Mahkeme ayrıca, Narin’in babası Arif Güran'ı "müşteki", tutuklu sanıklar dahil toplam 21 kişiyi "tanık" olarak ifade vermeye zorunlu katılıma tabi tuttu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da davaya "müşteki kurum" sıfatıyla dahil oldu.
Davanın ilk iki gününde amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar ve tanıklar dinlendi. Bugün saat 10.20 civarında başlayan duruşmada, savunmanın tanıklarının ifadesine başvurulacağı ve duruşmanın kamera kaydına alınacağı öğrenildi.
Duruşma üçüncü gününde başladı. İşte dakika dakika tüm detaylar...
15.24... SAVCIDAN TUTUKLULUKLARIN DEVAMI TALEBİ
Savcı, tutukluların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.
15.23... YALAN HABER YAPIN' DİYE BAĞIRAN TANIĞIN İFADESİ
Tanık Oya Yorulmaz, Mahkeme Başkanına ifade veriyor.
Mahkeme Başkanı: "Oya Hanım, niye geldiniz?"
Oya Yorulmaz: "Benim bir ilgim yok. Benim dayımgiller, biz oraya gittik, Adli Tıp Kurumu'na gittik. Basın arkamdan geliyordu. Annem şeker hastası, arkadan gelirken kardeşim bana 'abla sus' dedi, kafamı böyle yaparken yumruk bana geldi."
Mahkeme Başkanı: "Kardeşiniz kim?"
Oya Yorulmaz: "Taner..." (anlaşılmadı)
Mahkeme Başkanı: "Orada ne söylediniz?"
Oya Yorulmaz: "Gidin yalan haber yapın dedim."
Mahkeme Başkanı: "Kime?"
Oya Yorulmaz: "Basına."
Mahkeme Başkanı: "Ciddi misiniz?"
Oya Yorulmaz: "Evet."
Mahkeme Başkanı: "Tekrarlıyorum, 'gidin yalan konuşun' diye bağırdın mı?"
Oya Yorulmaz: "Evet, çünkü yalan haber yapıyorlardı."
Kadın savcı araya girdi: "Ben kendim izledim, sana yumruk atıyorlar."
Oya Yorulmaz: Basına söyledim.
15.18... SALONDA YERLER DEĞİŞTİRİLİYOR
Mahkeme salonunda yer sorunu nedeniyle düzen sağlanıyor, bazı izleyiciler yer değiştiriyor.
15.16 ARİF GÜRAN'IN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
Mahkeme Başkanı, tanıkların olduğu bölümde Yüksel Güran’a yakın bir yerde oturan Arif Güran’ı yerinden kaldırarak şöyle dedi: “Duruşma düzeni sabittir, herkesin yeri bellidir.”
15.05... DURUŞMA ARADAN SONRA BAŞLADI
Duruşma verilen aradan sonra başladı. Nevzat Bahtiyar, 4 jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirildi. Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran da salona getirildi. Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı. Duruşma başladı.
13.25... DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Mahkeme, duruşmaya 15.00'e kadar ara verdi.
13.23... NAHİT EREN'İN SORGUSU
Görüntülerin izlenmesinin ardından;
Mahkeme Başkanı: Bu küçük alan, Narin kızımızın bırakıldığı yer. Buyrun Nahit Bey, sorunuzu alalım.
Nahit Eren: Bu raporu anladın mı?
Nevzat Bahtiyar: Anlamadım.
Nahit Eren: Bu rapor diyor ki; Narin’in naaşından, ceset diyemiyorum, Adli Tıp Kurumu dedi ki; bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, lavralardan, Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki; bu naaş tamamen suyun içerisinde olsa bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?
Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle hayır.
Mahkeme Başkanı: Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?
Nevzat Bahtiyar: Taş, hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Az önce bir kısmı dışarıda kaldı dedin, senin yol mesafen bilemedin 7 dakika. Orada sen başka ne yaptın?
Nevzat Bahtiyar: Orada ip aradım.
Nahit Eren: Dışarıda kalan kısmı bildiğimiz kadarıyla bacağı..
Nevzat Bahtiyar: Bacağını hatırlamıyorum.
Nahit Eren: O kısmı toprakta mı, yoksa suyun üstünde mi kaldı?
Nevzat Bahtiyar: Suyun üstünde kaldı.
Nahit Eren: Sayın başkan, ben alacağım cevabı aldım.
Mahkeme başkanı: Nevzat Bahtiyar, dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. --------------
Bu sırada Mahkeme başkanı üzerindeki cübbeyi çıkardı.-------------
Mahkeme başkanı: Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir.
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum hatırlamıyorum.
Mahkeme başkanı: Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?
Nevzat Bahtiyar: Yok.
13.03... İTİRAFÇI KENDİ GÖRÜNTÜLERİNİ İZLİYOR
Nevzat Bahtiyar’ın jandarma eşliğinde yer gösterme ve keşif yaptığı görüntüler izletiliyor. Nevzat Bahtiyar ayakta kendi görüntülerini izliyor.
13-03... CESET NASIL OLUR DA KARASAL LAVRALAR TAŞIR?
Nahit Eren: Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal lavralar taşır?
Nevzat Bahtiyar’ın jandarma eşliğinde yer gösterme ve keşif yaptığı görüntüler izletiliyor. Nevzat Bahtiyar ayakta kendi görüntülerini izliyor.
12.59... NAHİT EREN BABADAN ÖZÜR DİLEDİ
Narin'in Adli Tıp raporuna göre; "Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir."
Nahit Eren: Babayı dün üzdüysem özür dilerim tekrardan. Sayın Başkan, Nevzat'ın yer göstermesi sırasındaki kaydı ekrana yansıtmanızı rica edeceğim. Üzülerek söylüyorum, vücut üzerindeki lavralar, canlılar İstanbul Adli Tıp’a gitti.
Rapordan okuyorum: Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir.
12.30... NAHİT EREN'İN TALEP ETTİĞİ SALİM GÜRAN-RAMAZAN ATASOY ARASINDAKİ KÜRTÇE TELEFON KAYDI DİNLETİLİYOR.
Mahkeme başkanı, "Kamera görüntüleri ile ilgili bir değerlendirme yapacağız. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nı telefonla arayıp, hangi kayıt olduğunu soracağız. Yanlış anlaşılmasın." diyerek mahkeme heyeti ile birlikte dışarı çıktı.
Nahit Eren'in talebi üzerine, dün tanık olmak istemediğini belirtip cezaevine geri götürülen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy’un, Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin kaydı da dinletilecek.
Bu sırada Heyet salona geri döndü. Sanık avukatları görüntülerle ilgili bilgi almaya çalışıyor. Mahkeme başkanı, klasörler içerisinde görüntünün arandığını belirtti. Nahit Eren'in talep ettiği Salim Güran-Ramazan Atasoy arasındaki Kürtçe telefon kaydı dinletiliyor.
Bir yandan da çeviri yapılıyor.
13.23 NAHİT EREN'İN SORGUSU
Görüntülerin izlenmesinin ardından;
Mahkeme Başkanı: Bu küçük alan, Narin kızımızın bırakıldığı yer. Buyrun Nahit Bey, sorunuzu alalım.
Nahit Eren: Bu raporu anladın mı?
Nevzat Bahtiyar: Anlamadım.
Nahit Eren: Bu rapor diyor ki; Narin’in naaşından, ceset diyemiyorum, Adli Tıp Kurumu dedi ki; bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, lavralardan, Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki; bu naaş tamamen suyun içerisinde olsa bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?
Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle hayır.
Mahkeme Başkanı: Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?
Nevzat Bahtiyar: Taş, hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum.
Nahit Eren: Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Az önce bir kısmı dışarıda kaldı dedin, senin yol mesafen bilemedin 7 dakika. Orada sen başka ne yaptın?
Nevzat Bahtiyar: Orada ip aradım.
Nahit Eren: Dışarıda kalan kısmı bildiğimiz kadarıyla bacağı..
Nevzat Bahtiyar: Bacağını hatırlamıyorum.
Nahit Eren: O kısmı toprakta mı, yoksa suyun üstünde mi kaldı?
Nevzat Bahtiyar: Suyun üstünde kaldı.
Nahit Eren: Sayın başkan, ben alacağım cevabı aldım.
Mahkeme başkanı: Nevzat Bahtiyar, dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. --------------
Bu sırada Mahkeme başkanı üzerindeki cübbeyi çıkardı.-------------
Mahkeme başkanı: Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir.
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum hatırlamıyorum.
Mahkeme başkanı: Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?
Nevzat Bahtiyar: Yok.
12.14... DARA-2 VİDEOSU İZLETİLİYOR
Mahkeme başkanı Arif Güran'a seslenerek; "Arif bey, ısrarla üzerinde durduğunuz videolar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenmiş ve bir husus olmadığı için es geçilmişti." dedi.
Arif Güran, "Dara-2 mi?" diye sordu.
Mahkeme başkanı, "Evet dediğiniz bu değilse, başka kamera varsa onu da alırız” dedi.
Şimdi Dara-2 isimli video salonda izlettiriliyor.
11.53... NARİN'İN KARDEŞİ KONUŞTU
Narin’in erkek kardeşinin pedagog eşliğinde alınan ifade videosu mahkeme salonunda izlettirildi.
Dün diğer kardeşi ifade verirken ağladığı için Mahkeme Başkanı iki kardeşin de ifadesinin alınmamasını söylemiş ancak avukatlar itiraz etmişti. Sonrasında Pedagog eşliğinde alınan ifadesi salonda izletildi.
Narin’in 6 yaşındaki erkek kardeşi E.G.'nin ifadesinden;
- Odada kim uyuyordu?
E.G.: Abim ve annem koltukta, Muhammed abim yerde yatıyordu.
- Hediye yengen nasıl geldi, ilk gelişinde?
E.G.: Onu bilmiyorum. İlk gelişini bilmiyorum.
- İkinci gelişinde neden gelmişti?
E.G.: Annem çamaşırları ona bırakmıştı, ondan.
- Peki, acele ediyor muydu?
E.G.: Normaldi.
Mahkeme Başkanı: Bu arada baba Arif Güran salona geldi, hoş geldiniz.
Arif Güran: Hoş bulduk.
Soru: Narin nereye gitti?
E.G.: Camiye gitti. Saat 15:00'te çıktı, daha gelmedi.
- Narin camiye gidince siz ne yapıyordunuz?
E.G.: Karpuz yiyorduk.
- Sonra ne yaptınız?
E.G.: Teyzemgile gittik.
- Annen evdeyken ne yapıyordu?
E.G.: Uyuyordu. Yengem geldi, çamaşırları bana verdi, gitti.
- Annen nerede uyuyordu?
E.G.: Klima odasında uyuyordu.
- Sonra yengen geldi mi?
E.G.: Evet, ikinci defa geldi.
- Peki yengen ilk geldiğinde sana kızdı mı?
E.G.: Kızmadı.
- Sinirli, mutsuz oldu mu hiç?
E.G.: Normaldi.
- Peki o yengen gelmişti, çamaşırları sana bıraktı sonra ne yaptı?
E.G.: Bıraktı, gitti.
- Peki böyle telaşlı mı gitti?
E.G.: Sakin gitti.
- Peki o gün ne oluyor, bunlar niye böyle konuşuyor diye düşündün mü?
E.G.: Sadece Narin yoktu.
- Sana bir şey dedi mi abilerin?
E.G.: Demedi.
- Peki baban sormadı mı sana? Sen de evdeydin, Narin evde miydi?
E.G.: Babam evde değildi.
- Sonra geldi ama değil mi?
E.G.: Geldi.
11.29... TANIK KENDİNİ YALANLADI!
Tanık Hasan, mahkeme başkanına şu şekilde anlatıyor:
Mahkeme Başkanı: O gün ne yapıyordunuz?
Hasan: Ben elektrikçiydim, Salim ile görüştüm. 1 saat beraber kaldık.
Mahkeme Başkanı: İkindi ezanı okunmuş muydu?
Hasan: Bilmiyorum, okunmuş olabilir.
Mahkeme Başkanı: Nerede görüştünüz?
Hasan: Tarlada.
Mahkeme Başkanı: Neden görüştünüz?
Hasan: Elektrik işleri vardı.
Mahkeme Başkanı: Kim vardı?
Hasan: Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı.
Mahkeme Başkanı: Ne yaptınız?
Hasan: Karpuz yedik, muhtarlarla elimizi yıkadık.
Mahkeme Başkanı: Başka yere gittik mi?
Hasan: Tahmini, 16.00 gibi Salim’in yanından ayrıldım.
Mahkeme Başkanı: Daha önceki ifadenizde başka bir saat vermiştiniz.
Hasan: "..."
Mahkeme Başkanı: Salim’in kıyafetlerini hatırlıyor musun?
Hasan: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Salim ile nasıl haberleştiniz?
Hasan: Gittiğimiz zaman oradaydı.
Mahkeme Başkanı: Doğaçlama mı gittiniz?
Hasan: Doğrudan gittim.
11.00... TANIKLAR DİNLENİYOR
Cahit isimli tanık konuşuyor.
Tanık: Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Nevzat’a, para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.
Hakim: Nevzat, ''Yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim'' dedi mi?
Tanık: Salim Güran ''10 bin lira ben, 10 bin lira Arif ödesin, 50 bin lira da Nevzat ödesin'' dedi.
Hakim: Nevzat kabul etti mi? Tanık: Önce param yok dedi, sonra kabul etti.
Hakim: "Ben bu paranın hesabını sorarım'' dedi mi?
Tanık: Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.
Hakim: Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim. Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?
Tanık: İkisi de bizim akrabamızdır.
Hakim: Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?
Tanık: Evet, Arif Güran çağırdı.
Hakim: Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?
Tanık: Yok, katılmadım.
Diğer tanık Veysel Subatan anlatıyor.
Tanık: Arif ile Nevzat arasında araba problemi vardı. Akşam Salim'in evine gittim.
Hakim: Seni kim çağırdı?
Tanık: Arif Güran çağırdı. Nevzat'ı çağırdılar, O da geldi. Nevzat’ın verdiği araba kusurlu çıkmış, 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. "Arif'e haksızlık yapıyorsun" dedik. 80 bini ödemezsen mahkemede daha fazla olacak, aranızda anlaşın" dedim. Nevzat kabul etmedi, yanaşmadı. "Ben bu parayı ödemiyorum" dedi. Soyisimleri Kaya olan kişileri çağırdı. Nevzat; "Ben arabayı satmışım, gitmiş" dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da; "Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim." dedi. Sonra Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.
Hakim: Nasıl kabul etti?
Tanık: Zorla kabul etti gibi.
Hakim: Normal. Nevzat sizi tehdit etti mi?
Tanık: Hayır, biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.
Hakim: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten de bu olay ne zaman oldu?
Tanık: Aşağı yukarı 2 ay var.
Hakim: Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim oldu mu?
Tanık: Şahit olmadım.
Tanık Rubbettin Kaya anlatıyor.
Tanık: Bizim evimize gelebilir misin dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum, Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, ''Bizim aramızda dava olmaz'' dedi.
"NEVZAT'A BAKMA"
Sonra Nevzat Bahtiyar’a dönerek "Doğru mu Nevzat?" diye sordu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma." diye uyardı.
Tanık İbrahim Halil Güran geldi.
Hakim: Tanıklık yapacak mısın?
Tanık: Yaparım.
Halim: Yap.
Tanık: Ben ne bileyim, getir dediler, getirdik. Ben ve küçük oğlum bakkala gittik, oradan buzlaç aldık.
Hakim: Kaç liraya aldınız? Tanık: Hatırlamıyorum, Sofi bakkal, 1 kuruş için gece yarısı bakkalı açan birisi. Ben bu yaşıma kadar o bakkalın hiç kapandığına şahit olmadım.
Hakim: Süheyla'nın orada kaç kişi vardı?
Tanık: Bedirhan… (Anlaşılmadı.)
Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi.
Nahit Eren: Çocuğunla gittiğin saati söyler misin?
Tanık: 17.35 sıralarıydı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor: Narin kaybolduktan sonra yangın oldu, nedenini biliyor musunuz?
Tanık: Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız.
Savcı sordu: Bakkala gittin mi?
Tanık: Evet.
Savcı: Bakkal bizzat orada mıydı?
Tanık: Evet, Sofi oradaydı.
Savcı: Kendisi ameliyat olduğunu söylüyor, ne ameliyatı?
Tanık: Raporlara bakabilirsiniz.
Sanık avukatı soruyor: Balkonda Narin’e ait olabilecek bir yazma görmüşsünüz. Siz ailece ne düşündünüz?
Tanık: Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı.
- Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?
Tanık: Evet.
10.20... DURUŞMA BAŞLADI
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin duruşması, 3. gününde başladı. Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler salondaki yerini aldı.
09.30... SANIKLAR ADLİYEDE
Davanın 3’üncü gününde devam eden duruşmada sanık ve tanıklar adliyeye getirildi.