TÜSİAD yöneticileri para politikasının başarısı için sağlam bir hukuk sistemine ihtiyaç olduğunu belirterek “Bu sisteme güveni sarsacak girişimlerden uzak durulmalı” dedi.
Cumhuriyet'ten Jale Özgentürk'ün haberineTÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, ekonomide geleneksel politikalara dönüşün enflasyon sorununun çözüleceğine dair umudu artırdığını ancak güçlü bir piyasa ekonomisinin temel özelliğinin sağlam hukuk sistemi olduğunu söyledi. Özilhan, üstü kapalı anayasa tartışmalarını da eleştirerek “Yargılama adildir. Mahkeme kararlarında çelişki olmaz ve herkes için bağlayıcıdır. Uluslararası normlara ve sözleşmelere riayet edilir” dedi.
"20 YILDA EĞİTİM SİSTEMİ 17 KEZ DEĞİŞTİ"
TÜSİAD YİK’in yılın son toplantısı dün Ankara’da yapıldı. Toplantıda TÜSİAD tarafından yıl boyunca düzenlenen “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken” ana temalı çalıştay dizisinin çıktıları da açıklandı. Ayrıca İsrail’in Gazze’ye saldırıları eleştirilerek sivil hayat kayıplarının önlenmesi ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması istendi. Özilhan ise Cumhuriyetin yeni yüzyılda kazanımlarını ileriye taşıması gerektiğini belirterek şunları vurguladı:
* Yeni ekonomi yönetimiyle, piyasaların ekonomi politikalarına güveninin yükseldiği bir döneme girdik. Ekonomi politikalarında son 10 yılda öngörülebilirliğin azaldığı dönemin ardından geleneksel politikalara dönüldü.
* Artık ekonomimizin temel önceliği ne pahasına olursa olsun yüksek büyüme sağlamak olmamalı. Hedefimiz insanlarımızın mutluluğu, özgürlüğü, refah içinde, özgüveni yüksek biçimde yaşaması olmalı. Bu ise uzun vadeli olarak bilim, teknoloji ve kültürde kapsayıcılığa, iyi yaşam koşulları sağlayacak istihdamı geliştirmeye bağlı.
* Ekonomi yönetiminin başarısı için belki de en belirleyici konu hukuk sistemine duyulan güven. Bu yüzden, hukuk sistemine duyulan güveni sarsacak girişimlerden uzak durulmasını, ekonomik performansımız açısından çok önemli buluyoruz.
* Son 20 yılda eğitimle ilgili 17 kez değişiklik yapılmış. Gündemde bir yenisi var. 21. yüzyılın gerektirdiği yetkinlikler konusunda bir ilerleme görmeyi tüm iş dünyası olarak heyecanla bekliyoruz...
* Geniş tanımlı işsizlik diyebileceğimiz atıl işgücü oranı yüzde 22’lerde. Ortalama ücret ile asgari ücret arasındaki makas giderek kapanıyor. Üniversite eğitiminin getirisi düşüyor. Bir tarafta çalışkan ve başarılı gençlerimizin emeği var, diğer tarafta yasadışı yollara sapanların gözler önüne serilen yaşantıları. Hep tekrar ettiğim gibi üretmeden olmuyor.
"BÜTÜN EŞİTSİZLİKLER ÇÖZÜLMELİ"
Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından birinin fırsat eşitliği olduğunu belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da dernek olarak 100. yılda Türkiye’nin sorunlarının çözümü için başlattıkları çalıştayların önemli çıktılar sağladığını kaydetti ve şuna vurgu yaptı: “Büyümenin nimetleri bütün topluma yayılmadığı sürece, salt yüksek büyüme hızları bizi hayalimizdeki Türkiye’ye taşımayacak. Sorun sadece gelir, tüketim ve servet eşitsizliklerinin yüksek olması değil. Birçok eşitsizlik iç içe geçiyor. Hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşmak için bütün eşitsizlikler giderilmeli.”
