Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek ve kılıçları çekerek yemin eden 5 teğmen ile 3 komutan dün Yüksek Disiplin Kurulları’nda sözlü savunmalarını gerçekleştirdi.
Teğmenler; Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş, Batuhan Gazi Kılıç Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nda savunmalarını yaptı. YDK toplantısı 6 saat sürdü.
Edinilen bilgilere göre heyet, teğmenler ve avukatların sözünü kesmeden dinledi. Türkiye Barolar Birligi (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ın da dahil olduğu 10 avukat savunma yaptı. Teğmenler savunmalarına “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek başladı.
"RÜTBEMİ ALABİLİRSİNİZ AMA..."
Teğmen Ebru Eroğlu, ‘harbiyeli ruhunu’ daima taşıyacağını belirterek, “Omzumdaki rütbeyi alabilirsiniz, ancak göğsümdeki Kara Harp Okulu brövesini alamazsınız” dedi.
Teğmenlerin savunmalarında ‘bize verilen emre itaatsizlik etmedik’ dediklerini aktaran Avukat Serdar Öztürk, savunmalarda, “Subay yeminini törende okumadık. Resmi tören kısmında iç hizmet kanunundaki askerlik yeminini okuduk. Ama serbest zamanda toplanıp mezuniyet ritüeli olan kılıç çatma törenini yaptık. Şehit olan devre arkadaşımızı andık ve subaylık andını okuduk. Subaylık andı bir gece önce de zaten okundu ve komutanlar tarafından herhangi bir tepki gösterilmediği için mesai dışında bunu okumanın bir sakıncası olmadığını düşündük ve bu şekilde subaylık andını tören bittikten ve protokol ayrıldıktan sonra kendi aramızda son kez mezuniyet heyecanıyla okuduk” ifadelerinin kullanıldığını açıkladı.
"HERHANGİ BİR KARAR DEĞİL"
Av. Öztürk, “El bombasının pimini çekip YDK’nın önüne bırakmışlar. Olay bu kadar vahim. Ancak şunu söyledik, ‘Vereceğiniz karar tarihi bir karar. Herhangi bir YDK kararı değil. Bunun tarihi sorumluluğunu taşıyacak şekilde karar verin’ dedik. Harp Okulu’nun önemini, teğmen ruhunun ne olduğunu her şeyi anlattık. Örnek olaylarla, geçmişte bazı generallerin fahiş disiplinsizliklerine rağmen nasıl işlem yapılmadığını anlattık. Atılmaları gerekirken orduda kalıp emekli edildiklerini, onların eylemlerinin karşısında teğmenlerin yaptığı işin hiçbir şekilde disiplinsizlik olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını anlattık” ifadelerini kullandı.
"SİYASİ ETKİ OLURSA ORDUDAN ATILIRLAR"
Bölük komutanının teğmenlere ‘bana olumsuz kanaat vermem için baskı yapıyorlar ancak vermeyeceğim’ dediğini aktaran Av. Öztürk, “Hukuki bir karar verilirse kalırlar ancak siyasi bir etki olursa atarlar. Bu çocukların yaptığı Silahlı Kuvvetlerin itibarına zarar getirmedi tam tersi itibarını arttırdı. Ama soruşturma açılması Silahlı Kuvvetlerin itibarını zedeledi” diye konuştu.
TUĞGENERALDEN SKANDAL ‘İBADET’ SORUSU
Cumhuriyet'ten Doğa Öztürk'ün haberine göre, Av. Öztürk, disiplin soruşturmasında bir Tuğgeneral tarafından teğmen İzzet Talip Akarsu’ya, “Deizm hakkında ne düşünüyorsunuz? Bayan Harbiyeliler nasıl ibadet ediyorlar?” şeklinde sorular yöneltildiğini açıkladı.
Edinilen bilgiye göre sonrasında diğer Tahkikat Kurulu üyeleri ‘bu bizim konumuz değil’ diyerek soruyu geçiştirdi. Savunmalar sırasında teğmenler ifade verme sürecinde kendilerine baskı yapıldığını belirtti.
Ayrıca Av. Öztürk teğmenlere ‘yasak sorgu’ yöntemleri uygulandığını, ‘senin hakkında Ebru böyle ifade verdi’ şeklinde teğmen Ebru Eroğlu’na farklı, teğmen İzzet Talip Akarsu’ya ise farklı ifade gösterildiğini ve bunun suç teşkil ettiğini söyledi.
GEREKÇELİ KARAR 10 İŞ GÜNÜNDE AÇIKLANACAK
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları Atatürkçü teğmenler için YDK kararının karar tarihini izleyen 10 iş günü içerisinde gerekçeli olarak hazırlanacağını açıkladı.
Kurulun, 16 Ocak’tan sonra kararını bir ay içinde yazılı olarak tebliğ etmesi bekleniyor.
VERİLECEK CEZA HUKUKA AYKIRI OLABİLİR
Teğmenlerin avukatları, konuyla ilgili uzman görüşlerini almıştı. Eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerinin yanı sıra diğer hukukçuların da hazırladığı ve teğmenlerin eylemlerinin “TSK'nın itibarına zarar verecek nitelikte tutum, davranış, ağır suç veya disiplinsizlik teşkil etmediği" tespitini içeren görüşler YDK’ye gönderilmişti.
Teğmenlere ‘hizmete engel davranışlarda bulunma’ disiplinsizliğinden verilecek cezanın sebep unsuru yönünden hukuka aykırı olacağı ve Anayasa’nın ölçülülük ilkesiyle bağdaşmayacağı raporda değerlendirilmişti.