Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin AYM'nin Can Atalay'ın tahliye edilmesi yönündeki kararına uymaması üzerine konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Anayasa Mahkemesi'nin İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun özgürlükçü kararlarını ve bu kararı alan üyelerini Yargıtay'ın hedef yapması çok yanlış olmuştur" ifadelerini kullandı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yargıtay 3. Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkında aldığı tahliye kararını tanımamasına ilişkin konuştu.
"İZAHI MÜMKÜN DEĞİL"
T24'ten Murat Sabuncu'ya konuşan Gül, Yargıtay'ın aldığı kararı "İzahi mümkün değil" olarak yorumladı.
"Yargı krizi" hakkında konuşan Abdullah Gül, "Anayasa Mahkemesi'nin İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun özgürlükçü kararlarını ve bu kararı alan üyelerini Yargıtay'ın hedef yapması çok yanlış olmuştur" dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklaması şu şekilde:
"Yüksek yargı organlarının yetki ve sorumlulukları Anayasamızda sarih bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen Yargıtay'ın dün aldığı kararın izahı mümkün değildir. Vaktiyle Anayasa Mahkemesi'nin özgürlük karşıtı vesayetçi kararlarını tenkit ve reddetmiş ama Anayasa'ya uyarak gereğini yerine getirmiştik. Anayasa Mahkemesi'nin İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun özgürlükçü kararlarını ve bu kararı alan üyelerini Yargıtay'ın hedef yapması çok yanlış olmuştur.
Hukuk sistemi ve adalete olan güvenin kaybolmaması hayati derecede önemlidir. Ayrıca ekonomi ve dış politika uygulamalarında Türkiye'nin itibarını zedeleyecek ve hükümeti zor duruma sokacak bu hukuk kaosunun hızlı bir şekilde, olgun bir demokrasi anlayışı ve anayasal çerçevede çözümü bir zarurettir."
ŞAMİL TAYYAR: TBMM AYAĞA KALKMALIDIR
AK Partili isim Şamil Tayyar da karara tepki göstererek TBMM ayağa kalkmalıdır yorumunu yaptı.
İşte Tayyar'ın o tepkisi:
''Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin tartışmalı kararı, ağırlıklı olarak Can Atalay’ın şahsı ve siyasi pozisyona göre değerlendiriliyor. Mesele gelinen noktada Atalay değil, siyasi tutumlarımız da değil, askeri vesayet dönemini andıran hukuk katliamıdır. Yargıtay kararı dikkatlice okunduğunda bir siyasi muhtıradan söz etmek de mümkün. TBMM’nin Atalay’ın vekilliğini düşürmeyerek görevini ihmal ettiğini söylüyor, ayar veriyor, göreve çağırıyor. Sadece lütfetmiş, AYM üyeleri gibi vekiller hakkında suç duyurusunda bulunmamış. Merak etmeyin, bir sonraki hedef vekillerdir. Yıllardır vesayetle mücadele ederken hangi ara yargının balans ayarını içimize sindirir hale geldik, anlaşılır gibi değil. TBMM ayağa kalkmalıdır. Reddetmelidir. Vesayete direnenleri ‘gayri milli’ olarak tanımlayan Sorosçu bürokrata da haddini bildirmelidir.''