Marmara Koru projesinin lansmanı projenin yapılacağı Beylikdüzü’nün Gürpınar Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Birçok konuğun katıldığı etkinlikte, projeye göre düzenlenmiş bir örnek daire katılımcıların beğenisine sunuldu.

Burada konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Marmara Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Orakçı, “Projemiz Beylikdüzü’nün Gürpınar Mahallesi'nde kentsel dönüşüm alanında. Özellikle yıkıma yüz tutmuş yapıları kentsel dönüşüm kapsamında yıktık. Burada 200 küsur dükkan ve daire vardı. 10 katlı yapıların birkaç dakikada yıkıldığını görmek çok büyük bir risk alanı olduğunu da bize ispatlamış oldu. Yıkım yaptıktan sonra işte burada 450’ye yakın konut ve 20’ye yakın iş yerinden oluşan yaklaşık 500 üniteden oluşan bir projenin inşaatına başlıyoruz” dedi.

“BU BİNALAR DA TABUT GİBİ”

Bölgede benzer içerikte yaklaşık 5 bin konutun oluğuna dikkat çeken Orakçı, “Malum İstanbul'da gördük, bina kendi kendine yıkıldı. Bu binalarda ona yakın diyebiliriz yani tabut gibi diyebiliriz. O yüzden bu projemiz de daha önce Kiptaş yaptı bizim çaprazımızda, biz ikinci örneğiz. Hedefimiz bu 5 bin konutun tümünü dönüştürmek. Şirketimizle ve bizim benzerimiz, risk alan inisiyatif alan şirketlerin, belediyeyle, Kiptaş’la diğer kurumlarla el ele vererek hem insanların canını kurtaracak bir dönüşme öncü oluyoruz hem de bu binlerce konut yapılırken ekonomik döngüye bir katma değeri sağlamış olacağız. Ülkede çalışan binlerce insan, mimar, mühendis, satışçı, inşaatçı açısından da bir istihdam söz konusu” ifadelerini kullandı.

“ÇOK KATLI YAPI İMARINA KARŞIYIM”

9 bloktan oluşan projenin yüzde 39’luk kısmının bina yapı alanı olduğunu aktaran Orakçı, “Yüzde 61'i sosyal donatı, yeşil alan, tenis kortu, basketbol sahası, otopark, havuzlardan oluşan bir proje. 9 katlı planladık, 2 katı da sosyal donatı ve otopark olarak planladık. Zaten ben hem mühendislik kimliğimle hem de daha önce bu ilçeyi kuran belediye başkanı kimliğimle çok katlı yapı imarına karşıyım. Biz Beylikdüzü'nde 15 kattan fazla tek yapı vermedik. Bizden sonra da planı biz yaptığımız için yapı karakteri, imarı böyle oluştu. Şu an Beylikdüzü nezih bir ilçe. Sosyal tarafları zengin, yeşil alanı bol. Yaşam vazifesi projesiyle öne çıkan bir kent oldu. E-5’in diğer tarafında orada da tam tersine 40-50 katlı yapıların kümelendiği bir kaotik ortam oluştu. O yüzden biz projemizle ve daha önce bir mühendis olarak, bir ilçeyi kuran başkan olarak oluşturduğumuz dokuyu bozmadan ve Beylikdüzü’müzün ve bölgemizin insanlarının hem yatırım için hem de oturmak için ideal bir mekan olarak proje inşa ediyoruz. İnşallah ikinci faza, üçüncü faza da başlayacağız. Hedefimiz dediğimiz gibi bu bölgede biz ve bizim gibi sorumluluk alan, risk alan şirketlerle kol kola verip kamu idaresinin de desteğiyle mevcutta 5 bin yaşın konut, kentsel dönüşümden sonra da yaklaşık 8-10 bin konutluk bir bölgenin dönüşümüne öncü olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“BU TABUTLARDAKİ İNSANLARIN CANINA KASTETMİŞ OLURUZ”

Türkiye’de bir kriz ortamı olduğunu ifade eden Orakçı, “Ama o krizde de biz eğer çekinip kaygı duyar üretmezsek o zaman hem bu tabutlardaki insanların canına kastetmiş oluruz hem de kendi ekonomik konfor alanımızdan çıkmadığımız zaman ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayamayız. Sonuç itibariyle Beylikdüzü Gülpınar Mahallesi'nde Marmara Yapı A.Ş. olarak ekibimizle, müşterilerimizle kol kola gönül gönle bir süreç başlattık. Umarım bugün olduğu gibi aynı coşku ve heyecanla projemizi bitiririz. 500 ailemize mesken ve binlerce insanımıza da istihdam sağlamış olacağız” dedi.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM EKMEK KADAR, SU KADAR, NEFES KADAR ÖNEMLİ"

Açıklamalarının devamında kentsel dönüşümün önemini vurgulayan Orakçı, “Kentsel dönüşüm bana göre şu an Türkiye için ekmek kadar, su kadar, nefes kadar önemli bir boyut kazandı. Artık gördüğünüz gibi her ilçede yüzlerce binanın kendi kendine yıkılacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. O yüzden hep söylüyorum, belediyelerin, bazı şirketlerin; TOKİ’siyle Bakanlığıyla, Kiptaş’ıyla ve tüm kamu kurumlarının kentsel dönüşümü öncelikle ele alması lazım. Allah korusun İstanbul'da bir deprem olduğunda yıkımı söz konusu olan yüz binlerce binadan bahsediliyor. Bu milyarlarca konut demektir. Bu da İstanbul'daki 16 milyon insanın etkilenmesi demektir. Yani binasının yıkılacağı, ağır hasar göreceği bir sonuçla karşılaşacağız. O yüzden kentsel dönüşümü hayati bir sorumluluk olarak görüp gereğini yapmak lazım. Hem de sadece kamu kurumuna bakacak bir konu da değil. Bana göre mühendis odalarının, mimar odalarının, sermayedarların, STK'ların ve kentsel dönüşüm konusunda beklentisini yukarıya doğru büyüten hak sahiplerinin de daha makul davranması, kendi çoluğu için kendi canı için fedakarlık yapması ve ortak bir paydada buluşması lazım ki kentsel dönüşüm süratle bitsin, bu hızla giderse İstanbul’da kentsel dönüşüm 20 sene sürer, belki daha fazla. Bana göre iradesini ortaya koyan kamu yetkilileri ve onlara yoldaşlık yapan onlara paydaşlık yapan sermayedarlar, şirketler kol kola verirse İstanbul’da kentsel dönüşüm 5 yılda yapılabilir, hadi bilemedin 10 senede bitmesi lazım” ifadelerine yer verdi.

Birlik ve Dayanışma Sendikası'ndan sağlıkta şiddete tepki! Birlik ve Dayanışma Sendikası'ndan sağlıkta şiddete tepki!

“HEDEFİMİZ 2026’NIN SONBAHARINDA BİTİRMEK"

Projenin sözleşme zamanının da 27 ay olduğunu vurgulayan Orakçı, “Yıkım bitti. Şu anda yapım süreci için start verdi. Hedefimiz 2026’nın sonbaharında bitirmek. Daha önce onlarca proje yaptık. İstanbul’un farklı ilçelerinde; Bağcılar’da, Büyükçekmece’de, Beylikdüzü’nde, Esenyurt’ta, yurt dışında işler yaptık. Deneyimli bir ekibe sahibim. Ekibimizle beraber krize rağmen söz verdiğimiz tarihte inşallah bitireceğiz” dedi.

(ANKA)