Kız Babası Olmak, Bir Erkeğin Hayattaki En Büyük Sınavıdır

Abone Ol

Bunu Candan Çetin’den yüksek yüksek tepelere türküsü dinlerken gülümseyen ,sevgili kızım Ada’cığımın buzdolabınada tutturulmuş bebeklik ve genç kızlığa doğru giden fotoğrafları önünde biraz yaşlı gözlerle ve sebepsiz bir hüzünle kaleme alıyorum.

Bir adam için hayat pek çok sınavla doludur. Para kazanmak, güçlü olmak, ailesini korumak… Ama hiçbir sınav, bir kız çocuğunun babası olmak kadar derin bir iz bırakmaz. Çünkü kız babası olmak, hem en büyük güç hem de en büyük kırılganlık demektir. O minicik elleri ilk tuttuğunda anlar ki, artık eskisi gibi değildir. Kalbinde yepyeni bir sevgi büyümeye başlamıştır.

Bir baba için kızının doğduğu an, yaşamındaki en unutulmaz anlardan biridir. Küçücük bir beden kollarına verilir ve o anda, içinde tarif edemediği bir sorumluluk hissi belirir. “Bu dünyadaki en değerli varlık artık benim korumamda” diye düşünür. O günden itibaren hayatın akışı değişir; zaman daha anlamlı, günler daha hızlı geçmeye başlar.

Bebeklikten Genç Kızlığa: Geçen Yılların Sessiz Vedası

Önce o minik eller parmaklarını sımsıkı kavrar. Sonra zaman geçer, yavaş yavaş elini bırakır ve yürümeye başlar. Baba, kızının her adımını gururla izler. Düşerse kaldırır, ağlarsa sarılır, gülerse içi rahatlar. Onun kahkahası, yorgun bir günün en güzel ilacıdır.

Ancak zaman acımasızdır. Küçük kız, babasının kahramanı olduğu günlerden çıkıp kendi kahramanı olmaya doğru ilerler. Genç kız olduğunda, artık en büyük sırlarını babasıyla paylaşmaz. Eski oyunlarının yerini dost sohbetleri, hayaller ve aşklar alır. Baba, artık hayatındaki en önemli erkek olmadığını anladığında içinde bir sızı hisseder. Ama bilir ki, kız babası olmak, sevdiğin birini özgürlüğe uğurlamak demektir.

Büyük Gün: Bir Başkasının Eli

Ve bir gün, hiç gelmesini istemediği o an kapıya dayanır. Kızı, hayatının yeni yol arkadaşıyla el ele durmaktadır. Bir zamanlar onun elini sımsıkı tutan küçük kız, şimdi başka bir ele güvenmeyi seçmiştir. Baba, kızının gözlerindeki mutluluğu gördüğünde derin bir nefes alır. Kalbinde bir hüzün vardır, ama içinde daha büyük bir gurur saklıdır. Çünkü kız babası olmak, günün birinde onun gidişine razı olmaktır.

Ama bir gerçek hiç değişmez…
Ne kadar büyürse büyüsün, o hâlâ babasının küçük kızı olarak kalacaktır. Ve baba, her zaman ilk aşkı olarak onun kalbinde yaşayacaktır.

Kızınıza nasıl davranılmasını isterseniz , bütün kadınlara öyle davranın.onlarda bir babanın kız çocuğu.

Sunay Akın hocamın
Çok anlamlı ve bir o kadar hüzünlü şiiri ile bitirmek istiyorum.

Fahişe
incitirim korkusuyla
yıkarken
nasıl da usulca
gezdirirdi ellerini
teninde annen...