"Bolu Kartalkaya Mevkiinde Bulunan Bir Otelde Meydana Gelen Yangın Faciasının Tüm Boyutlarıyla Araştırılarak İlgili Kurum ve Kuruluşların Sorumluluklarının Tespit Edilmesi ve Benzer Olayların Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu" AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok Başkanlığı’nda toplandı.
Komisyonun altıncı toplantısında, Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) ve Türk Akreditasyon Kurumu’nun (TÜRKAK) yetkilileri sunum yaptı.
"BÜYÜK ÖNEMİ VAR"
TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, sunumunda Türkiye’de uluslararası standartlarda yayınlanmış 31 bine yakın standardın olduğunu belirterek şunları söyledi;
*Yaklaşık 7 bin 500 - 8 bin civarında da bizim özgün standardımız var. Bunlarla beraber yaklaşık 38 bin standardımızı yayınlamış durumdayız. Önemli olan nokta da standardın ihtiyari olmasıdır. Bu standartları biz yayınlıyoruz ama tamamı zorunlu standart olarak uygulamada bulunmuyor.
*Standartlar, herhangi bir mevzuatta, standarda atıfta bulunarak mecburi hale getirildiği zaman bu standartlar, zorunlu duruma geçmiş oluyor. Standartlara uygun ürün kullanımı, can ve mal güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir.
*TSE, bugüne kadar yangın söndürücülerle ilgili 6 seri standarttan, 189 üreticiyi firmayı, 2 seri standarttan ise bin 9 hizmet veren firmayı da belgelendirmiş durumda.
"BELGELENDİRİLEN KURULUŞLAR, DÜZENLİ OLARAK GÖZETİME TABİİ"
TSE Genel Sekreteri Aykut Kırbaş ise yaptığı sunumda, enstitünün, yangın standartlarının hazırlanması veya adapte edilmesi, ürünlerin belgelendirilmesi, yangınla ilgili hizmet veren servislerin belgelendirilmesi, yangın testleri kapsamında hizmet verdiğini anlattı. Kırbaş, TSE tarafından 2024 yılında 613 ürünün TSE standartlarına uygun olmadığı için askıya alındığı söyledi.
"Yangın can ve mal güvenliğini direkt tehdit eden bir afettir" diyen Kırbaş, ürün belgelendirmesinin, belgelendirme talep edilen ürünün, ilgili Türk Standardına uygunluğunun doğrulanması amacıyla yapılan bir belgelendirme türü olduğunu söyledi.
Belgelendirmede üretim yeri ve markanın esas alındığını belirten Kırbaş, belgelendirme faaliyetleri üretim yeri incelemesini ve belgelendirilmesi talep edilen ürünün ilgili kriterine göre muayene ve deneylere tabi tutulmasını içerdiğini, üretim yeri ve ürün uygunluğunun tespit edilmesinden sonra işlemlerin Belgelendirme Karar Organı tarafından sonuçlandırıldığını, belgelendirilen kuruluşun her yıl düzenli olarak gözetime tabii tutulduğunu ifade etti.
"62 ŞİRKET TSE'DEN BELGE ALDI"
Kırbaş, sunumunun devamında taşınabilir ve sabit yangın söndürme sistemleri hakkında bilgi verdi. Kırbaş, TSE EN 3 Serisi tipi seyyar yangın söndürücülere ilişkin 51 firmaya, TSE EN 54 Serisi yangın algılama ve yangın alarm sistemlerine dair ise 62 firmaya belgelendirme yaptıklarını belirtti.
"DÜNYADA BÖYLE YAPTIĞI BİR FAALİYET YOK"
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı’nın "Otelde TSE standartlarına göre denetim yapabildiniz mi?" sorusunu yanıtlayan Kırbaş, "Bizim bu alanda yetki ve sorumluluğumuz yok. Bizim böyle bir talebimiz de olmadı. Bizim uzmanlık alanımız, üreticinin yerinde üretilen yeni bir yangın söndürücünün standarta uygun olup olmadığının deneylerinin yapılması. Bizim vermiş olduğumuz bütün belgelendirmeler böyle. Biz değil bu otele, Türkiye’deki veya dünyadaki başka bir otele gidip, yangın söndürücüleri uygun mudur, değil midir diye bir kontrol yapmadık. Çünkü, TSE’nin muadili bir kuruluşun da dünyada böyle yaptığı bir faaliyet yok. Ülke olarak bir eksikliğimiz yok. Böyle bir kapsamda bizim yapabileceğimiz yetki sorumluluk alanımıza giren bir husus bulunmamaktadır" diye konuştu.
MHP'Lİ VEKİL TEPKİ GÖSTERDİ
Komisyonda yer alan MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, komisyonda Bolu Belediyesi Başkanı ve Bolu İl Özel İdaresi yetkililerinin dinlenmeden, TSE yetkililerinin dinlenmesini eleştirdi. Işıkver, şu ifadeleri kullandı;
*Ana konuşması gerekenleri dinlemiyoruz sayın başkanım. Biz zamanımızı hakikaten boşa harcıyoruz. Tabii ki çok kıymetli TSE’nin millet için memleket için yaptıkları.
"BİZ DAHA İÇİŞLERİNİ, VALİLİĞİ, BELEDİYEYİ DİNLEMEMİŞİZ"
*Ama henüz biz daha valiyi dinlemedik. İçişleri Bakanlığı’nı dinlemedik. Bolu Belediyesi’ni dinlemedik. Biz gelmişiz, yangın tüpünün standardını veren kuruluşu dinliyoruz.
*Biz burada hakikaten boşa zaman kaybediyoruz. Biz yangın tüpünün, yangın kapısının kapısını belirleyen kurumu bu sıralamayla mı dinleyeceğiz? Biz Bolu Belediyesi’ni, Bolu Valiliği’ni, Bolu İl Özel İdaresi’ni dinlememişiz. Gelmişiz, yangın tüpünün standardını belirleyen kuruluşu dinliyoruz.
"AİLELELERİNİ YİTİRENLERLE KONUŞMADIK"
*Bu sıralama yanlıştır. Allah rızası için bu konunun müsebbiplerini çağıralım. Sorumlularını çağıralım. Biz, yangın tüpünün standardını belirleyen kurumu, Bolu Valiliği’nden önce dinleyeceksek, burada bir sıkıntı var.
*Ben aklıma oturtamıyorum. Biz yangında ailelerini yitirenlerle konuşmadık, gelmişiz, tüpü, kapıyı konuşuyoruz. Bence konuşma sırasına göre TSE, ilk 10’a da 20’ye de giremez.
"DAVET EDECEĞİZ"
MHP’li Semih Işıkver’in sözlerinin ardından konuşan Komisyon Başkanı AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok, "Listedeki bütün kurum, kuruluşları dinleyeceğiz. Daha üniversite hocalarını dinleyeceğiz. Asıl bilgileri bize onlar verecek. Bolu Belediyesi, Bolu İl Özel İdaresi’ni, Bolu Valiliği’ni davet edeceğiz, onları dinleyeceğiz. Daha zamanımız çok. Üç aylık daha zamanımız var. Bu çalışmaları yaptıktan sonraki süreç bitince biz raporumuzu sonra yazmaya başlayacağız. Şu anda arkadaşlarımız alt yapısını oluşturuyorlar" dedi.
TÜRKAK adına sunum yapan kurumun Genel Sekreteri Banu Müderrisoğlu, yangın güvenliği alanın TÜRKAK tarafından verilen akreditasyonun içeriğini anlattı. Müderrisoğlu, sunumunda, mevzuatta akreditasyon zorunluluğu getirilerek yeni kapsamların eklenebileceğini, MYK tarafından geliştirilecek yangınla ilgili yeni ulusal yeterliliklere göre akreditasyon kapsamlarının genişletilebileceğini önerisinde bulundu.
Komisyonun yarınki toplantısında, Türkiye Otelciler Birliği, Türkiye Otelciler Federasyonu, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin yetkilileri sunum yapacak.