TBMM Genel Kurulu'nda Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor.
Teklifin 17. maddesi üzerine söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 18 Şubat'ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik başlattığı soruşturma kapsamında yapılan tutuklamaları eleştirerek şunları söyledi:
"Bu ülke çok darbe dönemini gördü, 12 Eylül'ü gördü ancak 12 Eylül'e benzer uygulamalar hâlâ maalesef devam ediyor. 12 Eylül'de işkence, kapı kırma, gözaltılar meşhurdu gece sabaha karşı, aynı uygulamalar katmer katmer devam ediyor. Bir taraftan anlaşılıyor ki PKK'yla görüşüyorsunuz, hatta Abdullah Öcalan'a 'PKK kurucu önderi' diye hitap ediyorsunuz. PKK'yla barış yaparken bir başka düşman yaratıyorsunuz; HDK.
"Bu insanların gözaltına alınması örtülü bir faşizm değil, âdeta açık bir faşizmdir"
Geçmişte Emek Partisi Genel Başkanlığı yapmış Ercüment Akdeniz HDK kongresine katıldığı için tutuklanıyor ya da gazeteci Elif Akgül tutuklanıyor ya da Pınar Aydınlar, Ayşe Bengi Çelik gibi isimler tutuklanıyor. Emek Partisi'nin İstanbul İl Başkanı tutuklanıyor, niye? HDP kongresine gitti diye. Bu insanlar bir partiyi temsil ediyor, davetiye geliyor, bazen görüşüne katılıyorsunuz, bazen katılmıyorsunuz, gidiyorsunuz. Ya, bundan dolayı bir tutuklama sebebi olabilir mi? PKK'yla barışıyorsunuz, yeni bir düşman yaratıyorsunuz; 'HDK' diye bir örgüt yaratmaya çalışıyorsunuz. Pınar Aydınlar'ın evi basılıyor sabah sabah 05.20'de, evinde oğlu ile kızı var 'Müsaade edin, kapıyı açayım' diyor. Koçbaşıyla kapıyı vuruyorlar, kadını yatırıyorlar antrede, kadının kafasına uzun namlulu silahları dayıyorlar ve oğlunu da çamaşır makinasının önünde gözaltına almaya çalışıyorlar. Aydınlar herkesin tanıdığı bir sanatçı. Hatta bugün görüşmeleri sürdüren Sırrı Süreyya Önder'le beraber 2014'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmuş birisi.
2025 Türkiye'sinde Türkiye âdeta bir faşizm yaşıyor. FETÖ uygulamalarını eleştirdik ama ondan betersiniz, FETÖ taktiklerinden betersiniz. Onlar hiç olmazsa bir gerekçe buluyordu, sizde o gerekçe de yok. Hani '28 Şubat' diyorsunuz ya, 28 Şubat'ı tasvip etmiyoruz ama 28 Şubat'tan çok daha kötü günler yaşıyor bu memleket, 28 Şubat'tan çok daha kötü günleri yaşıyor kadınlar. Ben cezaevine gittim arkadaşlar, koşulları kötü. Bırakın koşullarını, bu insanların gözaltına alınması örtülü bir faşizm değil, âdeta açık bir faşizmdir."