CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, domates, biber, patates, kavun, karpuz, fasulye, buğday, arpa, lahana, şeker pancarı, üzüm ve mısır gibi çeşitli ürünlerin üreticileriyle bir araya gelerek, çiftçilerin karşılaştıkları sorunları dinledi. Gürer, çiftçilerin artan girdi maliyetleriyle orantılı bir gelire ulaşamadığını belirterek, "22 yıldır sürdürülen plansız tarım sürekli sorun üretti. Bu yıl ektiği üründen zarar eden çiftçi, 2025 yılında ürün desenini değiştirmesi durumunda bazı ürünlerde arz açığı yaratabilir. Bakanlık bugünden bu bağlamda planlama yaparak önlem almalıdır. Başta su sorunu olmak üzere hangi bölgede hangi ürün ekilmesi ve dikilmesi gerektiği ve ülke ihtiyaçlarına göre ürün deseni oluşturulması sağlanmalıdır" uyarısı yaptı.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten, Kemal Kılıçdaroğlu'na destek! Duruşmasına katılacak Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten, Kemal Kılıçdaroğlu'na destek! Duruşmasına katılacak

Gürer, bu yıl iktidarın açıkladığı düşük alım fiyatlarının enflasyon altında kaldığını ve düşük alım politikasıyla çiftçiyi tüccara mahkum ettiğini de belirtti. Gürer, "Yaşanan sorunlar tüm üreticileri olumsuz etkilediği gibi çiftçinin zarar etmesi esnafa da olumsuz yansıdı. Çiftçi, üretici kredi borcunu ödeyemeyecek durumda. Çiftçi için icra da kapıda. Çiftçi borçlarının ertelenmesi için verdiğim kanun teklifinin mecliste öncelikle görüşülmesi ve 2027 yılına kadar borçların ötelenip faizlerin silinmesi gerekmektedir" diye konuştu.

Buğday-Arpa yüz güldürmedi

TMO tarafından açıklanan düşük alım fiyatının çiftçiyi hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Gürer, enflasyon oranına ulaşmasa da çiftçilerin tarımsal girdi maliyetlerindeki artışa göre bir fiyat beklentilerinin boşa çıktığını vurguladı. Gürer, TMO’nun 9,25 TL’den, tüccarın ise 8,00 TL’den aldığı buğdayın hasat bitmesi sonrası tüccarın eline geçmesiyle borsada fiyatının artmaya başladığını ifade etti. "Küçük çiftçi, ürünü tarladan alan tüccara 7-8 lira arası borçlarını ödemek için ürün satmak zorunda kaldı" diyen Gürer, "Bir yıllık üretim emeğini çiftçi, kazançsız bir şekilde satmak zorunda kaldı. Buğdayın bir yıl öncesine göre yüzde 12 oranında alım fiyat artışı çiftçiyi zarara uğratırken, TMO yine hasat öncesi ithal buğday getirerek yerli üreticiye vermediği desteği, ithalat yoluyla yabancı çiftçiye verdi" dedi.

Gürer, arpada bir yıl öncesine göre alım fiyat artışının ise yüzde 3’lerde kaldığına dikkat çekti. Arpa üreticilerinin nisan ve mayıs aylarında yeterli yağış alamaması nedeniyle verimde yüzde 50-60 oranında düşüş yaşandığını ve bu durumun rekolte kaybına yol açtığı belirtti. Gürer, "Geçen yıl dönüm başına 250-300 kilogram arpa elde edilirken, bu yıl bu rakam 150-180 kilograma kadar geriledi. Kuraklık nedeniyle geniş ekim alanlarına rağmen çiftçiler zor bir sezon geçirdi. Farklı ürünlerde de bu yıl kuraklık üreticiyi vurdu" ifadesini kullandı.

Domates üreticisi borçlarını ödeyemedi

Gürer, domates üreticisinin ürününü maliyetinin altında bir fiyatla salça fabrikalarına 2 lira 30 kuruşa vermek zorunda kaldığını, üstelik nakliye ve fire maliyetlerinin de üreticiye ait olduğunu belirtti. Gürer, bu şartlar altında domatesini satan üreticinin kazanamadığını ifade ederek, "Üreticiler kredi kullanarak üretim yaptı, ancak şu an kredileri dahi ödeyemeyecek durumdalar. Dönüm başına 20-25 bin lira masrafı olan domatesi ürettiler ama ürünleri ellerinde kaldı. Domatesin çoğu tarlada hâlâ toplanmadı" diye konuştu.

Gürer'e bu yıl 6 çeşit ürün ektiğini anlatan bir çiftçi, "Aynı anda tüm ürünlerde satış sorunu olur mu? İlk kez tanık olduğum bir durum" diye yakındı. Özel ve kamu bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlarının arttığını, çiftçilerin borçlarının 800 milyar liraya dayandığını ifade eden Gürer, çiftçilerin borçlarının 2027 yılına kadar ötelenmesi ve faizlerinin silinmesi için verdiği kanun teklifinin komisyonlarda görüşülüp bir an önce Meclis’e gelmesi gerektiğini söyledi.

Yazlık patateste zarar

Gürer, bu yıl yazlık patatesin düşük fiyat nedeniyle üreticisini zora soktuğunu söyledi. Gürer, "Bu yaz yazlık patatesin kilosunu tüccar 2 liradan aldı. Üretici, maliyetlerini dahi karşılayamadığı gibi hasat yaparken bile zarar etti. Çünkü 2 liraya satılan patates, işçi maliyetini bile karşılamadı. Çiftçi, gübre, tohum, işçi ve ilaç ücretlerini bile ödemekte zorlandı. Patates boyutuna göre seçilip orta altı patates tarlada kaldı, rafta ise fiyat düşmedi,” dedi. Gürer, “Kışlık patates sökümü ile sorun daha da artacak gibi görünüyor. TMO, Türkşeker ve Tarım Kredi Marketleri bugünden patates üreticisine ürünün çöpe gitmeyeceği garantisini vermelidir" diye konuştu.

Gürer, karpuz ve kavun üreticilerinin de yaşadıkları zorluklara değinerek, "Tarlada kalan karpuz ve kavunlar, maliyetinin altında fiyatla alınmak istenmesi nedeniyle satılamadı ve üreticiler ciddi şekilde zarar etti. Üretici, karpuzun kilosunu 4 liraya mal etti, ancak 1 liradan satamadı. Bu yıl karpuz gibi kavun da üreticilere para kazandırmadı. Dönüm maliyeti kavunda 20 bin lirayı, karpuzda ise 25 bin lirayı geçti. Fidesini 14 TL’ye alan ve dönüme 700 fide atan, 30 dönüm kavun, 25 dönüm karpuz eken bir üreticinin 1 milyon TL zararı var. Kavun üreticileri borçları nedeniyle traktörlerini satmak zorunda kalacaklarını belirtiyor" şeklinde konuştu.

Gürer, "Fasulye üreticileri de ürünlerinin fiyatlarının geçen yıla göre düştüğünü ve maliyetlerin arttığını belirtiyor. Bir fasulye üreticisi, fasulyenin kilosunu geçen sene 44 liraya satarken, bu yıl en yüksek 38 liraya satabildiklerini anlattı. Masrafları yüzde 100 arttı; ancak ürünleri geçen seneki fiyatın bile altında kaldı. Elektrik, işçilik, mazot gibi giderler 3 kat arttı, ama ürünlerinin fiyatı geçen seneki fiyatın bile altında kaldı" dedi

"Tarımda plansızlık çiftçiye kara bir yıl daha yaşattı"

Ömer Fethi Gürer, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

"Çiftçilerimiz, tarımda doğru bir planlama yapılmadığını ve bu yüzden büyük zararlar ettiklerini ifade ediyorlar. Üreticilerimiz, borçlarını ödeyemedikleri takdirde traktörlerini ve tarlalarını satmak zorunda kalacaklarını söylüyorlar. Tarım politikaları üreticimizi korumuyor; ithalat teşvik ediliyor, yerli üretici ise ihmal ediliyor. Eğer doğru ve çözümcü kamucu önlemler alınmazsa, tarım sektörümüz daha da kötüye gidecek. Çiftçilerimizin borçlarının yapılandırılması ve tarımsal desteklerin artırılması gerekiyor. Çiftçimizin tarlada emeği heba oluyor, kazanç sağlayamıyor, borçlarını ödeyemiyor. Vatandaş ise rafta kat kat artan fiyatlarla ürün almaya çalışıyor. Aracılar kazanıyor, üreten ve tüketen ise zorda kalıyor. Bu yıl tarlada kalan ürüne iktidar müdahale edip Tarım Kredi marketler aracılığıyla tüketiciye daha uygun fiyatla ürün erişimi sağlayabilirdi. İktidar süreci yalnızca seyreden oldu."

Gürer, bu yıl Niğde’deki şeker pancarı, lahana, buğday ve arpa üreticilerinin kuraklık ve sulama suyu sorunları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını belirtti. Üreticiler, yeraltı sularının çekilmesi ve artan elektrik fiyatları nedeniyle bu yıl sulama suyu giderlerinin de arttığını, yetersiz yağışların ürün kaybına yol açtığını ifade etti. Gürer, şeker pancarında taban fiyatın çiftçi için büyük önem taşıdığını ve çiftçinin hakkı olan ton başı 2500 TL’nin verilmesi gerektiğini vurguladı.