Ortak sorunlara yönelik kolektif çözüm arayışları geliştirmek, Türk dünyasında kamu diplomasisinin etkinliğini artırmak ve halklar arası etkileşimi güçlendirmek amacıyla bir araya gelinen çalıştaya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, TBMM MHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Tenzile Rüstemhanlı, TBMM İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, EkoAvrasya Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hikmet Eren, İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı Başkanı Seyfullah Türksoy ve TÜRKSİT Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kurnaz katıldı.
Çalıştayda yer alan devlet adamları, siyasetçiler, akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri, yalnızca resmi temsille sınırlı kalmayarak, gönül birlikteliği ve ortak vizyon vurgusuyla öne çıktı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın etkinliğe gönderdiği mesaj da programda okundu.
"Geçmişten Gelen Bağlarımızı Güçlendiriyoruz"
Açılış konuşmasında söz alan Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türk dünyasının tarihsel olarak zorluklar ve fırsatlar karşısında dayanıklılığını defalarca kanıtladığını vurguladı. Sivil toplumun bu coğrafyada daha kapsayıcı, etkin ve sağlam yapılar kurmasının geçmişe kıyasla çok daha kritik hale geldiğini belirtti.
Yaklaşık 35 yıldır Türk dünyasında kopmuş bağların yeniden örüldüğüne dikkat çeken Zorlu, kardeşliğin kalıcı ve kurumsal temellere oturtulması yönünde sivil toplum kuruluşları ve kurumsal iş birliklerinin öneminin altını çizdi:
“Kamu diplomasisinin en etkili taşıyıcısı olan sivil toplumun, Türk dünyası içinde kurumsal işbirliği modelleri geliştirmesi hem bugünün ihtiyaçlarına yanıt vermek hem de gelecek kuşakların refahını güvence altına almak açısından büyük önem taşımaktadır.”
Zorlu, Türkiye’nin uluslararası arenada stratejik konumuyla Türk dünyası için önemli bir merkez haline geldiğini vurgulayarak, Türkiye’nin istikrarı ve gücünün tüm Türk devletlerine yansıdığını şu sözlerle dile getirdi: “Türk dünyasının, Türk milletinin düşmanları her zaman olmuştur... Türkiye güçlü olursa Türk dünyası güçlü olacak.” dedi.
Sivil Toplumun Yeni Rolü: “Sahada Gönül Köprüleri Kurmak”
TÜRKSİT Başkanı Kemal Kurnaz, Yunus Emre’nin “Gelin tanış olalım” sözünü hatırlatarak, farklı alanlarda faaliyet gösteren kurumların bir araya gelmesinin ortak hedeflerin belirlenmesi açısından büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti:
“Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım, Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz. Yunus Emre’nin bu dizeleri, sadece birer mısra değil; asırlardır bize yol gösteren bir öğüttür. Tanış olmak; birbirini anlamak, empati kurmak ve ortak bir dil geliştirmek demektir. İşleri kolay kılmak ise işte tam da bugün burada yaptığımız gibi, iş birliğiyle, dayanışmayla mümkündür. Ve sevmek, sevilebilmek… Sivil toplumun temelinde yatan en güçlü bağ belki de budur.”
Kurnaz; “Farklı coğrafyalarda, farklı alanlarda emek veren kuruluşlarımızın bu dengede buluşması, yeni yollar açmak, ortak hedefler belirlemek ve kültürel bağlarımızı daha da güçlendirmek açısından büyük bir kazanım olacaktır.” diyerek Türk dünyasının sivil toplum eliyle daha da güçleneceğini kaydetti.
“Birlikte Yayacağımız Bir Gelecek!”
Programda konuşan TBMM MHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, sivil toplum kuruluşlarının geleceği şekillendirici etkisini şu sözlerle ifade etti:
“Sivil toplum, yalnızca sorun çözen bir yapı değil; aynı zamanda gelecek inşa eden bir hayal fabrikasıdır. Bir genç kızın ilk defa kitapla tanıştığı, bir göçmenin yeniden hayata tutunduğu, bir yaşlının yeniden insan olduğunu hatırladığı yerdir orası. Ve bazen, bir çocuğun ‘büyüyünce ben de yardım edeceğim’ dediği o küçücük an, yıllar sonra bir topluluğun kaderini değiştirebilir.”
Kılıç, sivil toplumun; gelişiminin, demokrasinin ve ekonominin gelişimiyle doğru orantılı olduğunu belirterek bu amaçla meydana gelen kuruluşların önemi hakkında; “Değerli dostlar, bana sorsalar; ‘Dünyayı değiştiren en büyük güç nedir?’ diye... Silahlar demezdim. Benim cevabım net olurdu: İnanan insanlar. Bir amacı olan, bir derdi olan ve bu derdi paylaşan insanlar. Bazen bu insanlar bir araya gelir, adlarına ‘sivil toplum kuruluşu’ derler. STK’lar bir inançtır. Bir harekettir. Bu, “Ben varım ve değiştirebilirim” diyebilen insanların sessiz ama derin bir haykırışıdır.” Sözlerini kaydetti.
"Karabağ Zaferi Umut Işığı Oldu!"
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Tenzile Rüstemhanlı’nın Karabağ Zaferi vurgusu, siyasi gelişmelerin kültürel birliğe nasıl moral ve stratejik zemin sağladığını gözler önüne serdi. Rüstemhanlı, bağımsızlığını henüz kazanamamış Türk toplulukları için bu birlikteliğin umut ışığı olduğunu dile getirerek, Türk birliğine giden yolda engel teşkil eden uluslararası manipülasyonlara karşı uyanık olunması gerektiğini ifade etti:
"Türk dünyasına giden yolda Türk birliğini istemeyen uluslararası teşkilatların ki biri de Avrupa Birliği'dir, birkaç gün önce Türk devletlerinin bazılarının Kıbrıs konusunda tutumu bir fitnedir. Biz millet olarak, bu fitnelerin önünde durmalıyız. Devletler elbette kendi çıkarlarıyla hareket ederler, ama bizim millet olarak bir amacımız olmalıdır. Türk milletinin çıkarı her türlü siyasetin üzerinde olmalıdır."
"Sivil Toplum Gücü, Demokrasinin Gücüdür!"
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Fahrettin Kaya da Türkiye’de faaliyet gösteren birçok STK’nın örnek projelere imza attığını belirterek genel müdürlük olarak sivil toplum kuruluşlarının projelerini destekleyen faaliyetler yürüttüklerini aktardı.
Kaya, "Sivil toplum kuruluşları ne kadar güçlü olursa Türkiye'nin demokrasisinin, ekonomisinin o kadar gelişeceğine inanıyoruz." diye konuştu.
Gençlik, Eğitim ve Kültürel Diplomasi Vurgusu
Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türk dünyasının geleceğinin yalnızca siyasi ilişkilerle değil, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda kurulacak sağlam temellerle şekilleneceğini dile getirdi. Çalıştayın bu sürece katkı sunacak değerli bir adım olduğunu söyleyen Baran, Türk devletleri arasındaki ilişkileri, sokaktaki her vatandaşı kapsayacak şekilde geliştirmek gerektiğine şu sözlerle işaret etti:
"Ortak vizyon doğrultusunda atacağımız her adım, Türk dünyasını güçlendireceği gibi gelecek kuşaklara bırakacağımız mirasa da değer katacaktır. Çalıştayın, Türk dünyasının sivil topluluğunu güçlendirmek, ortak projeler gerçekleştirmek ve işbirliğini artırmak için önemli bir fırsat olduğuna inanıyorum."
"Yeni Yollar, Yeni Modeller!"
İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı Başkanı Seyfullah Türksoy ise çalıştayın verimli geçmesinin, geleceğe dönük kapsayıcı ve sürdürülebilir bir işbirliği modeli için gerekli toplumsal zeminin oluştuğunu gösterdiğini ifade etti.
Sivil toplum kuruluşlarının günümüzde büyük bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Türksoy, "Sivil toplum kuruluşları olarak bizlere düşen bu süreci sahiplenmek ve halklarımız arasında köprüler kurmaktır. Bu çalıştayın ortak sorunlara, ortak çözümler üretileceği, karşılıklı anlayışın ve işbirliğinin geliştirileceği, somut adımların planlanacağı, verimli bir platform olmasını temenni ediyorum." dedi.
TBMM İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, sivil toplum kuruluşlarının ortak çabalarıyla düzenlenen bu buluşmanın, Türk dünyasında birlik ve beraberliği pekiştirmeye yönelik anlamlı bir hamle olduğunu şu sözlerle ifade etti:
"Unutmayalım ki bizi ayıran coğrafya sınırlı olabilir ancak bizi birleştiren gönül coğrafyamız çok büyüktür. Bu gönül coğrafyasını ayakta tutacak olan sivil irade, dayanışma ve ortak vizyonumuzdur."
"Sivil Toplum, Türk Dünyasının Sesi ve Vicdanıdır"
EkoAvrasya Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hikmet Eren, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Türk dünyasının sadece ortak bir coğrafya ya da dil değil, köklü bir medeniyetin temsilcisi olduğuna dikkat çekti.
"Malumunuz olduğu üzere, Türk dünyası; tarihsel olarak yalnızca ortak bir dilin ve kültürün değil, aynı zamanda kadim bir medeniyetin taşıyıcısıdır" diyen Eren, bu mirasın bugünün dünyasında yeniden hayat bulabilmesi için bilgi paylaşımı, ortak vizyon ve kurumsal devamlılığın şart olduğuna işaret etti.
Eren, sivil toplum kuruluşlarının artık yalnızca sosyal hizmet sağlayan yapılar olmadığını, aynı zamanda kamu diplomasisinin güçlü bir aracı, toplumsal hafızanın taşıyıcısı ve uluslararası zeminde Türk dünyasının sesi olduğunu vurguladı. "Büyüklerimizi anmadan bu yolculuğu sürdüremeyiz" diyerek, geçmişin izlerinden güç alınması gerektiğini belirtti.
EkoAvrasya Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hikmet Eren, programın hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, çalıştaydan çıkacak sonuç raporlarını, devletin ilgili kurum ve kuruluşlarıyla paylaşacakları bilgisini verdi.
Çalıştay kapsamında "Sivil Toplum Kuruluşları ve Türk Dünyasında Çok Boyutlu Gelecek Perspektifi", "Entegrasyon Sürecinde STK’ların Rolü", "Sivil Toplumun Önemi ve Kurumlararası İletişim" ve "Kamu Diplomasisi ve Dış Politikada STK’ların Etkisi" başlıklarında dört farklı oturum düzenlendi.
Türk dünyası, artık yalnızca sınırlarla değil; gönül coğrafyası, ortak miras ve müşterek hayallerle tarif edilmektedir. Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı’nda bu hayalin somutlaşması için sivil toplumun sahadaki etkisi, en kıymetli unsur olarak öne çıkarıldı. Bu bağlamda çalıştay, Ankara’da toplanan irade; sadece bugünü değil, yarının Türk dünyasını inşa etme yolunda atılan tarihi bir adım olarak görüldü. Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı, sadece bir etkinlik değil; bir medeniyetin yeniden uyanış sürecinin parçası olarak değerlendirildi.