Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetinde 2 büyük depremin ardından enkaz arama kurtarma çalışmaları devam ederken diğer bir yandan bireylerin psikolojik olarak travmatik etkilerine dikkat çekmek adına Işık Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Gözde Ceylan Pehlivan, “Kişinin doğal afeti doğrudan yaşaması, olaya tanıklık etmiş olması, bir yakınını kaybetmesi, bir yakınının yaralanmış olması, olaylara yardım eden (müdahale eden) kişi olması, video izlemesi ile de olumsuz etkilenmesi doğaldır” diye konuştu.
'BU KONUDA KONUŞMAK İSTEMEYEBİLİR'
Uzman Klinik Psikolog Gözde Ceylan Pehlivan deprem felaketine maruz kalan kişilere nasıl destek olunabileceğine ilişkin bilgiler paylaştı.
“Kişi yaşadığı olumsuz durumu tüm ayrıntılarıyla paylaşmak isteyebilir veya hiç bu konu hakkında konuşmak istemeyebilir” diyen Uzm. Kl. Psk. Gözde Ceylan Pehlivan, mağdurların duygularını, yaşadıklarını sadece kendileri aktarmak istediklerinde sükûnet içinde dinlemek gerektiğinin de altını çizdi.
Gözde Ceylan Pehlivan, Deprem sonrası insanların kendilerini dinleyen, güven veren, anlamaya çalışan, şefkatli birinin yanında olmasını istediklerini kişilerin iyi hissetmediklerini söylediklerinde şefkat ile yaklaşılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
'DESTEK OLUN'
"Afetzedelere yakın arkadaşları ve sevdikleri ile ilişki kurmalarında destek olmaya çalışın.Depremden olumsuz etkilenen kişilerin yakın arkadaşları ve sevdikleri ile ilişki kurmalarında yardım edin. Aileyi, çocukları, ana-babaları, diğer yakınlarını mümkün olduğunda bir araya getirin. Kişilerin temel ihtiyaçlarını gözetmeleri için destek olun"
Uzman Klinik Psikolog Gözde Ceylan Pehlivan, "Kişilerin kendi ihtiyaçlarını karşılamakta kendine yeterli hissetmeleri için cesaret verilmesi gerektiğini mağdurları yemek, su, dinlenme gibi temel ihtiyaçlarını gözetmeleri noktasında desteklemenin önemli olduğunu söyledi.
Pehlivan sözlerine, Hangi kurumdan nasıl destek alabileceklerini bilmelerinin çaresizlik ve yalnızlık duygusunu azaltacağını da belirterek devam etti.
Tüm bu süreçlerin içerisinde öfkeninde açığa çıkabileceğini belirtti. Mağdurların duygularını, yaşadıklarını anlatmaya zorlamanın Depremden olumsuz etkilenen kişilerin iyilik hallerine olumlu katkıda bulunmayacağına dikkat çekti. "Her şey iyi olacak", "en azından sen hayattasın" gibi söylemlerde bulunmanın da hatalı olduğunu dile getiren Gözde Ceylan Pehlivan, yapılmaması gereken diğer davranışlar hakkında da şunları söyledi:
'TEKRAR TEKRAR TRAVMATİK ANILAR TETİKLENECEKTİR'
“Mağdurlara ne hissedeceğini söylemek de hatalı bir davranış olacaktır. Bunun yanı sıra Depremden olumsuz etkilenen kişilerin yanında destek olma çabasındaki hizmetleri ve kurtarma aktivitelerini eleştirmemek gerekir. Bu eleştirileri duyuyor olmak yalnızlık, çaresizlik duygularını oluşturabileceği gibi en çok ihtiyaç duyulan umut duygusunun da zedelenmesine zarar verecektir. Sık sık deprem anı ve sonrası hakkında konuşmak ve deprem anı ya da sonrasına ait görüntüleri sık sık izlemek de önermediğiniz davranışlardır. Bu davranışlar ile depremden olumsuz etkilenen kişiler tekrar tekrar travmatik anları tetiklenecektir. Ek olarak deprem bölgesinde birebir depreme maruz kalmaksızın gelişmeleri takip etmek amacı ile sürekli deprem anı ve sonrası hakkında konuşmak ve deprem anı ya da sonrasına ait görüntüleri sık sık izlemek de kişilerde üstlenilmiş travma dediğimiz “ikincil travmaya neden olabilmektedir. İkincil travma, aslında adından da anlaşılacağı gibi travmatik olaya doğrudan maruz kalan değil, olaya şahit olan ya da yazılı-görsel medya aracılığıyla olayı izleyen kişilerin ‘travmatize’ olduğu ifade eder. Tam da bu noktada belirtmek gerekir ki doğrudan travmatik yaşantıya maruz kişilerin verebileceği psikolojik ve fizyolojik tepkileri verebilirler. Son olarak ikincil travmanın oluşmaması ya da gelişmemesi adına dikkat edilecek hususlardan ilki de yazılı-görsel medya aracılığıyla görüntülere maruz kalmamaktır.”