi alarak, örgütlerimizin görüşü de dikkate alınarak önümüzdeki günlerde uygulanacak doğru yöntem belirlenecektir. Eğilim yoklaması da çok demokratik bir yöntemdir" ifadelerini kullandı.
Yücel, yerel seçimlerde ittifakların devam edip etmeyeceği hususunda ise "Evet, biz geçmişte ittifak yaptığımız partilerle iletişimimizi hala sürdürüyoruz. Yani biz ittifaka hiçbir zaman kapımızı kapatmadık, kapatmayız. Ancak bunun bir alışverişe, yani şurayı biz alalım, şurayı size verelim gibi bir alışverişe ya da pazarlığa dönmesine de karşıyız. İYİ Parti'nin Genel Başkanı Sayın Meral Akşener Hanımefendinin bu konuda birtakım keskin açıklamaları oldu; olabilir. Daha yerel seçim takvimi açıklanmış değil. Neticede biz hem kazanmak için hem de ittifak yapacağımız partilerin kazanması için daha da ötesi ülkemiz demokrasisinin kazanması için gereken her türlü adımı atarız. Bu konularda atılacak adımlara da her zaman kapımız açıktır" dedi. (DHA)