Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından Perşembe günü erken saatlerde yapılan açıklamada, İsrail'in düzenlediği son hava saldırısında beş Filistinli gazetecinin öldüğü bildirildi.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) saldırıda Hamas'ın müttefiki İslami Cihad'a bağlı bir grup militanın hedef alındığını duyurdu.
Operasyon sırasında, Nuseyrat bölgesindeki Al-Avda Hastanesi'nin dışındaki bir araç hedef alındı. Ölenler, Filistin menşeli haber ajansı Quds News Network için çalışan gazetecilerdi.
Associated Press'in (AP) yayınladığı görüntülerde, küle dönmüş minibüsten geriye kalanlar görülürken, aracın bagaj kapısındaki basın yazısı hala okunabiliyordu.
Perşembe günü hastanenin dışında bir cenaze töreni düzenlenirken, cenazelerin defnedileceği sıra bir grup insan gözyaşlarına hakim olamadı.
Gazetecilerin naaşları beyaz kefenlere sarılıydı ve bunun da üzerinde mavi basın yelekleri vardı.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun (IFJ) bu ayın başlarında paylaştığı verilere göre, geçtiğimiz yıl dünya genelinde 104 gazeteci öldürüldü.
İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze'de en az 138 gazeteci hayatını kaybetti. Bu da Filistin'i "Irak, Filipinler ve Meksika'nın ardından modern gazetecilik tarihinin en tehlikeli ülkelerinden biri" haline getirdi.
GAZETECİLER İÇİN EN ÖLÜMCÜL ÜLKE
Sınır Tanımayan Gazeteciler, Gazze'de işlenen cinayetleri "eşi benzeri görülmemiş bir katliam" olarak nitelendirdi.
İsrail herhangi bir gazeteciyi kasıtlı olarak hedef aldığını kesin bir dille reddediyor, ancak Gazze'ye yönelik hava saldırılarında bazı gazetecileri öldürmüş olabileceğini kabul ediyor.
İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim'de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 44.000'den fazla Filistinli öldürüldü ve 100.000'den fazla kişi de yaralandı. Nüfusun yüzde 90'ı yerinden edildi.
Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda (International Court of Justice - ICJ) soykırımla suçlanıyor.
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı davaya müdahillik beyanını sunan ülkeler arasında, Türkiye ile birlikte Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya yer alıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.
Son olarak geçtiğimiz haftalarda, UCM, Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. UCM'nin 124 üye devleti var ve bunların hepsi mahkeme tarafından verilen tutuklama emirlerini yerine getirmekle yükümlü. Bu da Netanyahu ve Gallant'ı bu ülkelerden herhangi birine seyahat etmeleri halinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor ve diplomatik özgürlüklerini önemli ölçüde kısıtlıyor.
(Euronews)