Irak siyasi yörüngeler açısından çok farklı stratejilere sahip bir yapıya sahiptir. Siyasi kutuplar  Siyasi ve ekonomik krizlerinin ortaya çıkmasına neden olmuşlar, bu krizler Irak arenasında  güvenlik krizine de yol açmıştır.

Siyasi iç çekişmeler krizlerin ,yaratılmasında, Iraklıların zihninde krizlerin pekiştirmesinde büyük rol oynamıştır. Irak'taki siyasi taraflar, bu krizlerin sürdürülmesi için yasal maddeler üretmişlerdir. Kargaşa ve kaostan beslenen bu yapı korku ve karanlık dolu bir atmosfer yaratılmasını sağlamıştır.  Irak’ın inşası için değil imhası için inanılmaz bir plan uygulanmıştır.

Sıkıntı, ızdırap ve kıtlık anlamına gelmektedir. Kriz, taraflar arasındaki ilişkilerde dengesizlikleri artırmakta bunun sonucu olarak ortaya çatışma ve kaos unsurları ortaya çıkmaktadır. Oluşturulan bu yapısal krize sağlam bir zemin hazırlamaktadır. Bu kriz zemini üzerinde çatışmanın ve kaosun bitmesi değil bitmemesi planlanmaktadır. Tartışmalar bazen ihtilaflı bölgeler denilen tanımlama ile sorun anayasada bir mayına dönüştürülmektedir.

“Kerkük Krizi” terimi, Irak'ta 1968'den 2003'e kadar süren üçüncü cumhuriyetçi yönetimin sonrasında yani 2003 yılında ortaya çıktı. Irak siyasi sahnesinde ortaya çıkan bu tanımlama bir problem olarak ortaya atıldı. Kerkük tamamen Türkmen kenti iken; bu dönemde büyük demografik değişiklikler uygulanmıştır. Geçmiş dönemlerde de Kerkük vilayetinde demografi ile oynanmaya kalkılmış ancak oransal olarak çok etkili olmamışlardı. Körfez savaşı sonrası 2003 yılı itibarı ile Kerkük en büyük demografik değişimlerin yaşandığı bir dönemi yaşamıştır. Zira bu değişiklikler, daha sonra Kerkük sorunu olarak adlandırılacaktır. Kerkük şehrinde nüfusun ana nüvesini Türkmenler oluşturmaktadır. Kerkük halkının bileşenlerinin talepleri olarak söylenenler bu konunun ana katalizörü olarak değerlendirilmiştir. Kerkük'teki demografik değişimler 2003'ten önce bir Arplaştırma politikasına maruz kalarak, Irak’ın güneyinden getirilen Araplar Türkmen bölgelerine yerleştirilmekle beraber Türkmenlerin ev ve arsaları istimlak edilmişti. 2003 ten sonar Kerkük’te yapılan demografik yapının değiştirilmesi başka bir yön alarak Kürtleştirme politikası ile karşı karşıya kalındı. Kuzey bölgesinden Kerkük’e yüzbinlerce Kerküklü olmayan Kürtler yerleştirildi. Kerkük kentinde yeni mahalleler yeni semtler oluşturularak göcmen Kürtler Kerküklüleştitilmeye calışıldı. Bu çalışmalar sonrası Şorav, Pence Ali, Baruthane ve Feylek gibi Sünni mahalle ve semtler inşa edildi ve buralara göçmen Kürtler yerleştirildi. Aynı İsrail’in yaptığı gibi bir çalışma yürütüldü. 2003 ten sonra demografik değişim belli bir ivmeyle devam ettirilerek stratejide 2003 öncesine göre farklı bir ideoloji sürdürülmüştür.

Bu krizin en önemli dayanağı, tüm bileşenleri tatmin edecek bir çözümün sağlanamaması üzerine kurgulanmasıdır. Bu krizin Irak'taki siyasi sürecin karşı karşıya kaldığı en önemli sorun ve zorluklardan biri haline getirilmiştir.

Genel olarak medya ve özel olarak televizyon uydu kanalları, yerel siyasi krizlerin yönetilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu, medya mecrasının krizle ilgili bilgileri seçmesi ve medyada ele almasıyla temsil edilmektedir. Dolayısıyla siyasi çatışma, çevrede siyasi bir krize neden olmuştur. Irak medyası ve özellikle televizyon uydu kanalları yaptıkları siyasi programlarda Kerkük krizini ele almışlardır.

Bu kapsamda Türkmeneli uydu kanalı, 2004-2019 yılları arasında, medya yayınları çerçevesinde gerçek belgeler dayanarak habercilik çakışmalarında milyonlarca seyircinin dikkatini çekerek, bilgiyi saklama, gizleme ve örtbas etmekten uzak durmuştur. Medya personelinin profesyonelliği ve ekip çalışmasıyla, olayı bulunduğu yerden derin ve kapsamlı bir şekilde aktarmıştır. O dönemde görgü tanıkları, yetkililer ve resmi devlet adamları ile röportajlar yapmak üzere olay yerine anında ulaşması, yaptığı haberler, uluslararası, yerel ve bölgesel televizyonlarda doğruluk ilkesine bağlı kaldığı ve referans haber kaynağı olarak gösterilmiştir. Bu nedenle Irak uydu kanalları arasında ön sıralarda yer almasını mümkün kılmıştır. Türkmeneli televizyonun (2004-2019) yılları arasında yaptığı profesyonel televizyonculuk çakışmaları nedeniyle üniversitelerde tezlere girmiş; geniş bir  yelpazede övgüye masharolmuştur.

2011 yılında araştırmacı (Leyla Ali Cuma) tarafından Bağdat üniversitesinin iletişim fakültesine sunduğu yüksek lisans Irak uydu kanallarında Kerkük krizinin enformasyon açısından değerlendirilmesi başlıklı tezi de, Türkmeneli televizyonu tarafından sunulan "Hadis El saa" programı bir bilimsel Araştırma olarak yer almıştır.

Araştırmacı Leyla Ali iletişim fakültesine sunduğu tarz de "Hadisi El saa" programı en etkili ve en ilgi çekici program olduğunu doğrulamıştır.

Genel olarak Kerkük krizinin tartışılmasında resmi Irak uydu kanalı da dahil olmak üzere Irak uydu kanallarındaki diğer siyasi programlarla karşılaştırılmasına olanak tanıyan bir medya varlığına sahiptir.

Tezin üçüncü bölümünde araştırmacı,Türkmeneli uydu kanalının kuruluşunun tarihsel seyrine, program sayısına ve o dönemde uydu kanalında izlenen medya politikasına değinilmiştir.

Beşinci bölümde araştırmacı, Kerkük krizini ele almak amacıyla "Hadis El saa" programında Kerkük krizi ile ligi sunulan genel düşünceleri mercek altına almıştı .

Araştırmacı Leyla Ali tezinde şu ifadelere yet vermişti "Hadis El saa" programında Kerkük krizine yönelik olarak ileri sürülen fikir, görüş ve tavsiyeler gözden geçirildi. "Hadis- El saa" programı, Kerkük krizinin idari sınırlarının yeniden çizilmesine odaklandı. Kerkük vilayeti ve Kerkük krizinin çözümünün, vilayetin dört bileşeni Türkmenler, Araplar, Kürtler ve Hıristiyanlar Irak Anayasası'nın 140. maddesinin uygulanması ile değil aralarındaki uzlaşmadan barışın oluşacaktır" diye ifade etti.

"Hadis El saa" programı da 140. madde için sürenin dolduğunu belirtmiş ve onun süresi dolmuş,  geçersiz bir madde olarak değerlendirmiştir.

Yüksek lisans tezin de "Hadis El saa" programında Arap ve yabancı diplomat, düşünür ve siyasetçiler de konuk edilerek Kerkük krizini aydınlatmak amaçlanmıştır. Program Irak sınırlarını aşarak Kahire, Amman, Ankara ve Washington'a ulaşmayı başardığı belirtilmiştir.

24 Şubat 2009'da Ürdün'ün başkenti Amman'da "Uluslararası Kriz Çözüm Grubu international crisis group Orta Doğu İşleri Direktörü, Jost Hiltemen" "Hadis El saa" programına konuk olarak Kerkük çözümüne yardımcı olması için BM genel sekreteri Irak'a gelmeye çağrıda bulunmuştur. İnternational crisis grubu Ortadoğu şefi Hiltirmen Kerkük ve tartışmalı bölgelerin durumunu değerlendirerek Kürt liderlere Kerkük'ü ilhak etme hırsından vazgeçmeleri çağrısında bulunmuştu.Hiltermann, bölgeye yönelik Kerkük krizinin çözümünün uzun yıllar devam edeceğini belirtmişti. Ayrıca 26 Ocak 2009 tarihinde Kahire'de programa konuk olan olan Arap Birliği'nin Irak misyonu eski başkanı Büyükelçi Hani Khallaf, Kerkük krizine ışık tutarak, Kerkük krizi uluslararası mahfillerde ele alınmasını gerekli olduğunu vurgulamıştı .

Program aynı zamanda Kerkük krizini görüşmek üzere Ocak 2009'da Kahire'de terörle mücadele uzmanı Tümgeneral Fawad Allam'ı da ağırlamıştı.

Sonuç bölümünde, araştırmacı Leyla Ali Cuma, "Hadis El saa" programının çeşitli ve tarafsız siyasi bileşenlerden oluşan siyasetçiler ve düşünürler konuk edilerek Kerkük krizine gerekli görüş ve çözümleri sunma konusunda denge ve tarafsızlık ile karakterize edildiğini doğrulamıştır .

Araştırmacı, Kerkük krizini Irak Uydu Kanallarında enformasyon açıdan değerlendirilmesi başlıklı tez sayfalarında "Hadis El saa" programının başbakanlar dahil Irak devletinin temel direkleri olan milletvekillerini ağırladığını belirtmişti . Kerkük krizini görüşmek üzere. Tez de adı geçen  siyasetçiler ve milletvekilleri arasında şu isimler tespit edilmişti:

Milletvekili ve eski bakan Dr. Yargıç Wael Abdel Latif
Eski Başbakan Dr. İyad Allavi
Eski Başbakan Dr. İbrahim El Caferi
Eski milletvekili Halaf İllayan

Yüksek İslami konseyi liderlerinden Hümam Hanudi
Eski parlamento başkanı Usame El Nuceyfi
Milli diyalog Irak cephesi başkanı Dr.Salih Mutlak
YİK başkanı Ammar El Hekim
Bağdat be Washington da İngiliz ve Amerika misyon diplomatlar
İngiliz Dışişleri başkanlık sözcüsü jön Waalks

Türkmeneli TV'nin 2004-2019 yılları arasında profesyonel anlamda yükselişini ve parlamasını sürdürdüğünü, Irak, Arap ve Türk medya kuruluşlarından birçok takdir ödüllere layık görülmüştü .Ayrıca çeşitli Irak, Arap ve Türk televizyon kanallarıyla birçok işbirliği protokolü imzalamıştı. Ancak Türkmeneli Televizyonunun bu seçkin medya yolculuğu, uzaktan veya yakından medya ve basın ile hiçbir bağlantısı olmayan kişilere devr edilmesiyle solup yok oldu .Türkmeneli Tv, Irak ve Ortadoğu'nun en öne çıkan uydu kanallarından biri olarak kabul edilmişti. Arap kanallarıyla imzalanan işbirliği protokollerinin en önemlileri arasında, 2009 yılında mühendis Usame El- şeyhin başkanlığını yaptığı Mısır Radyo Televizyon Birliği ile medya işbirliği protokolü imzlamıştı. Irak'ın resmi uydu kanalı El İrakiyye ve bazı Irak televizyon kanalları ile birer işbirliği protokolü imzalamıştı . 2008'de Türkiye Radyo ve televizyon kurumu TRT ile protokol imzalamıştı.