CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin elini öptüğü görüntülerle gündeme gelen Özel Harekat Başkanı Süleyman Karadeniz'e tepki gösteren Özel, "Sen devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın. Devletin memuru, memur gibi davranacak" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"DEMOKRASİNİN ARKASINDAYIZ"
"Yıllarca FETÖ ile mücadele ettik, dikkat çektik. Meclis tutanaklarında mevcuttur, Kamer Genç yıllarca uyarıda bulundu. Kim darbeye yeltenirse karşısındayız. Fethullah Gülen de olsa fark etmez, tek adamlığa heveslenen kim olursa olsun karşısındayız, demokrasinin arkasındayız.
Zaman zaman diyorlar CHP artık güçlendirilmiş parlamenter sistem demiyor mu? Her konuda bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizi, işçiler, emekçiler, gazeteciler için, tarım milli eğitim politikaları için, bu partinin önerileri vardır. Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini vurgulayacaktır. Bu ülkenin yönetim sistemi için CHP’nin vazgeçmediği tercihi güçlü bir parlamentodur parlamenter sistemdir, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
EL ÖPME SKANDALINA TEPKİ: YANLIŞ DEVLET'İN ELİNE SARILMIŞSIN!
Aynı hataların tekrar başladığı bir süreçteyiz. Devlete olan sadakatin altını çiziyorum.
Dün gördüğüm bir şaşkına da söylüyorum ki sen devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın.
Yanlış Devlet’in eline sarılmışsın. Bir siyasiye saygı gösterilmesi eyvallah. O siyasinin bunu nasıl karşıladığı kendi tercihidir. Ama bu devletten maaş alan, bu milletin tamamı için görev yapması gereken birilerinin bu ülkede siyasette küçük bir kısmının temsiline el etek öpmesini asla kabul etmiyoruz nokta. Bundan sonraki süreçte devletin memuru, devletin memuru gibi davranacak, böyle basit konularla Türkiye gündemini işgal edilecek işlere girişilmeyecek. Siyasiler de üzerine düşen yükümlülüğün farkında olacaklar. Ben bir devlet memurunun, bir siyasi liderin eline sarılmasında muhatap hangimiz olursa olsun o devlet memuruna üstlendiği vazifenin gereğini hatırlatma gereğinde bulunurum.
İZMİR'DE ELEKTRİK AKIMINA KAPILAN 2 KİŞİNİN ÖLÜMÜ
İzmir’de gencecik iki kardeşimizi kaybettik. Bu ülkede ihmaller ölenin kimliğine göre, sorumluluğu olanın pozisyonuna göre değerlendirdikçe mesele düzelmez. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne talimat verdik. Sorumlu tespit edilecek, gereği neyse yapılacak.
Maalesef bir başka mağduriyet deprem bölgesindeki adalet mücadelesi. Emlak Bank Evlerinin yakınları burada. Bu evler depremin 10’uncu saniyesinde çöktü, 6 blokta 370 kişi yaşamını yitirdi. Bu evleri yapan Mehmet Özat kaçtı, ailelerin yer bildirmesiyle Ankara’da yakalandı. Emlak Bank Evleri’nin ortağı Mehmet İhsan Aydeğer, depremden sonra 1200 deprem konutunun ihalesine girip almış. Toplam bedeli 3,7 milyar lira, 3,7 milyar lirayı cebine koymuş deprem konutu yapıyor. Yazıklar olsun bu düzene, yazıklar olsun adaleti sağlamayanlara, bu adamlara imkan tanıyanlara.
"GEZİ BİZİM ONURUMUZDUR"
Gezi davasından 5 kişi içeride. Hepimizin yerine yatıyorlar. Gezi biziz kardeşim, hepimiz Gezi'deydik. Gezi bizim onurumuzdur. Can Atalay milletvekili seçildi, 30 Ocak'ta milletvekilliği düşürüldü. AYM'den gerekçeli karar bekleniyor. AYM'nin üyelerine sesleniyorum, sizi kimin atadığından bağımsız vicdanınızla bir karar verin, verdiğiniz kararın gerekçesini de yazın.
TUĞRUL TÜRKEŞ'İN OSMAN KAVALA AÇIKLAMALARI
Osman Kavala ile ilgili Tuğrul Türkeş açıklama yaptı. Tuğrul Türkeş kimdir? Alparslan Türkeş’in yani bugün milliyetçi hareketten gelen herkesin başbuğ dediği Alparslan Türkeş’in oğlu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türk heyetinin başkanıdır. Bugün açıklama yapmış, Kavala’yı ziyaret edecek. Biz söyleyince 'vatan hainlerinin adını anıyorsunuz' dedikleri Kavala. Tuğrul Türkeş ziyaret edeceğim diyor ve 'gerçek milliyetçilik bunu gerektirir' diyor. Şimdi Tuğrul Türkeş’e MHP ne diyecek?
"YAŞAM HAKKINI TEHDİT EDEN ÖLÜM YASASI GETİRDİLER"
Evet Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Ama bunun çözümü için insancıl, akılcı, bilimsel yöntemlerin uygulanması gerekirken, muğlak ifadelerle öldürmeyi meşrulaştıran ve çözümü tamamen belediyelere, uygulayıcıların inisiyatifine bırakan, bakımevi açma zorunluluğunu 2028’e kadar eterleyen, hayvan hakları derken, hayvanların yaşam hakkını tehdit eden bir ölüm yasasını getirdiler.
Yıl 2020 Hayvan Hakları Raporu diyor ki hayvan hakları fonu kurulmalı, yaygın ve etkin kısırlaştırmayla barınak hizmetleri karşılanmalı. Fon parayı nereden alacak? At yarışı, Milli Piyango ve bazı vergilerin küçük kısmı. Bu yıl bu sorun çözülebilecekken sorun tamamen ortada bırakılıyor. Ölüm yasasına bu grubumuz tarihi bir direniş gösterecek.