Diyarbakır'da Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ikinci duruşması sürüyor.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile Narin'in cansız bedeninin bulunduğu dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor.
Duruşma, sanık ve avukatların savunmasıyla devam ediyor. Sanık Nevzat Bahtiyar’ın savunmanın ardından söz alan avukatı Ali Eryılmaz, Er Ryan’ı kurtarmak filmini örnek vererek “Bir araya gelmişler, 'Biz nasıl Enes’i bu işten çıkartıp, kurtarırız' demişler. Ellerinden geleni yapmışlar" dedi.
Eryılmaz, şöyle devam etti:
"O kadar kişi 19 gün boyunca Narin’i aradı. Türkiye’nin en büyük kurtarma operasyonu yapıldı. Ona rağmen o kız bulunamadı. Neden bulunamadı? Narin aranırken, 95 sahte ihbar, 2 tane yangın, Narin’in terliğinin aynı rengi ve modelinde terlik bulma, gelen-giden arabalar, tanıkları, jandarmayı yanıltmak. Bu davranışlar olmasaydı, Narin 2-3 gün içinde bulunurdu. Bunlar Narin’in bulunmasını da istemediler. Bir kabahat işlediler ve o kızın bulunmaması için ellerinden geleni yaptılar. Bulunursa bile, ‘O zaman kadar deliller kaybolur, bize ait bir şey çıkmaz biz de bu işten yırtarız’ diye düşündüler. Ama umdukları gibi gitmedi" diye konuştu.
'BU OLAYI BİR KİŞİ YAPTIĞI BELLİ'
“Bu davaya vekil olarak katıldığımız 30 gün içinde karşımızdaki aile hakkında ithamda bulunmadık" diyen Eryılmaz, "Bunu hem mesleki anlamda olarak etik görmedik. Karar veren makam mevki de sizsiniz. Diğerlerinin bu ithamını da doğru bulmuyoruz. Diğer bir husus ise ben ve meslektaşım Adnan Bey, aile içerisinde bir kişinin namusuyla bir iddia kurup savunma mekanizması geliştirmedik. Ne konuştuysak dosya içinden konuştuk. Özelikle şahsıma, eşime attıkları laflara cevap bile vermiyorum. Sanıkların gazeteci arkadaşlara ve topluma söyledikleri laf yerinde değil. Kendi kabahatlerini başkalarına atmasınlar. Ellerinde bir delil de yok. Suçtan kurtulmaya çalışıyorlar. Dosya içinde o kadar delil var ki. Dosya da her delil belli. Eğer toplumun, gazetecilerin susmasını istiyorlarsa çıkıp itiraf edecekler, çünkü olayın gideceği yer farklı. Bu olayı bir kişinin yaptığı belli. Çıkıp erkek gibi itiraf edecek. Allah’a havale ediyoruz. Bir saat bile günde 2 defa doğruyu gösterir. 300 kişi köyde dinlendi. İfadelerin hepsi yalanlarla dolu. Ama her şeyi saklamak mümkün değil. Anne jandarma ifadesinde ‘Narin'i çıktığım zaman Maşallah’a bırakırdım’ sözünün takdirini size bırakıyorum. Bunu da farklı yorumlayabiliriz.
Rojin’in babası kaybolduğu günden bu güne kadar çalmadığı kapı bırakmadı. Hala çalmadık yer bırakmıyor. Bu ailede ilk günden beri bunu yapmış olsaydı; birilerini dövmek yerine, delil karartmak yerine, bunları yapsaydı, sahip çıksaydı böyle olmazdı" ifadelerini kullandı.
'KATİLİN KİM OLDUĞUNU İÇLERİNDE BİLİYORLAR'
Gerçek katilin ortaya çıkması çağrısında bulunan Eryılmaz şöyle dedi:
"Biz bunu kamu görevi olarak üstlendik. Her şeyi kendimiz karşılıyoruz. Bütün masrafımızı kendimiz karşılıyoruz. Narin bizim kızımızdır demesinler. Narin, 86 milyonun kızı. Katilin kim olduğunu içlerinde biliyorlar. Mağdur rolü oynuyorlar. Ama para bol belki drama dersi de almışlar. Satacakları 400 dönüm var. Yargıtay’dan dönünceye kadar satarlar. Burada kendi his ve duygularımla değil, bana destek olanların hisleriyle de buradayım.
Aile yanlış yönlendirme yapmasaydı, devletin üstün çabasıyla ilk 3 gün içinde bulunurdu. Kurdukları hikayenin sonu umdukları gibi bitmedi. O yüzden burada oturuyorlar. Salim Güran, komutanla yaptığı konuşmada 15.30 ve sonrasında saati hep değiştirdiler. Ailenin bu kadar çabası Nevzat’ı kurtarmak için mi? Nevzat onların ifadesiyle kim ki? Cinayet biran da olup biten bir cinayet olduğunu düşünüyorum ki savcı hanımın da mütalaasını böyle verdiğini düşünüyorum. Köyde bir sürü insan varken neden Nevzat? Kendi ifadelerinden cevap verecem. Köyde kimse yok düğüne gitmişler. Salim Nevzat'ı arıyor. Nevzat'ı biliyor. Çağıracağı ilk kişinin Nevzat olduğunu biliyor. Enes, 1 saat içinde 16 kişi ile muhatap olmuş, Nevzat ise sadece Salim, eşi, Gazal ve Yüksel ile muhatap olmuş. Nevzat toplam 3 ifade değiştirdi. Ama sabit olan cesedi taşıdığını ve kimin verdiğini söyledi. Baz raporlarındaki bilirkişi raporlarında paraflar farklı, imzalar farklı. Belki imzalar da sahte.
Rapor fotoğraflarında Kırşehir fotoğrafları koyulmuş. Ciddiyetsiz ve samimiyetsizce raporlar hazırlanmış. Eşimin telefonuna ve kendi telefonuma kullanılan programı indirdim ölçüm yaptık çok farklı. Ölçüm ve değerler hat veriyor. Bilirkişi raporunu hazırlayan arkadaşlar, Nevzat Bahtiyar’ın yargılanmasını sağlayan tek delil. DNA ve tanık ifadesi yok. Böyle bir uyduruk rapora mı güveneyim yoksa müvekkilim söylediğine. HTS kayıtlarına diyeceğim bir şey yok. Nevzat’ın yakalanma anına ilişkin, jandarma kapıyı çalıyor açıyor ve teslim oluyor. Kapıdaki araba benim diyor. Öyle söylendiği gibi dolapta yakalanmıyor. Adımsayar uygulaması cebinize ayrı, elinizde ayrı ve çantada ayrı sayılır. Müvekkilim için ‘'soğukkanlı’ diyor Salim. Asıl soğukkanlı kendisi ki, Salim 2 fatura ödemesi yapıyor. Cinayet bizim açımızdan ahırdadır. Ölümüne sebebiyet verilen şeyi 15.14’te gördü, 15.16’da Narin bu dünyaya gözlerini yumdu."