Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 2024 yılı Ocak ayında, aylık enflasyonda görülmesi beklenen geçici yükselişin ardından fiyat artışlarının Şubat ayı ve sonrasında yavaşlayacağını tahmin etti.

PPK toplantı özetinde, döviz kurlarının bu dönemde görece istikrarlı seyrederken, yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğu ifade edildi. 

Açıklamada, "Artan jeopolitik risklere rağmen küresel enerji fiyatları ılımlı seyrini korumaktadır. Diğer yandan, jeopolitik gelişmeleri takiben navlun ücretlerinin ocak ayında yükseldiği, ancak bu artışın fiyatlamalara henüz belirgin olarak yansımadığı da dikkat çekmektedir. 2023 yılının son Enflasyon Raporu’nda da öngörüldüğü üzere, başta asgari ücret olmak üzere ücret ayarlamaları, fiyatları zamana bağlı belirlenen hizmet kalemlerindeki gelişmeler ve otomatik vergi güncellemeleri ile yönetilen/yönlendirilen kalem fiyatlarındaki artışlarla ocak ayında enflasyonun yükseleceği değerlendirilmektedir. " denildi. 

Açıklamada şu bilgiler verildi: 

"Alt grupların yıllık enflasyona katkıları, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda 17,0 puandan 18,3’e (1,31 puan artış); enerji grubunda 3,13 puandan 3,90’a (0,77 puan artış); hizmet grubunda 23,5 puandan 24,0’e (0,45 puan artış); temel mal grubunda 15,4 puandan 15,7’ye (0,31 puan artış) yükselirken, alkol-tütün ve altın grupları toplamında 2,90 puandan 2,86’ya (0,05 puan azalış) gerilemiştir. 

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları aralık ayında yüzde 4,81 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 4,85 puan artışla yüzde 72,0 seviyesine ulaşmıştır. Aralık ayında, gıda grubunu yüzde 7,24 oranında fiyat artışıyla işlenmemiş gıda alt grubu sürüklemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, taze meyve ve sebze fiyatlarının sebze öncülüğünde belirgin bir şekilde yükseldiğine işaret etmiştir. Diğer işlenmemiş gıdada genele yayılan fiyat artışları izlenirken, yumurta ve karkas et fiyatlarında gözlenen yükselişin etkisiyle kırmızı et öne çıkan kalemler arasında olmuştur. Böylelikle, kırmızı et 2023 yılı genelinde yüzde 138,5 oranı ile en yüksek artış gösteren gıda alt kalemi olmuştur. İşlenmiş gıda alt grubunda aylık fiyat artışı, süt ve süt ürünleri kalemindeki gelişmelere paralel olarak yavaşlamasına karşın yüzde 2,76 ile yüksek seyretmiştir. Bu dönemde işlenmiş et ürünleri, katı-sıvı yağlar ile konserve sebze ürünlerindeki fiyat yükselişleri dikkat çekmiştir. 

Enerji fiyatları aralık ayında yüzde 2,74 oranında artış kaydetmiş, grup yıllık enflasyonu 6,01 puan yükselerek yüzde 27,2 olmuştur. Doğal gazda tüketimdeki gelişmelerle uyumlu olarak, sepete yansıyan fiyat daha ılımlı bir şekilde yükselmiş ve aylık manşet enflasyon üzerindeki etki kasım ayındaki 1,01 puandan, aralık ayında 0,29 puana gerilemiştir. Aralık ayında şebeke suyu ve katı yakıt fiyatları sırasıyla yüzde 3,62 ve yüzde 2,04 oranlarında yükselmiştir. Ham petrol fiyatlarındaki gelişmeleri takiben fiyatı yüzde 2,20 oranında gerileyen akaryakıt kalemi ise aylık enerji enflasyonunu sınırlamıştır. 

Hizmetler grubu fiyatları aralık ayında yüzde 2,36 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,95 puan artışla yüzde 90,7 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon ulaştırma hizmetlerinde gerilerken diğer alt gruplarda yükselmiştir. Kirada aylık artış yüzde 4,48 olmuş ve alt grup yıllık enflasyonu 2,77 puan yükselişle yüzde 108,6 seviyesine ulaşmıştır. Cep telefonuyla yapılan görüşme ve internet ücretleri öncülüğünde haberleşme hizmetlerinde aylık fiyat artışı yüzde 3,04 ile önceki aylara kıyasla daha sınırlı gerçekleşirken, alt grup yıllık enflasyonu 3,30 puan yükselişle yüzde 63,9 olmuştur. Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yüzde 2,81 oranında yükselirken bu gelişmede yemek hizmetleri kalemi öne çıkmış, konaklama fiyatları gerilemeye devam etmiştir. Aralık ayında diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar yüzde 2,23 oranında artmış, kültür hizmetleri, kişisel ulaştırma araçlarının bakım-onarımı ve hac ücretlerindeki gelişmelere istinaden paket tur kalemleri fiyat artışlarıyla dikkat çekmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşlerin devamı ile ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar yüzde 2,03 oranında gerilemiş, bu alt grupta yıllık enflasyon 2,96 puan azalarak yüzde 92,4 olarak gerçekleşmiştir. 

Temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,57 puan yükselerek yüzde 52,8 olmuştur. Yıllık enflasyon dayanıklı mallarda yükselirken, diğer alt gruplarda yataya yakın bir seyir izlemiştir. Dayanıklı mal (altın hariç) alt grubunda fiyat artışı yüzde 2,77 ile önceki aya kıyasla güçlenmiştir. Bu gelişmede beyaz eşya kalemi yüzde 7,21 oranındaki fiyat artışıyla öne çıkmış, mobilya ve otomobil fiyatları sırasıyla yüzde 2,11 ve yüzde 1,25 ile daha sınırlı bir şekilde yükselmiştir. Beklenen ücret artışlarının, dayanıklı mal fiyatlarında gözlenen yükselişte etkili olduğu değerlendirilmektedir. Diğer temel mallar alt grubunda fiyatlar yüzde 3,75 oranında yükselirken yıllık enflasyon 0,28 puanlık sınırlı bir artışla yüzde 50,4 olmuştur. Alt grup genelinde fiyat artışlarının devam ettiği izlenirken, bu artışı referans Euro kurunun güncellenmesine bağlı olarak fiyatı yüzde 14,5 oranında yükselen ilaç kalemi sürüklemiştir. Aralık ayındaki ilaç fiyat artışının ocak ayına sarkan etkilerinin olması beklenmektedir. 

Aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmüştür. 2022 yılının şubat ayında sırasıyla yüzde 8,75 ve yüzde 8,59 ile en yüksek noktasına çıkan mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerinin üç aylık ortalama artışları, 2023 kasım ayında yüzde 3,56 ve yüzde 3,71 seviyelerinde iken aralık ayı itibarıyla sırasıyla yüzde 2,76 ve yüzde 3,14 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Aralık ayında B ve C endeksinin mevsimsellikten arındırılmış aylık artış oranları ise sırasıyla yüzde 2,91 ve yüzde 3,22 olarak ölçülmüştür. Tüketici enflasyonu yayılım endeksinde ağustos ayından itibaren gözlenen azalış eğilimi kesintiye uğramış, önceki ay 0,58 olan üç aylık ortalama değer görece yatay seyrederek aralık ayında 0,56 olmuştur. Yıl sonu itibarıyla çekirdek göstergelerin eğilimi son Enflasyon Raporu’nda tahmin edilenden daha olumlu bir enflasyon eğilimine işaret etmiştir. 

Öncü göstergeler, öngörülerle uyumlu bir şekilde, asgari ücret düzenlemesine ve yönetilen/yönlendirilen kalemler başta olmak üzere zamana bağlı fiyatlama davranışı sergileyen hizmet kalemlerindeki fiyat artışlarına bağlı olarak ocak ayında enflasyonun ana eğiliminde geçici bir yükselişe işaret etmektedir. Öncü verilere göre, fiyat artışı enerji grubunda önceki aya kıyasla güçlenmektedir. Akaryakıt fiyatları, ağırlıklı olarak 2023 yılı ikinci yarısında oluşan üretici fiyat artışının ocak ayı itibarıyla ÖTV’ye yansıtılması sonucu yükselerek bu gelişmede öne çıkmaktadır. Tüp gaz fiyatları üzerinde de otomatik vergi artışına bağlı etkiler gözlenmektedir. Ocak ayında doğal gazın aylık manşet enflasyon üzerindeki etkisinin aralık ayıyla benzer seviyede gerçekleşmesi beklenmektedir. Gıda grubunda ise aylık fiyat artışının önceki aya kıyasla belirgin bir değişiklik sergilemediği ve yüksek seyretmeye devam ettiği gözlenmektedir. Hizmet grubunda fiyatların ücret gelişmelerine duyarlılığı belirgin olan kalemler ile zamana bağlı fiyat belirleyen ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek alt gruplar öncülüğünde önemli ölçüde yükselmesi beklenmektedir. Asgari ücret artışlarının talebi desteklemesinin de özellikle hizmet grubunda fiyatlama davranışlarına etkileri olabileceği değerlendirilmektedir. Temel mal grubunda aylık enflasyonun ise dayanıklı tüketim malı alt grubu kaynaklı olarak bir miktar güçleneceği öngörülmektedir. Bu çerçevede, çekirdek enflasyon göstergelerinde ise aylık enflasyonun ocak ayında büyük ölçüde katılık riskleri taşıyan hizmet fiyat gelişmelerine bağlı olarak yükseliş kaydedeceği değerlendirilmektedir.  

Enflasyon Raporu tahminlerine de yansıtılmış olan, ocak ayında, aylık enflasyonda görülmesi beklenen geçici yükselişin ardından fiyat artışlarının şubat ayı ve sonrasında yavaşlayacağı tahmin edilmektedir.

Parasal ve miktarsal sıkılaştırma ile sadeleşme kararlarının etkisiyle kredi faizlerinde gelinen seviyelerin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana Türk lirası ticari kredi faizleri ılımlı bir artış ile yüzde 52,9 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde yatay seyreden konut kredisi faizleri yüzde 41,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Taşıt kredisi faiz oranları, yıl sonu satış kampanyalarının bitmesiyle 11,2 puan artarak yüzde 47,1 olarak gerçekleşirken, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri yatay bir görünüm ile 19 Ocak 2024 itibarıyla yüzde 61,9 olarak gerçekleşmiştir.

KREDİ VE MEVDUAT AÇIKLAMASI

Kredi büyümesi ve kompozisyonunda normalleşme devam etmiştir. 19 Ocak 2024 itibarıyla, 2023 yılı sonuna kıyasla bireysel kredi bakiyesi kredi kartlarında yüzde 1,68, taşıt kredilerinde yüzde -1,88 ihtiyaç kredilerinde yüzde 0,38, konut kredilerinde ise yüzde -0,40 değişim kaydederek toplamda yüzde 0,74 oranında artmıştır. Bireysel kredilerin önceki PPK toplantısı haftasından bu yana ortalama 4 haftalık büyüme oranları artış sergileyerek, yüzde 4,83 seviyesinde gerçeklemiştir. Taşıt kredileri ve ihtiyaç kredilerinde bu oran sırasıyla yüzde 3,47 ve yüzde 3,26 seviyesindedir. Bireysel kredi kartlarında ise bu oran yüzde 8,45 ile daha yüksek seviyelerde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde ortalama 4 haftalık artış oranları sırasıyla yüzde 1,76 ve -0,15 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, cari dengeyi iyileştirecek teknolojik dönüşüm, arz sürekliliğine katkı sağlayacak stratejik yatırımlar ve ihracat desteklenmeye devam edilmektedir. Bu kapsamda uygulanmakta olan programlar, makro finansal denge de gözetilerek hem krediye erişim hem de finansman maliyetlerini içerecek şekilde geliştirilmektedir. Uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynakların makro finansal istikrarı destekleyecek alanlarda kullanılmasını hedefleyen Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programı, fiyat istikrarına katkının ve yatırımların teknolojik katma değeri ile stratejik niteliğinin öne çıkarıldığı bir çerçevede uygulanmaktadır. Ayrıca, genel kredi büyümesi normalleşirken ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde yapılan düzenleme değişiklikleri ile de ticari kredi kompozisyonunun cari dengeye katkı sağlayacak nitelikte oluşacağı değerlendirilmektedir.

Haziran ayından itibaren sadeleşme süreci kapsamında bankacılık sisteminin sağlıklı işleyişini de temin etmek amacıyla alınan önlemlerle, öncelikle Türk lirası ticari kredilerinin akışı tesis edilmiştir. Haziran ayında sektör genelinde yüzde 0,34 artış kaydeden Türk lirası ticari krediler takip eden beş aylık dönemde ortalama aylık yüzde 2,35 arttıktan sonra aralık ayında yüzde 2,43 oranında büyümüştür.  Bu süreçte artış eğilimi sergileyen Türk lirası cinsi mevduat faiz oranları ise aralık ayı sonunda yüzde 47,1 düzeyinde gerçekleşirken 19 Ocak haftasında yüzde 45,9 olmuştur. Sadeleştirme süreciyle uyumlu şekilde, kredi arzında ve mevduat faizinde gözlenebilecek oynaklıklara karşın, makroihtiyati kararlarla parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. 

Ocak ayı faiz kararının da etkisiyle, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin, parasal sıkılaşma eşliğinde aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir.

Dolar/TL faiz kararı sonrası yükselişte Dolar/TL faiz kararı sonrası yükselişte

Dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir.

Son dönemde yapılan anlaşmalar ile teknoloji yatırımlarını ve üretim kapasitesini geliştirecek alanlara yoğunlaşacak doğrudan yabancı yatırımlar önümüzdeki dönemde dış finansmanı destekleyecektir. 

Geçtiğimiz PPK döneminde 284 baz puan seviyesine gerileyen Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi, ocak ayında küresel risk iştahındaki bozulmaya paralel artış kaydederek 24 Ocak 2024 itibarıyla 317 baz puan seviyesine yükselmiştir. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı mevcut PPK döneminde 0,76 puan artış, 12 ay vadeli kur oynaklığı ise 2,28 puan düşüş kaydederek 24 Ocak 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 8,60 ve yüzde 21,1 seviyelerine gelmiştir. Haziran ayından itibaren risk primi ve kur oynaklıklarındaki düşüşlere 2,37 milyar ABD doları Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına ve 2,96 milyar ABD doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 5,33 milyar ABD doları net portföy girişi eşlik etmiştir.

TCMB brüt uluslararası rezervleri bir önceki yıla göre yüksek seviyelerini korumakla birlikte önceki PPK dönemi ile karşılaştırıldığında 4,44 milyar ABD dolar azalarak 19 Ocak 2024 itibarıyla 138,1 milyar ABD doları seviyesine gerilemiştir."