CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nda CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel oldu. Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Özel, kurultayda seçimlerin ilk turu ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararı verdiğini, elini kaldırmak için salona döndüğünü ancak odada bulunduğu sırada danışmanları tarafından etrafı sarılarak vazgeçirildiğini söyledi.
'KEMAL BEYİ ELİMİ KALDIRMIŞ KABUL EDİYORUM'
Özel, “Kemal Beyi, elimi kaldırmış kabul ediyorum. Çünkü o niyetle geldi. Kemal Bey, kurmay aklından yoksundu. Kurmay dediğin, lider ve partinin faydasını birlikte gözetir. Bunu yapabilecek bir ya da iki kişi vardı yanında. O gece o arkadaşları göremedim. Kurmay aklından yoksun olunca öyle bir sonuç çıkıyor. Gerçek bir kurmay, lider birinci turda salt çoğunluğun altında kaldıysa rakibin elini kaldırtır. Kemal bey kendi hissiyle bunu yapmaya geldi ama engellediler” ifadelerini kullandı.
Özel, Kılıçdaroğlu’nun “Arkamdan hançerledim” açıklaması için de, “Üzerime alınmadım” dedi. Liderine asla ihanet etmediğini belirten Özel aday olmayı kastederek, “Eğer bu iddiayı koymak ihanet ise, koymasam kendime, partiye, doğruyu söylemeğim için genel başkana ihanet etmiş olurdum. Çünkü sokak değişim diyor” ifadelerini kullandı.
'BİZİ KASTETMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'
Özel, Kılıçdaroğlu’nun “hançerlenme” ifadesi ile neyi kastettiğini şöyle açıkladı:
“Kurultaya yönelik kullanıldı. Ama delege o hissiyatı satın almadı. Benim genel başkana ihanet etmediğimi düşünüyor. Çünkü hançerleyen birisine CHP delegesi oy vermez. Salonda, lider değişimine itirazın olmadığı ama Kemal Bey’i sakınan bir ruh halinin olduğu ortadaydı. Kemal Bey o ruh halinden yararlanmak istedi. Bizi kastetmediğini düşünüyorum.”
'BU ÇOCUĞU MANİSALI ÇOCUKLAR DAVASINDAN TANIYORUM' SÖZÜ
Özel, eski CHP’li milletvekili Sabri Ergül’ün “Bu çocuğu Manisalı çocuklar davasından tanıyorum” derken ne demek istediğini şöyle açıkladı:
“Manisa Davası’nda işkence görenler solcu arkadaşlardı. Birkaç gün gözaltında tutuldular ve işkence gördüler. Ben yatılı okuldan kaçtım. Manisa Emniyeti’nin önüne geldim. Protesto yapıyorduk. Ben jetonlu telefondan İzmir milletvekillerini aradım. Sabri Ergül’e ulaşabildim. ‘Arkadaşlarımıza işkence yapıyorlar, gelmelisiniz’ dedim. ‘Tamam çocuğum, gelirim’ dedi. Büyük mücadele verdik. Protesto ediyoruz. Polis gelince kaçıyoruz. Küçüğüz. Ergül geldi. Bağırarak ‘Burada ne oluyor’ dedi. Polis korktu. İçeri girdi, kapıyı kapattı. Ceketinin cebinden bir şey çıkardı. ‘Bu iş yerinde işkence vardır’ diye yazdı. O günden beri tanışıyorum Ergül ile.”
SELVİ KILIÇDAROĞLU İLE NE KONUŞTULAR?
Özel, tokalaştığı sırada kendisini durdurarak tepki gösterdiği görülen Selvi Kılıçdaroğlu’nun ne dediğini de şöyle açıkladı:
“Bunu söylemeniz doğru olmadı” gibi bir şey söyledi. ‘Neyi?’ dedim. ‘Söylediniz ya, 39 milletvekili belirlenirken, orada değildik’ diye. Cevap vermedim. Kemal bey kalkınca Selvi hanıma dedim ki, ‘Ben heyette yoktum.’ O da ‘Varsın biliyorum’ dedi. ‘Oğuz Kaan Salıcı dışında kimse bilmiyordu’ dedim. ‘Tamam, o zaman’ dedi. Elini öptüm.”